Bölüm 1

2.6K 144 114
                                    

Son kitabıda rafa koyup, merdivenden indim. Ellerimdeki tozları silip eşyalarıma doğru yöneldim.

Bir iki saat sonra uçağım kalkacaktı ve ben hala oyalanıyordum. Burada geçirdiğim son saatlerdi. Nedensizce mutsuzdum. Alışmıştım Kanada'ya.

Aradan geçen üç yılda, kendime çeki düzen vermiştim ve olanları unutmaya zorlamıştım ama başarabildiğimi sanmıyordum.

Yarın Sehun'un ölüm yıl dönümüydü. Üç yıl olucaktı ve ben bu üç yıl içerisinde tek yaptığım unutmaya çalışmaktı. En kötüsü ise mezarını bilmiyordum devlet sırrı olarak saklamışlardı. Doğrusu sadece benden saklamışlardı.

Düşüncelerimden sıyrılıp, çıkışa doğru yöneldim. Arkamdan bir kitabın yere düşme sesi gelince dönüp baktım. Gördüğüm şey kalbimin durmasına yeterdi. Gülümseyişi, bakışları, aynıydı.

Çantam kolumdan düşerken, göz yaşlarımda ona eşlik ediyordu. Gülümseyerek bana doğru geldiğinde yere çökmüştüm.

Ellerimi ağzıma götürüp hıçkırıklarımı tutmaya çalıştım. Bu gerçek olamazdı.

"Hanımefendi iyi misiniz?!"

Yanımdaki kişi elini yüzümün önünde sallayınca Sehun kayboldu. Ağlamaya devam ederken burdan gitmem gerektiğini biliyordum.

Hızla yerden kalkıp çıkışa yöneldim. Göz yaşlarımı silip gülümsedim. En azından onu görmüştüm.

"Ne kadar da güzelleşmişsin! Kanada gerçekten sana yaramış."

Joon'un dediklerini dinlemeyip yerime oturdum. Çok yorulmuştum ve uykum vardı. Kütüphanede gördüğüm şeyi unutamıyordum.

"Peki Eun Jee üç yıl boyunca yaptığını yapmaya devam et, benle konuşmamanı anlıyorum. Ama birde benim gözümden düşünemez misin?"

"Ciddi misin sen? Gözlerimin önünde öldürdünüz onu." dedim titrek bir sesle.

"Laflarına dikkat et! Yaptıklarından sonra zaten yaşayamazdı!"

Yerinden kalkıp kapıya doğru gittiğinde ona doğru döndüm.

"O benim arkadaşımdı. Bende ölmesini istemezdim. Ama durumu buraya kadar getiren sizdiniz!"

Kapıyı açıp gittiğinde yüreğime bir şey oturmuştu. Kafamı ellerimin arasına alıp, gözlerimi kapattım.

Yaşadıklarım ne kadar zor olsada üstesinden gelebilmiştim. Ve bunu tek başıma başarmıştım. Bundan sonraki hayatıma da tek devam edebilirdim. Ölene dek.

"You can call me monster,

I'm creeping in your heart babe."

Kafamı kaldırıp şarkının nerden geldiğine baktım. Sonra telefonumdan geldiğini anladım. Uzun süredir kimse aramamıştı.

Telefonu elime alıp numaraya baktım. Kayıtlı değildi.

"Alo?"

Telefondan cızırtılı bir ses gelince kulağımdan uzaklaştırdım.

"Alo?"

Arayan kişi beni daha çok meraklandırmıştı. Sabır dilercesine telefona baktım. Tam kapatıcaktım ki bir ses geldi.

"Eun Jee?"

Ses tanıdık değildi. Kimin aramış olabileceğini düşündüm. Eski arkadaşlarımdan biridir. Başka kim ismimi bilebilirdi ki.

"Kimsiniz?" diyebildim.

"Ben k-"

Telefondaki kişi ismini söyleyemeden hat kesildi. Numarayı aradığımda böyle bir numaranın mevcut olmadığı öğrendim.

Monster 2💀 :: Oh SehunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin