Hücre - 5 -

8K 326 45
                                    

Bölüm düzenlenmiştir.

Beynim yaşananları anlamakta güçlük çekiyordu.
Birkaç gün öncesine kadar onun yan hücresine taşınmaya bile korkan ben şimdi onun yanında kalmayı kabul edip peşinden gidiyordum.

Yemekhaneye girdiğimiz de birkaç kişi dışında kimse yoktu.
Onların da bakışları varla yok arası bizim üzerimizdeydi.

"Artık yemekhane de mi yatacağım?" diyip bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim.
Nathan cevap vermek yerine bana doğru aşağılayıcı bir bakış attı.
Attığı bakışın etkisinden kurtulduğumda yemekhaneden çıkmak üzere olduğumuzu farkettim.
Garip olan şu ki daha önce burdan bir çıkış olduğunu fark etmemişdim bile.
Duvarların arasına kamufle olmuş kapıdan içeri girince ortamda ki ışık yerini karanlığa bırakmıştı.
Boş bir hol ve yolun sonunda aşağıya inen bir merdivendi gördüğüm tek şey.

Aklımda yankılanan sesleri göz ardı edemeyip konuşmaya başladım.

"Beni öldürecek misin?"

Merdivenlere ilerlemekte olan Nathan sorumu duyunca durdu ve bana döndü.

"Neden olmasın belki bir gün."

"Peki o gün bugün mü?"

Karanlık, ölüm ve Nathan pek hoş bir üçlü değildi.

"Yeni seni öldürmek için buraya kadar getirmeme gerek yok yemekhane de hücrende hatta gardiyanların odasında bile bunu yapabilirim."

Nathan cümlesinin hatta konuşmanın bittiğini belli edercesine arkasını dönüp ilerlemeye başladı.

Sanarım az önce kurduğu cümle Nathan tarzı güven konuşmasıydı,seni öldürmeyeceğim demenin farklı bir yoluydu.

Nathan'ın peşinden ilerleyip merdivenlerden dikkatli bir şekilde indim.

Aşağıya inince loş bir ışıkla buluştuk,hava ve ışık gelecek bir pencere yoktu herşey karanlık ve siyahtı. Pis değildi eşyalar oldukça modern siyah bir kanepe devasa boyutlarda siyah bir tv ve siyah olan herşey.

Gözüme ilişen en önemli detay ise tek bir yatak olmasıydı. Beni buraya getirme amacını yatağa bakarken düşünüyordum.

"Yatağıma biraz daha bakmaya devam edersen benle yatmak istediğini düşüneceğim."

Gözlerimi anında yataktan çekip Nathan'a döndüm

"Ne! Hayır asla öyle birşey düşünmüyorum, sadece nerede yatacağımı düşünüyordum."

"Gözünü diktiğin yatak bana ait eski hücrende ki yastığı çarşafı buraya getiririm istediğin yerde yatarsın."

"Ne yani beni oda arkadaşı olarak alıyorsun ve bana yatak mı vermiyorsun!"

Sesim olması gerekenin üstünde bir tonla çıkması Nathan'ın sinirlenmesine sebep olmuştu, gözlerini bulunduğumuz karanlık ortamdan daha da karanlık yaparak üzerime doğru adımlarını yönlendirdi.

Bana yapabileceği şeyler aklıma geldikçe hızla geri adımlar atıyordum.

"Özür dilerim, özür dilerim bağırmak istemedim."

Üzerime gelmeye devam ettikçe daha da gerileyip duvarın kenarına sindim.
Ellerim ile yüzümü kapatıp olası bir darbeye kendimi hazırlıyordum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
HÜCRE (Kilit Serisi 1) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin