ZEUS'DAN GELEN GİZEMLİ HEDİYELER ( 2016 GÜNÜMÜZDEN 4 YIL ÖNCE)

243 11 1
                                    

      Korkunç bir kâbusun içine sürüklenmiştim. İşin kötüsü gözlerim açıktı ve uykuda değildim. Günler boyu, bu kabustan nasıl çıkabilirim, nasıl kurtulabilirim diye düşündüm durdum. Ne yazık ki dönüp dolaşıp aynı yere, aynı bataklık çukuruna geliyordum. Bir işim vardı ve işimi kaybetmiştim. Karım hamileydi. Geçinebilmemiz için elimdeki eski model otomobili satmak zorunda kalmıştım.

    Günlerden bir gün beklenmedik olayların içinde buldum kendimi. O geceyi hiç unutmuyorum. Rüyalar ve gerçekler arasında gidip gelirken içeriden tuhaf hatta biraz da ürkütücü sesler işittim. Gözlerimi ovuşturarak yataktan kalktım ve sese doğru ilerledim.

İçeride, çalışma odamda kıvırcık saçlı parlak yüzlü biriyle karşılaştım.

Şair: Tanrııııııım hırsız var, imdaaaaaat!

Hermes: Çocuk, şışt sessiz ol, lütfen sakinleş ve dinle beni, düşündüğün gibi değil!

Şair: Ne! Ne düşündüğüm gibi değil!

Hermes: Benim adım Hermes, Yunan tanrısı Hermes!

Şair: Hermes 'mi? Yunan tanrısı mı? Kafayı sıyırmak bu olsa gerek!

Kendisinin haberci tanrı olduğunu ve bana uzak diyarlardan bir müjde getirdiğini söyledi. Onun söylediklerine göre bir kitap yazacaktım. Kitabın adı da Esinler ve Sihirler kitabı olacaktı.

Şair: Esinler ve Sihirler kitabı mı?

Hermes: Evet, doğru duydun. Yazılacak kitabın adı bu!

Cebinden bir kalem ve mürekkep şişesi çıkartıp bana uzattı.

Hermes: Zeus sevdiği yazarları bu kalemle onurlandırır.

Şair: Nasıl? Zeus gerçek mi?

Hermes: Soru sorma çocuk, kalem ve mürekkep senindir. Eğer bu kalemi ve mürekkebi hakkıyla kullanabilirsen, ileride sana başka hediyeler de göndereceğiz!

Şair: Otomobil filan mı yoksa? Eğer otomobil gönderirseniz çok makbule geçer! Aracımı yeni sattım ve moralim çok bozuk.

Hermes: Hah hah! Tabii ki otomobil değil! Bizlerden aldığın sihirsel hediyelerle içindeki yazarı, sanatkârı ortaya çıkartacaksın!

Şair: Nasıl yani? Daha açık konuşursanız sizi daha iyi anlayabilirim!

İşsizlikten dolayı kafayı kaçırdığımı düşünüyordum. Bir yunan tanrısını karşına alıp konuşmak başka nasıl açıklanabilirdi ki?

Hermes: Bak çocuk. Neyin içine sürüklendiğini çok iyi biliyoruz.

Şair: Neyin içine sürüklenmişim?

Hermes: Uğradığın haksızlığı görmediğimizi mi düşünüyorsun.

Şair: Sen bunu nerden biliyorsun? Yoksa insanların hayatını gizlice gözetleyen bir ajan mısınız? Kim gönderdi sizi buraya! Çabuk bana gerçeği söyleyin!

Hermes: Sakin ol ve kulaklarını açıp beni iyi dinle: Biz tüm zamanları, yaşanmış ve yaşanmamış tüm olayları biliriz! Sana soruyorum şimdi! Mucizeye inanır mısın?

Şair: Bazen evet; bazen hayır!

Hermes: Vakit kaybetmeden şimdi ilk cümleni yazsan iyi olur. Kitabının ilk bölümü oluşmaya başladı

O kadar canlı ve diri gözlerle gözlerimin içinde bakmıştı ki, dediğini yapmaktan başka çare yoktu; kalemi mürekkep şişesine batırdım ve aklıma gelen ilk cümleyi yazdım:

" Benim yazarlık serüvenim, sihirler üzerine kuruludur."

Hermes: Evet, kitabının açılışını ve ilk cümleni ortaya çıkardık. Devamı da gelecektir. Kendine olan inancını yitirme! Ve daima sabırlı ol.

Cümlesini bitirince, arkasında bir toz dumanı bırakarak kayboldu. Kayboluş şekli bir sihirbazın kayboluş şeklinden farksızdı. Ortaya çıkan bu illüzyonu şaşkın gözlerle izledim.  

ESİNLER VE SİHİRLER KİTABI: BİR YAZARIN DOĞUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin