Masamda oturmuş kahve içerken kapı tıklandı. Sıcak bir şekilde "gir" diye seslendim. Gelen posta güverciniydi. Selam verip zarfı uzattı. Heyecanla zarfı alıp açtım. Haftalardır bu zarfı bekliyordum. Veeee
Evvvettt emekli oluyorum...
Artık yaşım gelmişti ve ben toprak komutanın peşinden koşmaktan yorulmuştum. yıllardır toprak komutanla tanışmak için o nereye giderse peşinden gidiyordum. konferanslara, mezuniyetlere, toplantılar ve özel davetlere ama bir türlü tanışamıyordum. Toprak komutan 27 yaşında bir albaydı. O hem ünlü hemde tanınmayan bir tipti. namını herkes bilirdi ama kendisini kimseler bilmezdi.en kötü durumdaki karokolları bir kaç ayda adam etmişti. ve sırrını kimseye söylemezdi. ve komutan artık vazgeçmişti.
Birkaç gün sonra
Emekli komutan mutluydu ama bir taraftan oğul,undan çok sevdiği askerlerini başkasına emanet etmek istemiyordu. Bu gün yerine geçecek olan kişi açıklanıyordu. askerler bu gün odasından hiç çıkmayan komutanlarını merak ediyorlardı. Komutana genelkurmaydan telefon geldi. Komutan duydukları karşısında ne tepki vereceğini şaşırmıştı. Bir yandan havalara uçuyor bir yandan içinden ağlıyor bir yandan şaşkınlıktan konuşamıyordu. Komutanın yerine geçen kişi.... TOPRAK KARAN'dı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO BERE BORDO RUJ
RandomAskerler oturmuş bir oyana bir buyana çocuk gibi koşuşturan emekli komutanlarını izliyorlardı. Emekli komutan ise emekli olduğu için hem üzülüyor hemde oğulları gibi sevdiği askerlerini emanet ettiği komutanı düşündükçe mutluluktan uçuyordu. Emekli...