Psikopatın Hayalleri

Bi arkadaşımın Sevdiğine yazdığı yaZı.

Ön söz
Bu yazılanlar bazıları hayel ürünü ve bazılarıda yaşanmış olaylar. Yazılanlar Bir az soğuk gele bilir. karakterimiz normal hayatta zevkli birisi. Oynayan gülen birisi. Ama iç dünyası tamamen farklı. İç dünyası dış dünyasını istediği gibi yönetiyo. Neden görünmemek istediğini okudukça anlasınız. İyi okumalar. Sevmiyceksiniz diye umuyorum. 😊
                  Sıradan bi gün
    Kalktm. Saat 7 oldu. Lavaboya gittim. Yüzümü yıkadım. Odama geçip perdeyi açtım. Karşımda çok güzel bi manzara vardı. Bu manzara beni motive ediyodu günümün ii geçmesi için. Yemeğe oturdum. Yemek bitti. Saat 7:30 oldu. Dişlerimi fırçaladım. Çantayı topladım. Kiyafetimi giydim. Okula doğru yol aldm. Çocuklarla birlikte gidicektik unutmuştum. Aklıma geldi koştum mekána. Çocuklar geldi. Okula doğru yol aldk. Güle oynaya, hoplaya zıplaya okula geldik. Çok yorucu bir gündü bu gün. Çünkü sevdiğim dersler yoktu bu gün. Sıkıcı geçti. Ama teneffüsler var. İyi ki de var. 5 dakika olsa bile o 5 dakikanın zevkini hiç bi şey veremezdi eskiden. Koşar oynardık, haylazlıklar peşindeydik. Ama şimdi 15 yaşındayız. Her şey farklı.
    Birde bi adam vardı hiç bi zaman ismini ağzıma alamadm. Beslediğim sevgisini içimde koruyup sakladığım birisi vardı. Sınıf 6 dan beri seviyomuşum onu ben. Ne kadar şey ettim onun için biliyomusun? Bilemezsin tabii ki. 2 sebep var bilmemenle alakalı. İlk olarak ben konuşmadım dimi?! Yani bilemezsin nerden bilesin ki?! 2 ci olarakta istersen bile aklndan geçiremezsin. Çünkü çok farklı. Bi benim le hayellerinde konuşmayı denesene. Oluyomu? Olmaz, olamaz tabii ki. Senin sevdiğin ben deilim. Sevdiğin varmı? Sen onun hayeliyle konuşsana. Oluyomu? Olduysa seviyosun. Olmadıysa başka eleman bul kendine. Ben onunla konuşuyodum. Gayette oluyodu. Yani normalde git konuş onunla konuştuğumu aynı cevapları ala bilirsin.
    Benim yazım, benim hayatım bu. Ama ben kitap okumadım hiç bi zaman. Kitap okudum ama hep 50 sayfa falan. Yani en çok okuduğum sayfa sayısı 110 dur. Ben bu kelimelerle şiirler yazdm ona. Hemde zamanım olsa sayfalarla yazarım. Sen yazdınmı şiir? Düşünsene. Yazdysan sevmişsin. Yazmadıysan başka eleman bul kendine.
    Normal de her kesi kendi isimleriyle çağırırım. Yani anlycağın takma isim koymuştum ona. İsmini söyleyemiyodum diye.Sen hiç takma isim taktn mı birisine? Ben takmştım. Çok özel birisiyse yaşadn. Seviyosun demektir. Her kese takarsan hiç takma isime girme sen adamım.
    Bu dediklerim sana çok kolay gelir. Ama bu dediklerimi düşün bi profesyonelce yapanı. Ben ona karşı her şeyi böyle ettim. Her şeyin üst sevyesini. Sevdiği şey sakızdı. Her gün sakız verirdim ona. Hatta bi keresinde tüm sınıf sohbet ediyoduk süprizlerle alakalı.sınıfa da yeni kz gelmişti o sırada. O bana dediki sen ona hiç bi şey alamazsın. Alarım dedim. Ertesi gün kıza 24 tane çikolata almştım. Hiç kimse nedenini anlamadı. Her kes bi şey diyordu. Benimle onun arasında ilişki olduğunu düşünen ler bile vardı. Ama sadece asıl sebebini dalga saçlım biliyordu. Sencede havalı değilmi?! Sencede anlamlı değilmi?! Sadece 1 kişi biliyo, 1 kişi anlıyo. Aslında tamda istediğimdi bu. Benim yaptıklarımı sadece 1 kişi anlasın.
    Ama en sonda naptı dersin? Yaptıklarımın hepsi o beni bilmediği dönemdeydi. Yani 3 yıl arkasından koştum ve o hiç bir şey hiss etmedi. En sonda hiss ettirdim ama o hiç bi şey demeden gitti. Hayır benim kalbimi delik deşik etmezdi onun beni sevmediğini söylemesi. Ama hiç bi şey demeden gitti. Sen böyle düşün ben bi köprü yaptım adım attıkça köprünün sonrası inşa ediliyodu. Tam sona yaklaşırken inşa edenler yok oldu ve tüm hayeller arzular bi anda suya düşer inşa edimemiş yerden.
O günden bu güne ben böyleyim. Siz benim içimi okuyosunuz. Dışım hiç bi zaman böyle olmadı. Hep güldüm. Hep oynadım. Hep iyi olmaya çalıştım. Başkasının benden farkı nedir ki benim yanımdan kuş olup uçup gidiyosun onun yanına?! Ben sana ne yapmak istiyodum?! Sadece sevdim. Ama sen hiç bi şey etmedin. Gitmen bile doğru dürüst olmadı.
    Haydaa,görüyomusun yine onunla konuşuyomuş gibi oldum. Özür dilerim. Şimdi düşüneceksin " bu geri zekalı benden neden özür diledi"? Diye . Ondan da bi zaman sonra böyle bi özür dile dim. Ben onu çok seviyorum. Yani sevgilim olmazsa da olur ama yanımda olsun. Hiss ettirsin burda olduğunu. Arkadaşım olsun. Ama arkadaştan yakın olacak. En iyi arkadaşım olsun istedim. Benim bir tek arkadaşım var. Onu ablam yerine koyarım. Ama bu öyle olmasın. Beni düşünce kaldırsın. Çünkü ben düşünce en iyi o kaldırır. Bunu test etmiştim . Her neyse, gidip özür dilemiştim. Ama kabul etmemişti dalga saçlı kızımız. Tüm hayattan o anda ellerimi çektim. Yani " bu ne amına koyiyim beni delirtmek içinmi buraya getirdin"? Diye konuşuyodum. Çok az düzeltiyodu beni kendi kendime konuşmak. Ve tarih dersi biter ben bunları kaleme alırken. Ada karşı dan bana bi top fırlatır ama o top bana gelirken fark ettim. Çünkü bende onunla konuşmak istiyodum. Seslendi bana:
-Şşşit! Napıyosun orda öyle? Sabahtandır yazıyosun. Yine şiirler mi yoksa?
    Hayır tamamen başka bi şey bu. Anlatamıycam. Özür dilerim. Bi zaman belki okuturum- diye geçiştirdim. 5 dakikalık teneffüs. Bu zaman dışarda durmak istedim. Hep dışarda dururum zaten. Dışarsı fera ve soğuk olur. Ben soğuk havaları severim. Zil sesi ve hoca gelir içeri girmek isterim. İçerisi çok garipti. Her kes bana çok farklı bakıyodu. " Acaba okudularmmı?" Diye kendimi sorguluyodum. Ama aslında Adadan başka hiç kimse bana bakmıyodu. Nolmuştu acaba bunlara?! Matematik dersimiz çok rahat geçiyodu. Yani kim ne isterse ediyodu nerdeyse. Ama şimdi çocuklara baktığımda her kes teneffüs zilini bekli gibiydi. Acaba bi şeyler mi sorucaklardı? Hiç bi fikrim yoktu. 10 dakika kala dışarı izin aldım. Ve adeta bi gölge gibi kapıdan dışarı çıktım. Tabiiki yanımda defterimde vardı ve bir kalem. Kalem onun bana verdiği kalem di. Onun kalemiyle, kendi hayatımı yazıyorum. Sence de bi dram değilmi bu?!
Şimdi onunla ben bi sınıfta 2 ruhtuk. O benimle ben onunla konuşamazdım. Aslında o gerek duymuyordu. Bu yüzden konuşmuyodum. Benim gerek duymam neyi değire bİlirkidi yani normal düşünelim. Giden o çünkü. Benim kapım hep açık oldu ona. Çünkü ben hiç bi zaman kendimin aynısını bulamadım. Ama onunla aklım harbiden aynı çalışıyodu. Aynı soru lar ayni cevaplar. Aynı anda konuşmak istemek. Aynı üniversitelere yürümek. tek farkımız ben onu mutlu etmek için kafam karışırken o okumaya devam ediyordu. Ona hava zaten hoştu. Bilmiyodu çünkü hiç bir şey. Bildiğindede zaten bi fark olmadı yani. Sadece beni silip attı bi kenara. Hayatında ne değişti dersin? Hiç bi şey. Düşünürsün "benim gitmem ona dokundumu"? Diye. Dokunmadı. Attı direk kenara. Selamımı bile almıyodu. Ama bilemediği bi şeyler vardı. 2 ruh hep bir birlerini görür. Anlıyomusun? Bir birlerinden hep anlarlar sessizce. Ben onu anlıyodum hep. Ama o beni hiç bi zaman anlamak istemiyodu. Noktayı koyarım. Ve cepimden onun saç tellerini çıkarıp koklayım. Aldığım koku saçının kokusu değildi. Çünkü koklayarak direk onu yanımda hiss ediyorum.  Bu çok rahatlatıyodu. Hep onun yanı tarafındaki yerde otururken onun parfümünün kokusu gelirdi. Bu beni inanılmaz rahatlatırdı. Biliyomusun bazen sarhoş ta ediyodu. Bunları düşünerek okula geldim. Yabancı dil hocamızın dersinde yazamazdım bu yüzden burda durdururum kelimeleri.
     
                    Hayel eğitimi
    Evet beden eğitimi ve hoca yok. Ne yazsam ne yazsam acaba? Sen hiç hayellerini eğittin mi? Mesela ben onunla olan hayellerimi öğle eğittim ki o nasl isterse öyle oluyor. Hiç hakim olamıyorum onlara. Ama bu zevk verir biliyormusun?! Yani bana zevk verir. Gözlerini yum ama sonra açtığını düşün. Onunla konuşmaya başla. Çay vardı sa karşında ona da teklif et. Birlikte uzun uzun sohbet edin. İlla ki bir yerde uykuya dalcaksın. Bak o uykunun zevkini hiç bi şey veremez. Doğru hayel edersen belki bi gün rüyanda bile görürsün. Mesela bi keresinde 3 gün rüyamda gördüm onu. Hemde nasıl biliyormusun?! Tamamen hiss ederek. Elleri, kolları, gülümsemesi, konuşması, hatta düşün kokusu ve nefesini bile hiss ettim. Bu çok enteresan bi şey anlıyomusun?! Ama rüyanın 1 saniyesi 1 saat e denk geldiği için kalktığında cok üzülürsün. 7 saniye birisini görüp anlamak için çok az. Hemde bayağı az. Bu yüzden 3 cü gün kalktığım da çok sinirliydim. Yani ağlıyamıyorum ya, bu yüzden kızdım,sinirlendim." Bu ne amına koyiyim ya?! 7 saniye çok az ve kısıtlı bi süre. Ben nasıl hazzını yaşarım o anın?! Kadın benimle 1 yıl olcak konuşmuyor, sen benimle fatura muammelesi yapıyosun. 7 saniyeymiş. S*kmişim saniyesini, benimle konuşsun yaa artk yeterrr! Zaten 3 aydırda görmüyorum yaa yeter ya yeterr!" Diye celallenmiştim rüyama. Kendi rüyasına küfr eden adam görmüşmüydün sen? Kendi rüyasına kızarak bağıran adam görmüşmüydün sen? malesef o adamın dramını okuyosun ama bu son olsun. Ne gör, ne duy bunu okuduktan sonra.