Paralel Evren

1.Bölüm

Günümüz (2459)

John şaşırmış bir şekilde deney odasına koşmaya başladı. Koşarken herkes çok kötü bir şey olmuş gibi etrafta dolaşıyordu. Odaya girdiği an karşısında o araba duruyordu. Paralel Evren kapısı olan araba! Gördüklerine inanamıyordu. Çünkü bu geçit sadece 200 yılda bir açılırdı. Birden arabada bir şey olduğunu gördüler. Arabada uyuyan bir kedi vardı. Aslında tam olarak kedi değildi. Kedi görünümlüydü fakat o küçük bedeninin yarısı bir kertenkeleye benziyordu. John gençken üst düzey veterinerlik okumuştu ve yavru kedinin sorununun ne olduğunu anlayabilirdi.

Hızlı bir şekilde yavruyu ellerine alarak hızlı adımlarla laboratuvara yürüdü. Kedinin nefesi alıp vermesi gittikçe hızlanıyordu ve kalbide deli gibi atıyordu. John onu masaya yatırıp sakinleştirici verdi. Kedinin kalp atışları normale döndü. Teknoloji üst düzeye kadar geliştiği için kedinin sorunun ne olduğunu anlaması için sadece tüyünü alarak onu incelemesi yeterliydi. Kedinin tüyünü alarak mikroskopta tüyü inceledi. Herşey normal gözüküyordu. John telaşlanmadan duramıyordu.

John, patronuyla görüşmeliydi. Birinin paralel evrene gitmesi gerekiyordu. Bunun için izin isteyecekti. John patronunun sekreterine onun müsait olup olmadığını sordu. Sekreter, müsait olduğunu söyleyince John koşar adımlarla patronunun odasına girdi.

"Dr. Albus sizinle çok önemli bir şey hakkında konuşmalıyım." dediğinde Dr. Albus pencere ve kapıdaki perdeleri kapattı (ofis tamamen camdan yapılıydı).

"Biliyorum John şu paralel evren hakkında söyleyeceklerin var." Dedi Albus

"Bakın kardeşimi geri döndürmenin tek şansı oraya gitmek" dedi John fakat Albus bunun tam tersini düşünüyordu.

"John, kardeşini sevdiğini ve onu geri döndürmek istediğini biliyorum fakat oraya gitmek çok tehlikeli hem seni gönderemeyiz, sen önemli adamlarımızdansın."

"Dr.Albus ama-" diye cümlesine başlayan John'u susturan şey kapıyı tıkılatan kişiydi.

"Dr. John yiğeniniz geldi." Dedi Dr.Albus'un sekreteri. John Dr. Albus'a dönerek

"Bu konuyu daha sonra konuşalım" diyip odadan çıktı.

Yiğeni Alexandra yine çok güzeldi fakat John neden geldiğini bilmiyordu.

" Selam Alex. Neden geldin, bir şey mi oldu tatlım?" Diyerek ona sarıldı.

"Hayır John Amca, sadece babamın kaybolmadan önce araştırdığı bir konuya göz attım ve bu işte yardım edebileceğim bir şey var mı diye soracaktım." Diye cevapladı.

"Aslına bakarsan bugün tuhaf bir şey oldu, paralel evren kapısı yeniden açıldı ve oraya gidip babanı bulmak istiyorum. Fakat buna iznim yok."

Alex bu fırsatı kaçıramazdı ve amcasına yaklaşarak

"Bir fikrim var. Senin iznin yoksa gidemezsin fakat ben gizlice gidebilirim. Yokluğumu fark etmezler." Diye fısıldadı

John gözlerini kocaman açtı ve bunun çok tehlikeli olabileceğini düşündü. Eğer yakalanırlarsa hapise girebilme şansları olacaktı.

"Alex bu , bu çok t-"

"Lütfen izin ver bana. Oraya gitmeliyim..." Diye fısıldadı.

" Tamam.. Fakat geçit yarın öğlen kapanır ve seni bu gece kimse yokken göndermeliyiz."

Evet biliyorum bölüm yine kısa oldu fakat olaylar tam olarak burda başlayacağı için onu diğer bölüme yazmak istedim. Diğer bölüm kitabımın başrolü Alexandra ' nın Anlatımından olacak. Hoşçakalın :)