Serserim Benim

2. Bölüm

Multi Masal'ın arabası..

Okulun girişine geldik ve arabayı okulun otoparkına çekicez şimdi. Bu arada nasıl araba kullanıyorsun lisede demeyin 12. sınıfın nisan ayı. Doğum günüm marttaydı..

"Girişimiz havalı olsun Masal. Havalı havalı park et" dedi Ceylin esneyerek. Ve ilk boş gördüğüm yere bakın biz geldik diye bağırırcasına park ettim.

Ceylin ile birlikte arabadan indik. Arabanın kapısını kapadım ve kafamı yerden kaldırınca upss, herkes bize bakıyor. Sesli bir giriş yaptıpımız için heralde. Bende insanlara şöyle bir göz ucuyla baktım ve müdürün odasına doğru yürümeye başladık.

Babam daha önceden Ceylinle aynı sınıfta olmamız için müdürle konuşmuştu. Bu nedenle sıkıntı çıkmadı ve müdür bizi sınıfımıza kadar eşlik etti. Müdüre teşekkür ettik. Ve sınıfın kapısını çalarak Ceylin önden ben arkasından sınıfa girdik.

"Biz yeni öğrenciyiz hocam" dedi Ceylin.

"Okul bitiyor ya ne zahmet ettiniz bu zamanda gelmeye?" Kafamı sesin geldiği yere çevirdim ve en arkada cam kenarında oturan çocuğa baktım. Bakmaz olaydım. Yanındaki o zengin züppe! Şaka mı bu ya!

Oda beni görünce ilk şaşırsada belli etmemeye çalıştı ve piç gülüşü atarak sandalyede daha da bi yayılarak oturdu.

İkisine de göz devirip bize adımızı soran hocaya kafamı çevirdim.

"Masal Vural"

"Ceylin Şentürk"

"İstediğiniz boş yerlere oturabilirsiniz çocuklar" dedi hoca.

Gözlerimle etrafı taradım ve o iki insan müsfettesinin yan taraflarının orta sıranın en arkasının boş olduğunu gördüm. Bir iki kişinin daha yanları boştu ama Ceylinle ayrı oturmak istemediğimizden mecbur oraya doğru yürüdük. Ceylin sağ tarafa geçince bende onların yan tarafına gelicek şekilde oturmak zorunda kaldım. Allah'ım sınıyor musun beni acaba?

"Kanka şok da şok! O sabahki çocukla aynı okulda olmamız şok. Aynı sınıfta olmamız da ayrı şok."

"Ne demezsin hayattaki şansım der susarım."

"Yanındakine de ayrı kıl oldum. Bu da kendini beğenmiş piç anlaşılan" dedi Ceylin yüzünü buruşturarak. Ceylin'in bu komik haline güldüm ve ders anlatmaya başlayan hocayı dinlemek için önüme döndüm.

İzlenme hissi beni ele geçirince kafamı çevirdim ve o zengin züppenin bakışlarına maruz kaldım. Öldürücek gibi bakıyor. Bende ona aynı şekilde bakmaya başladım.

Ama onun gözlerini kaçırması gerekiyodu. O kaçırmayınca bende kaçırmadım. Sanki amansız bir savaşa girdik ve gözlerini çeken kaybedicek.

Gözlerini benden çekip benim üstümden başka bir yere odaklandı bu sefer. Kafamı çevirip baktığı yere bakınca bana bakan başka bir çocuğu gördüm. Ama onun aksine sevecen bir şekilde gülümsedi ve başıyla hoş geldin dercesine selam verdi. Bende ona gülümseyip kafamı asıl odağıma döndürdüm. Benim ona baktığımı fark edince gözlerini o çocuktan çekip yine bana sinirli sinirli bakmaya devam etti. Artık daha fazla ona bakamayacağımı anlayıp aramızdaki bu anlamsız savaşı göz devirerek bitirip önüme döndüm.

Telefonumdan gelen zil sesiyle hoca ders anlatmayı bıraktı ve bana kapa şu telefonu dercesine bakmaya başladı ama arayan Cenk'ti. Şu malum olaydan sonra Ceylin'in Cenk'in Buğra'nın annemin ve babamın telefonlarını her ne koşulda olursam olayım açmam gerekiyor. Cidden sıkı denetim altındayım. Ceylin Cenk ve Buğra'dan kurtulduk derken bunu kast ediyordu işte.

Hocadan izin isteyip sınıftan çıktım ve koridorda yürürken telefonu açtım.

"Kırk saattir niye açmıyorsun Masal. Bu telefon en fazla ikinci çalışta açılacak dememiş miydim ben?" Klasik Cenk ve korumacı pozları..

"Dersteydim Cenk saniyesinde açamam ya!"

"Her neyse. Bak Masal biz yokuz diye öyle kafanıza göre takılmayın. Ne yaparsanız bize haber vereceksiniz tamam mı?"

"Merak etme Cenk akıllandım artık. Bir daha aynı şeyler olmayacak söz veriyorum."

"Tamam fındık faresi inanıyorum sana. Ha bu arada biz Buğra ile çıkışınıza gelicez."

"Niyee?" diye merakla sordum.

"Hani Ceylin'in şu çok istediği yeni açılan bar varya. Oraya götürelim sizi dedik."

"Benim için uyar. Çıkışta görüşürüz o zaman. Öpüyorum.." dedim ve telefonu kapadım.

Sınıfa gitmek için arkamı dönmemle bir bedene çarpmam bir oldu. Beden değil duvar sanki. Kafamı kaldırıp çarptığım kişiye bakınca sinirlerim tepeme çıktı.