Yolun Yarısı (Y.H.B. 2. kitap)

207 4 3
                                    

artık yolun yarısına gelmiştim. Yeni hayatıma alışmaya çalışırken aslında onun geçmişteki izleri taşıdığını nerden tahmin edebilirdim ki ? 

Rüzgar gideli 1 ay olmuştu ve ondan hiç ses seda yoktu.Biz ise Denizle birlikte o mükkemmel hayata devam ediyorduk.Aslında bakarsanız Rüzgarı az da olsa unutmamı sağlıyordu Deniz.Beni hiç yanlız bırakmıyor ve üzüldüğümde beni sakinleştiriyordu.Rüzgar gittiğinden beri Denizle ikimiz bu sıkcı evin dışında nice güzel şeyler yaşamıştık sinemaya gitmiştik,birlikte korku filmi izleyip karekterleri eleştirmiştik,pasta yapma yarışması yapmıştık -kazanan ben olmuştum tabi ayrıca evi talan etmiştik- daha birsürü eğlenceli şey yaşamıştık.Yavaş yavaş Deniz olan soğukluğum,sıcak bir dostluğa dönüşmüştü.Birbirimize küçüklüğümüzde yaşadığımız komik anıları anlatmış ve daha yakından tanımıştık birbirimizi.Deniz, aslında sert olduğu kadar komiktide beni sürekli gülüyordu. Sanki Rüzgar gittiğinden beri  Deniz daha sıcakkanlı ve tutumlu olmuştu. Beni sürekli koruyor ve gözü gibi bakıyordu.Adam eve dönmüştü ama odasından dışarı adımını atmıyordu.Cody ise hala Fransada anne babasının dırdırını çekiyordu daha doğrusu bize öyle diyordu.Rüzgardan haber alamıyordum ve bu beni çok üzüyordu sanki sırf benim yüzümden gitmiş gibi hissediyordum.Ama biliyordum geri dönünce Rüzgar bir fırtına gibi esip gürleyecekti.

Her şey daha yeni başlıyordu aslında, Rüzgarı hatırlamıştım ve hatıralardan kaçılmazdı.O benim en güzel hatıramdı,en güzel günlerimdi,en güzel sevgimdi o benim herşeyimdi.Bunu o gittiğinde anlamıştım ben ona yaklaştıkça o benden kaçıyo gibiydi,sanki beni bişeylerden uzak tutmak istermiş gibi...

Rüzgar anlatıyor**

Acım aynı acıydı sadece üzerinden bir ay geçmiş ve unutulmuştu.Ada benden uzakken yaşam çok ifadesiz geliyordu.Zaten o karşıma çıkmadan önce onu ararkende böyleydi diye düşünmedim değil ama o tekrar kaşıma çıkmış ve birbirimize daha çok bağlanmamızı sağlamıştı.Daha dün onu ararken bu gün ondan kaçıyordum.Hayat garipti benim için ne kadar o çöllerin ortasındaki su gibi gelsede bana onu içmek yasaktı.Kalbimin ve Aklımın yarısı onda kalmışken nasıl dayanabilirdim ki bu acıya?

Elimi sert bir şekilde önümdeki aynaya geçirdim ve aynanın paramparça oluşunu izledim.sinirliydim çünkü ben hem onu korumaya çalışırken hemde onu sevmeye çalışıyordum.Hayır,hayır bu ben değildim.Ben salaklıklar yapmazdım ben Geceydim onun gecesi o ise benim gündüzüm bu böyle olmamalıydı.Zıt kutuplar birbirini çekerdi.Peki biz niye birbirimizi itiyorduk? Niye birbirimizi kovlamak yerine birbirimizden uzak duruyorduk?

Korkaklık ediyordum onu da bu iğrenç işere sürükleyip hayatının zehir olmasını istemiyordum.Babam ve annemin öldüğü gün bende ölmüştüm tek yaşama sebebim oyken yine bir aptallık yapmış ve onu aşağıda bırakmıştım.Bu ben olamazdım onu yarı yolda bırakan kişi ben olmıcaktım.Geri dönmeliydim ama bu tehlikeliydi.Her şeye rağmen onu koruyup kovlayacağıma söz verirken kendime bir yandan da onu kendimden nasıl koruyacağımı düşünüyordum.Onun hayatını daima mahveden ben oluyordum ve o sanki bunları yokmuş gibi sayıp yine beni seviyordu.O beni herşeye rağmen seviyordu ve bende onu seviyordum...

Ada Anlatıyor*

dışarı çıktığımda yağan yağmuru farkettim sanki benim yerime ağlıyordu bulutlar.yağmurun altında yürümeyi çok severdim;küçükken bunu Rüzgarla hep yapardık.İç çamaşırlarımıza kadar ıslanır sonra ise öksüre öksüre eve girerdik ailelerimiz bu duruma ne kadar kızassa da o zamanlar Rüzgarla ben bir bütün oluyor hatta annelerimiz bize kızarken gülüşüyorduk.yürümeye devam ederken birinin beni takip ettiği hissine kapıldım.arkamı kontrol ettiğimde kimsenin olmadığını gördüm.Ahhh çok fazla saçmaladın Ada kim niye seni takip etsin ki? yürümeye devam ederken sırtıma dokunan elle arkamı döndüm. masmavi gözler bena alayla baktı sonra ise burnuma bişey dayadı.elinde Çırpınırken nefes almamaya özen gösteriyordum.O ise hala beni bayıltmakta kararlı gibiydi.Sonunda dayanamayıp nefesimi tutmayı bıraktım.Burnumdan ciğerlerime doğru giden hava içimi yakıp eritiyor gibiydi.Canımı yakan bu şeyin ne olduğunu çözmeye çalışırken son söylediğim şuydu

"Beni kurtar Gece,Beni kurtar..."

gözlerimi kapanmasın diye açmaya çalışıyordum ama bu başarısızdı.vücudum uyuşmuş ve haraketlerim kısıtlanmıştı sonunda dayanamayıp gözlerimi kapattım.

"dayan Ada,seni ordan çıkarıcam."

"çok üşüyorum Rüzgar lütfen yardım et."

dolabın içi çok küçüktü ve ben küçük alanlarda daralıyordum.Rüzgar kapıyı açmak için zorluyordu ben ise dolabın bi kenarına sinmiş ağlıyordum.

"Beni kurtar Gece,Beni kurtar..."

_____________________________________________________________________________

tanıtım videosu hazırladım linki yorumlara atıcam izlersiniz çikilatalarım :)) yorumlarınızı oylarınızı ve eleştirilerinizi bekliyorum :) biliyorum biraz kısa oldu :// hatta bayağı kısa oldu ama kusura bakmayın sınavlarım bi bitmiyo bitse boş vakitim olmuyo bulduğum her fırsatı değerlendirmeye çalışıyorum bir dahaki bölüm uzun yorum yapan birine ithaf edicem... seviliyosunuz :)) <3 dayanamadım erken paylaştım :)

  bide eğer yorumlardan açılmıyosa video profilimdede link var ordan açabilirsiniz...

Yolun Yarısı (Y.H.B. 2. kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin