●3. Bölüm● Affet

37 3 0
                                    

Sabahın erken saatlerinde gözlerimi araladım. Güneş daha yeni doğmuştu tüm ihtişamı ile bana göz kırpıyordu adeta.

Daha vakit olmasına rağmen kalkıp bir duş almak istedim. Sevda'yı uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktım.

Banyoda ılık bir duş alıp giyindim. Bordo renginde boynundan kalın askıları olan bir elbise... Aynadaki görüntüme onay verip bilekten bağlamalı ayakkabılarımı giydim.

Sevda'ya kısa bir not bırakıp evden çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevda'ya kısa bir not bırakıp evden çıktım. Kahvaltı yapmamıştım. Çünkü iştahım yoktu.

Taksiye Arnavut köye gitmesini söyledim. Babamın yanına onunla konuşmaya gidecektim. Kulaklığımı taktım. Sabah yapılması en keyif verici şeydi müzik.

Affet beni akşam üstü gölgem uzarken...

Öğleden sonra affet ne zaman istersen...

Affet beni gece vakti ay doğmuş süzülürken...

Sabaha kalmadan affet tam ayrıldık derken...

Dudaklarımdan dökülen şarkı sözleri ile birlikte gözümden bir kaç damla yaş aktı. Gözyaşlarımı taksiciye fark ettirmeden silmeye çalıştım. Meraklı bir taksici çıkarsa şimdi ne oldu diyecekti. Şuan hiç o modda değildim.

Aklıma babam geldiği içindi bu gözyaşlarım. Beni affedecek miydi ki. Ya affetmezse ne yapardım. O benim babam. Ben onun yokluğuyla nasıl yaşarım. Kime baba derim.

Bu düşünceler bile beni panik ettirmeye yeterken yapacağım konuşmayı düşündüm. Sakin olmalıydım babamın yanında. Panik yapıp her şeyi mahvetmemeliyim.

Araba Arnavut köye geldiğinde evi tarif ettim. Geldiğimizde taksiciye parasını ödeyip arabadan indim.

Kapıya gelip bahçe ziline bastım. Kapıyı açan Zeliha'ydı. Evde çalışan Neriman teyzenin kızı. Evdeki basit işleri yapıp annesine yardım ediyordu. Beni görünce sevinçle sarıldı bana. Aramız iyiydi. O bana ben ona anlatırdım sıkıntılarımı.

"Periii. Sonunda geldin."

Onun sıkı sarılmasına karşıt ben daha hafif sarılmıştım.

"Daha değil."

Bana soru dolu gözlerle bakıyordu.

"Nasıl değil? Barışmadınız mı?"

Ona gülümsemeye çalışarak;

"İnşallah birazdan barışacağız."

Gülümsedi.

"Ay inşallah."

Onunla evin kapısına kadar birlikte yürüdük. Salona gitmeden önce Zeliha'ya dönüp;

"Bana şans dile." Dedim. Şuan en fazla ihtiyacım olan şey şanstı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 14, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BENDEN HİÇ GİTMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin