10.Bölüm* (Final)

644 53 3
                                    

-The Reincarnation-

Bazı zamanlar içinde garip bir hisle uyanırsın değil mi? Sanki bir rüyayı yaşıyormuşsun gibi. Bulunduğun yere ne zaman veya nasıl geldiğini bilmezsin ama o sırada bunu düşünmek aklına gelmez. İlk başlarda olayları kavramak birkaç saniyeni alır ve bu da seni gerçekliğe götürecek asıl şeydir. Gördüğün manzara kasvetli ve karanlıksa insanların her zaman aklına kötü sonuçlar gelir, iyi fikirler ve kötü fikirler beynin farklı bölgelerinde yer aldıklarından, her olası çözümde zihnin ürettiği sonuçlar bu ikisinden birine aittir. Ve insan karanlık, soğuk, kasvetli veya rutubetli, kendine yabancı olan bir evde gözlerini açarsa bunun gerçek mi rüya mı olduğunu kavramak uzun bir zamanını alır. Ama eğer sıcak bir yatakta tanıdık bir kokuyla gözlerini aralarsan bunun ne kadar gerçek olduğunu düşünmezsin. Fazla güzel geliyorsa, belki de hayaldir değil mi?

Gerçeklik ve hayalin ortasında kaldığım bu birkaç saniye kesinlikle daha önceden yaşamadığım bir duyguydu. Sıcak ve merhametli bir el yanağımı hafifçe okşarken gözlerimi yeşil çimenliklerin ortasında açtım. Çimler hala bir önceki gecenin yağmurundan nemliliğini koruyordu. Çiçeklerin delici kokusunu burnuma çekerken muhteşemliğin her tonunu tattım. Evet bu birkaç saniye muhteşemdi. Sevdiğim bir yerde, sevdiğim bir kokuyu içime çekerken, sevdiğim çocuğun yanağımı hafifçe okşaması. Bunu yapanın Jongin olduğunu görmem için bir sürem daha vardı ama onun dokunuşlarını tanıyordum. "Yixing, neden hala hazırlanmadın? Birazdan Sehun'un taç giyme töreni var" Onu net olarak gördüğümde bir süre duraksadım. Saçları uzamış ve güneşin etkisiyle rengi bir ton açılmıştı. "Sehun kim?" Jongin kahkaha attı ve ardından dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp kulağıma fısıldadı. "Ona 9 ay boyunca katlandın ve şimdi kim olduğunu tanıyamıyor musun? Hadi ama prensesim, bu kadar unutkan olamazsın" 

Gözlerimin önünde tüm zaman durduğunda, aslında saliseleri yönetmenin ne kadar da kolay olduğunu fark ettim. Yaşamımda ki her an, tamamlanmayı bekleyen bir yapbozun parçalarıydı. Farklı zamanlarda yaşayan, aynı ruha sahiptim ve hayatımın her sahnesi bu 3 zaman arasında bir dönüşüm içerisindeydi. Beni ilahi kılan gelecekte ki bir bilim adamını bilmem değildi, ruhumun 3 dönemde ki geçişe de ayak uyduruyor olmasıydı. Bu her bir anı yeniden ve yeniden yaşayacağım demek de değildi elbette, yaşayacak sadece 1 hayatım vardı ama asıl sorun, hatırlamakta zorlandığım her sahneyi farklı bir zamanda yaşamış olmamdı. Buraya nasıl geldiğimi merak ediyordum, en son Mendovenia'da yaşadığım zamanın üzerinden ne kadar zaman geçtiğini merak ediyordum ve asıl merak konumsa, aklımdan silinen hatıralarımın ne zaman beni aydınlatacağıydı. 

* * *

"Ne yani bir geyik insana dönüştü ve çılgın bir nene Kris'in ablasının kılığına girip sana garip sorular mı sordu?" iç çektim ve elimde ki kitaptan birkaç sayfa daha çevirdim. "Kulağa garip geldiğinin farkındayım, ama orada olanlar kesinlikle normal şeyler değildi Jongin. Augustinus'un hangi dönemde yaşadığını biliyor olmama rağmen şuan çok daha eskide olmamız hiç normal değil. Birilerine söylesem kafayı yiyip hayali papazlar yarattığımı bile düşünebilirler! Burada garip bir şeyler dönüyor." Jongin omuz silkti ve delici gözlerini bana dikip hafifçe gülümsedi. "Belki de sonsuz ruha sahipsindir" Sonsuz ruh...hayatının bir döneminde yaşadığı zamandan ayrılıp farklı bir zaman dilimine geçen kaşifin efsanesi. Kimse nedenini bilmese de herkes onun ruhuna sahip olmak istiyordu, sonsuz ruh ölümsüzlük demekti. Her dönemi yaşamak değil, sürekli farklı zamanlara geçiş yapmak, tıpkı gerçek bir kaşif gibi. Efsaneye göre, kaşifin ruhu kimsenin hiç ummadığı bir zamanda başka bir ruhla birleşecek ve kendini yaşatacak. Ama bu beden neden ben olacaktım ki? "Imm...O kadar özel olduğumu sanmıyorum" Jongin yeniden gülümsedi ve beni kollarının arasına alıp çıkışa yöneltti. "Nereye gidiyoruz?" Soruma cevap vermek yerine bir süre duraksadı ve yeniden adımlarını büyük salona yöneltti. İçeri girdiğimde burada neler olduğunu anlamam çok zamanımı almadı. 

MENDOVENIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin