- Adelina Rose -
Sabah uyandığım zaman saat sekizdi... Saate bakar bakmaz yataktan çıktım, yüzümü yıkadım. Bir yandan üstümü giymeye bir yandan da makyajımı ve saçımı yapmaya başladım. Makyaj yapmak beni güzel göstermiyordu, hatta hiç değiştirmiyordu ama hoşuma gidiyordu. Üstümü giyer giymez hemen aşağı indim. Kahvaltı etmeyi sevmiyordum ve zaten geç kalmıştım, kahvaltı edecek zamanım yoktu. Evden koşar adımlarla çıktım. Okulum yakın olduğu için yürüyerek gidiyordum... Okulun bahçesine geldiğimde daha ders başlamadığı için mutluydum. İlk günden geç kalmayı kim ister ki?Okula yeni öğrenci olarak gelmiştim. Babamın isteği üzerine okulumu değiştirdim.
Sınıfa girdiğimde kimseyi tanımıyordum, herkes birbiriyle çoktan kaynaşmıştı. Biraz sinir olmuştum. İnsanlar beni fark etmedi bile. Beni fark etmelerini istediğim için ön sıralardan birine oturdum ve dersin başlamasını bekledim. Dersin başlamasına dakikalar kalmıştı. Ama kimse sınıfta bunu umursamıyordu. Herkes bir tane çocuğun etrafına doluşmuş onu dinliyordu. Tabi çoğunlukla kadınlar... Nedensiz yere bende onları izliyordum. Sürü gibiydiler. Bu gerçekten komikti. Hepsi aptal...
- Do Kyungsoo -
Beklediğim gibi okulun ilk günüde dikkat çeken, ilgi gören olmuştum. Bu hoşuma gitmiyor değildi ama rahatsız oluyordum. Yanıma doluşan insanlar yani kadınlar bana yiyecekmişim gibi bakıyorlardı. Neyse ki dersin başlamasına az kalmıştı... Zil çalınca yerime geçmek için kalktım. Yanımda birinin oturduğunu fark ettim. Bu inanılmaz! Bu okuldaki üçüncü yılımdı ve kimse yanıma oturmazdı, ben izin vermeden birinin oturduğunu hatırlamıyorum, tek oturmayı tercih ediyordum. Yanıma oturan kişinin yanına gittim. " Merhaba?" dedim bana bakması için. Kafasını çevirdiğinde onu gördüm, tanrım çok güzeldi. Şuana kadar gördüğüm kızlar gibi deli gibi makyaj yapmamıştı, gözleri renkliydi, dudakları öpmek için fazla güzeldi ve kıvrımlı bir vücudu vardı. Masum ama cesaretli biri gibiydi. Onu tanımıyordum. Kimdi bu?... Eğer onu doğru tanırsam kesinlikle benim olmalıydı...
- Adelina Rose -
Yanıma birinin geldiğini fark etmiştim ama dönüp bakmadım. Bana 'merhaba' deyince kafamı çevirdim, bu gerçek olabilir miydi? Az önce bana mı 'merhaba' mı dedi? Hemde bana? Nedenini bilmiyorum ama sınıfımdaki herkesin hayranlık duyduğu çocuk bana öyle deyince kalbimin atışı hızlandı, gerçekten harika biri gibi duruyordu... Yüzü, vücudu, sesi...
Kısık bir sesle "merhaba" dedim ve gülümsedim. Bunu yapmalı mıydım bilmiyorum gülüşüm gerçekten kötüydü... Sıraya elini koydu " benim yanımda oturduğunun farkında mısın?" dedi. Birazcık şaşırmıştım ama belli etmeden "hayır, üzgünüm" dedim ve kalkmak için çantamı aldım. Çantamdan tutup " sana kalk demedim, oturmandan sıkıntı yok" dedi. Bir anda ne kadar ruhsuz olduğunu anlar gibi oldum, çünkü bunu söylerken kaşları çatıktı ve mimik yapmamıştı. "teşekkür ederim" dedim ve çantamı tekrar sıraya koydum. Bütün okullarda sıralar tekli iken sanırım bana ceza olsun diye burada öyle değildi. İki kişiyle oturmak mı? Kabus gibi!
- Do Kyungsoo -
Gülümsemesi acayip bir şekilde bana çekici gelmişti, sesi çok farklıydı. Bu kız gerçekten benim dikkatimi çekmişti. Bu komik bir durumdu çünkü dikkatimi çekmek için hiçbir şey yapmamıştı. Çantasını koyduktan sonra bende yanına oturdum. o sırada içeri öğretmen girmişti ve her zaman ki yıl başında yapılan konuşmayı yapmıştı... Ders başladığından beri bir dakika bile derse odaklanmadım, adını bile bilmediğim bir kızı izliyordum, içimde onu istediğim duygusu gittikçe büyüyordu. Umarım beni sapık falan sanmazdı, biliyorsunuz ki çapkınlık sapıklık değildir... Ders bittiğinde ona baktığımı fark etti ve kafasını bana çevirdi, bir şey demeden kafasını tekrar çevirip dışarıyı ve sınıfı izlemeye başladı. Ona elimi uzattım " adım Kyugsoo" dedim. Tekrar bana baktı. Elini uzatmak konusunda tereddüt ettiğinin farkındaydım ama yinede uzatıp "Adelina" dedi.
- Adelina Rose -
Beni izlediğini fark ettiğimde kızarmıştım ve bunu fark etmemesi için kafamı tekrar çevirdim. Dersin her dakikası neden beni izlemişti ki?... Adını duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Bu Kyungsoo'ydu! Ellini uzattığında biraz tereddüt etmedim değil, insan temaslarını sevmiyorum.
Onu tanıyordum, yani sadece onun adını duymuştum, bu okulda olduğunu biliyordum. Benim okulumda herkes ona hastaydı buna garanti verebilirim. Şuan neden öyle olduklarını anlıyorum, gerçekten kusursuzdu...
- Do Kyungsoo -
Okul çıkışı onu takip etmeye karar verdim. Ve son dersin bitmesini bekledim. Zil çalınca ilk önce onun çıkmasını bekledim o sırada da çantamı topluyormuş gibi yaptım. Sapık olduğumu düşünmesini istemiyorum. Sınıftakiler çıkarken beni çağırdı ama gitmedim. Adelina çıkınca da yavaşça onun arkasından ve uzakta yürümeye başladım. Yanında kimse yoktu. Okulun bahçesinden çıkınca biraz daha uzaklaştım ve izlemeye devam ettim. Tek başına her şeyden habersiz yürüyordu. Kimseyi ve hiçbir şeyi duymadığına eminim, kulaklıktan dinlediği müziği ben bile duyabiliyordum... Bir an hızlıca yürümeye başladı. Sanırım birinin onu takip ettiğini anlamıştı. Onu daha fazla korkutmak istemiyordum ama nereye gideceğini bilmek istiyordum. Bu yüzden takip etmeye devam ettim... Bir köşeyi dönünce biraz bekledim ve bende döndüm. Tam döndüğüm sırada Adelina ile göz göze geldik. Utanmamıştım tam tersine heycanlanmıştım. ...