ERTESİ GÜN...
Melody Nin ağzından: Sabahleyin kahvaltıyı eder etmez Twenty One Pilots un Blurryface albümünün CD sini almaya gidecektim.
-Hey gençler, ben CD almaya gidiyorum, gelen var mı?
Kota nın ağzından: Bu yalnız kalmak için iyi bir fırsattı. Sanırım bunu değerlendireceğim.
Ozou nun ağzından: Kesinlikle gitmek zorundayım.
(Kota ile Ozou aynı anda): Bende gelebilir miyim.
Melody Nin ağzından: Bunlar da ne meraklılarmış... Birden Erika kulağıma fısıldadı
-Talibin çok 😂😂
-Ne demezsin..., dedim
-Ee hadi o zaman çıkalım.
Ozou: Tamamdır.
KİTAPÇIDA...
Melody Nin ağzından:
Kitapçıya girdiğimde direk görevliye yönelip:
-Blurryface albümünün CD sini alabilir miyim dedim en tatlı halimle.
Abi kasetin yerini gösterip oradan uzaklaştı. Sonra iki kız gördüm bana bakmış konuşuyorlardı.
-Öff Twenty One Pilots mu? Çok sıkıcı...
-İşte bir ezik daha...
Sinirle arkamı döndüm ve:
-Anlamadım? Dedim. Kız sırıttı:
-Sen de gerçekten o aptal grubun saçmalıklarına inanıyor musun gerçekten? İnsanları çok yanlış tanıtmışlar....
M-Herkesin kendine göre düşünce özgürlüğü var, unutmazsan sevinirim. Elimden gelse dövecem kızı da her neyse...
-Hıh! Böyle düşünce özgürlüğü mü olur? İşte o an halat koptu. Kızın yanağına bi tane tokat yapıştırdım. Hızla dükkandan çıktım. Sinirden kızarmıştım. Arkama döndüm, baktım ki bizimkiler gelmiyor "Gelmezlerse gelmesinler, kendim dönerim."deyip yoluma devam ettim.
Kota nın ağzından: Vay be! Melody. Nin içinden canavar çıktı resmen.
Ozou nun ağzından: Sanırım gerçekten Twenty One Pilots A değer veriyor. İyi savundu ama...
(bölüm şarkısı: The Judge) medyaya yüklemeye üşendim açık konuşalım. Okul başladığı için çok fazla bölüm yayımlayamayabilirim. Bölümler kısa gelebilir, I'm Sorry
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Şıkkın Arasında
चिक-लिटYine aynı küçük kızım, hiç büyümeyecek... Hiç durmayacak... .... Asabiliğin bile bazen işime yarıyor biliyor musun .... Ama bir daha asla... seni onun yanında gördükten sonra... ölürüm daha iyi ................. İlk def...