[ snowglobe : kar küresi ]
Farklıydı. Sokakta koşuşturan insanlar, camımı dolduran kar taneleri, soluduğum hava sadece farklıydı.
Ben bu şehirin, uçsuz bucaksız sokaklarına aittim ancak burası benim için hep farklı olmuştu. Sanki buraya bir yabancı gibi hissediyordum kendimi. Havalimanından iniş yapmış bir uçaktan inmiş turist gibiydim, hiç bilmediğim bir yerdeydim.
Belki de tüm bunların sebebi, yaşadığım her şeyin birer birer değerini ve anlamını yitirmesiydi. Bunun farkındaydım ancak önüne geçebilecek gücüm, dayanacak halim yoktu. Çünkü ben, zavallı olarak nitelendirilen bireylerden biriydim.Ve öyle kalacaktım.
Küçükken annem bana hep:
'Güzel olan her şey biter.' derdi. Hayattan habersiz şekilde yaşayan ben ise bu söze hiç kulak asmazdım. Ne gariptir ki, adını anmak dahi istemediğim annemin sözleri şimdi hayatımın bir parçası oluveriyordu.Güzel olan her şey bitmişti, annem beni bırakıp gitmişti ve ben kitaplarıyla kafasını bozmuş olan babamla kalmıştım. Koskocaman Dünya'da, bütün kötülükler beni buluyordu.
Artık yalnız yaşıyordum ve yapayalnız olarak hayatımın devam edeceğinden emindim. Yalnızlığa alışmıştım ancak bir babaya sahip olduğum halde, onun beni her seferinde geçiştirmesine alışamamıştım.
Babam bencil herifin tekiydi ve kitaplarından başka kimseyi önemsemezdi, kızını bile. Ünlü bir yazar olması, onun vicdansızlığını örtbas etmiyordu.
En son babamı ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyordum ancak 2,5 yılı devirdiği kesindi. Uzun süredir onun suratını görmemiş olmam umrumda da değildi.
Ben babamı özlemeyi dört yıl önce, on üç yaşıma bastığımda bırakmıştım. Çünkü o yıl ki doğum günüm diğerlerinden farklı olmuştu. Her yıl evimizin değişmeyen masasına konan doğum günü pastam, o gün masaya konmamıştı.
Elinde tuttuğu yeni basım kitapları ile içeriye giren babam ise gözlerimde ki hayal kırıklığına rağmen, masaya bir anahtar bırakmıştı. Bu bir evin anahtarıydı ancak benim için, basit bir ev anahtarı olarak kalmamıştı.
O anahtar benim, babama karşı olan bütün duygularımı yok etmemi sağlamıştı. Çünkü sadece on üç yaşımda farkına varabilmiştim, babamın beni hiç sevmediğini.
Sonrasında büyük bir yokluğun içine düşmüştüm, doğum günü armağanım olan anahtar ile babam beni bir kere bile düşünmeden, cehennemin en derinliklerine ait bu eve yollamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pieces | jenmin & rosékook
Action❝ Parçaları birleştirirsen, gerçeklerle yüzleşirsin. ❞ © Lalicorn ✿ JenMin + Rosekook fanfiction. [100818] ° dram + aksiyon + gizem ° park jimin x jennie kim ship kitabıdır. Tüm hakları saklıdır, alıntı yapılması durumunda yasal işlem başlatılaca...