ZAMANLAR ARASI AŞK

Bir Küçük Mucize

..sonra şöyle dua etti.."Lütfen..Küçük bir mucize.."

Sonbahar esintileri ile yavaş yavaş kaybolan yaz..Aşırı sıcakların yerini, ılık rüzgarlara bıraktığı bir eylül ayı..Tıpkı mevsimlerin geçişi gibi,bir oraya bir buraya savrulan insan siluetleri..Herkes,dönüp duran bu dünya da kendini gerçekleştirme telaşında..ve belki de kendi mucizesini bulma çabasında.

Hazar,yine her zaman ki telaşı ile araştırmalarına devam ediyordu.Bu sene yüksek lisansının ikinci senesiydi ve almış olduğu konu ile ilgili tezini bir an önce yazıp bitirmek zorundaydı..Her ne kadar üniversitedeki rahatlığını ve ortamını özlese de ,içinde sürekli onu tetikleyen ve ilerlemesi gerektiğini vurgulayan duygulardan vazgeçemiyordu.Artık,eğitiminin son senesiydi ve şu ana kadar elde etmiş olduğu bilgileri kanıtlamak zorundaydı..

Tarih her zaman ilgisini çekerdi..Etrafındakilerin olumsuzca tepkilerine aldırış etmeden üniversitede de Tarih bölümünü seçmişti..Çünkü adaletsizliğe tahammülü yoktu.Hazar'a göre,bugünün acı ve hüzün dolu dünyasını değiştirip,dönüştürmenin tek bir yolu vardı..Tarihte neler olup bittiğini öğrenmek..

Bu hedefle beraber,bir an evvel hazırlanıp evden çıktı..Yorucu İstanbul trafiğinde elinde tezini yazacağı defter ve notları ile beraber,otobüsün içinde bir an önce İstanbul'da bulunan en eski kütüphanelerden birine ulaşacağı anı bekliyordu.Bir yandan ayakta durmaya,diğer yandan elindekileri düşürmemeye çalışıyordu..Yoğun ve sıkıcı bir yolculuktan sonra,otobüsten inerek rahat bir nefes aldı.Ve heyecanla kütüphaneye daldı.Kütüphane tıpkı daha önce duyduğu ve araştırdığı gibi çok eski ve gizemliydi.Hatta arkadaşlarından duyduğu kadarı ile içinde gizemli şeyler barındıran bir yapıydı,her ne kadar buna inanmayıp,tebessüm etmiş olsa bile.

Hemen tarih kitaplarının olduğu bölümü aramaya koyuldu..Ve işte hepsi karşısındaydı..Burada yeni kitapların yanı sıra çok eski klasik eserlerde vardı.Dünyanın pek çok eski uygarlığının tarihini anlatan kitaplar yer alıyordu.Ama konusuna uygun olanı bulmak zorundaydı..Tezin konusu ise:"Büyük Hun Türkleri"..

Bildiğimiz kadarı ile tarihte kurulan ilk Türk devletiydi.Bu yüzden araştırılacak kaynaklar sınırlıydı.Elini attığı bir iki kitabı inceledi,her ihtimale karşı yanına alarak notlar çıkardı..Ancak bunlar yeterli değildi..İçindeki mükemmeliyetçilik yazacağı tezinde gayet intizamlı olması gerektiğini vurguluyordu.Bu yüzden en iyisini yapmaya kararlıydı.

Daha fazla kitaba ulaşabilmek için,kütüphane görevlisinin yanına gitmeye karar verdi.Görevli de tıpkı bu kütüphane gibi oldukça eskiydi..Duruşu,bakışı,yüzündeki çizgilerle buraya ait olduğunu adeta vurguluyordu.Ayrıca,bu yaşlı adamın kendine has bir gizemi vardı.İnsanlarla pek muhattap olmayan,sadece işini yapan ve kitaplar arasında kaybolan birisiydi.
Bir anlık görüşme bile Hazar'ın ilgisini çekmeye yetmişti.Daha önce arkadaşlarından duyduğu ilginç kurgular aklına gelmeye başlamıştı.Zaten ıssız olan kütüphane de,kendini daha da garip hissetmeye başlamıştı.

O sırada görevli adamı,gözlüklerinin altından kendisine dikkatle bakarken yakaladı.Bir an ürperdi ancak daha sonra kendisini ve düşüncelerini toparlayarak,adama yöneldi ve:

-"Merhaba,müsaitseniz size bir şey danışmak istiyordum."dedi.

-"Evet,buyrun."diye cevap verdi bu tuhaf adam.Hazar:

-"Ben Tarih bölümü yüksek lisans öğrencisiyim ve araştırmam gereken bir konu var."

-"Konu nedir,öğrenebilir miyim?"

-"Tabi,elbette.Yazacağım tezin konusu 'Büyük Hun Türkleri."

-"Anladım.Peki,ne anlamda size yardımcı olmamı istiyorsunuz?"