O küçük gözlerimle etrafa anlam veremiyordum. ' Belkide daha küçüğüm bir şey bilmiyorum da anlam veremiyorum ' diye düşündüm.Her gün , her akşam ,her sabah , her saat dakika saniye etrafa suskunlukla bakıp izliyordum.Neresiydi burası ? Bir sürü çocuğun sıkıştırıldığı , kapının önünde duran köpeğe yapılan muameleden farkı olmayan davranışlar , hiç kimsenin gülmediği ,herkesin ezilerek yetiştirildiği ölüler merkezi mi ?
Daha 5 yaşındaydım sanırım , genellikle adımızın dışında kırıcı hitaplarda bulunarak çağırıyorlardı bizi . Ben fazla asiydim , çok ezildiğim den olsa gerek , halada öyleyim sanırım.Sürekli odalardan bağırışma sesleri geliyordu emir verip köle gibi çalıştırıyorlardı yemeği bile kaşığıyla verip sapıyla gözünü çıkarıyorlardı . Ben bu hoşuma gitmediği için genellikle onların emirlerine uymaz bazende yemek yemezdim bu yüzden hep döverlerdi beni de , biraz zayıftım , yaşıtlarıma göre biraz uzun ve mavi gözlü bir kumraldım . Bu nedenle de bana 'asi sıska' felan derlerdi. Adımı 6 yaşında yeni öğrenmiştim. Emre ' imiş.Büyük ama kısa boylu nefret ettiğim bir adam vardı. Müdür yardımcısı mı neymiş yetimhanenin.' Muşmula suratlı' diye ad takmış Selin ' le ona.Onlar konuşurken duymuştuk bir keresinede İstanbul'da bir yetimhanede kalıyormuşuz. Bu arada Selin ve Hakan benim orada kalmamın tek sebebiydi.Selin ve hakanla yaşıttık.Hakanın babası selinin ise annesi varmış.Ben 5 yaşındayken geldi onlar .İkiside anne ve babasını yan yan bir iki defa gördüklerini hatta onları yetimhaneye bırakıp çıkarken konuşarak çıktıklarınıda söylemişlerdi.Çocuk aklı anlam verememişler.İkisinide neden geldiğini sorduğumda Selin ''Babam vefat ettiği için annemin bana bakıcak durumu yoktu bu yüzden buraya bıraktı beni ama her hafta beni ziyarete geleceğini hatta bazen eve götüreceğini söyledi çok ağladım gelmemek için ısrar ettim ama mecburum ben bir küçüğüm napabilirimki '' dedi Hakan ise '' Babam çok alkolik ve kumar oynuyodu bu yüzdende birkaç defa kaza yapmıştı hatta en sonunda arabada bende vardım ve polisler bu işin böyle olmıcana bana zara verebilceğini düşünerek beni buraya getirmemi sölediler''
Aramızda durum iyi olan tek hakandı.Daha doğrusu benim ailem bile yoktu belki vardı ama ben bilmiyordum.Bir hafta sonra 7 yaşına girecektim .Hakan ile selin aralarında bişeyler fısıldaşıyorlardı ama ben sorduğumda bişey yok diyolardı.Çok merak ediyodum ama doğum günümle ilgili olduğu kesindi.Bir sabah yine 'Kalkın lan hadi baş belası sürtükler' diye bağıran şişman kadın gelmişti.''Geldi bizim fil görünümlü su aygırı'' deyince selin hepimiz duramayıp gülüdük. Kadın bize ''Kesin gülmeyi biran önce zıkkımlanıp defolun şu okullarınıza '' deyince ''Bide düzgün konuşsa mal '' dedimi duymasıyla kafamın zonklaması bir oldu.'' Yeter artık sen kimsin de sürekli bize vuruyosun su aygırı ben istediğimi konuşur yaparım sanane'' deyince kolumdan tuttuğu gibi yine o karanlık odaya götürüp her yerimi morarttı.Bunun üzerine çok sinirlenip kaçmaya kalkıştım.Bir plan yapıp hakan ile selinede anlattım.'....Benle geliyomusunuz gelmiyomusunuz ona göre ben her türlü kaçıcam burdan yeter artık '' dedim.Çünkü daha fazla duramazdım Cenennemimdi bu yer benim.
