Kore Maceram

Jeju Yolculuğu

MERHABA ARKADAŞLAR,
ÖNCELİKLE GEÇTE OLSA 23 NİSANINIZI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLARIM.
•••••••••••••••

Gerçekten bu önemli bir soruydu. Ben Jonghyun'dan mı yoksa Taemin'den mi hoşlanıyordum? En başlarda bana en yakın davranan Taemin di ama en yakın dediğime bakmayın diğerlerine göre en yakın. Zaten Taemin gibi taş, meteor, şirinliği tavan yapmış biri benden hoşlanmaz. Ama dün Jonghyun ile geçirdiğim gün gerçekten Jonghyun'un benim kalbimin kralı yapmıştı sanırım. Sorumun yanıtını bulmaya çalılırken uykuya dalmıştım bile...

Uyandığımda salondan geldiğini düşündüğüm oldukça yüksek sesli kahkahalar ve gülüşme sesleri vardı bu nedenle tüm keçilerim yine başıma toplanmıştı. Çünkü beni, benim o gizel rüyalar ülkesinden bu rezil dünyaya geri döndürmüşlerdi. Bende o sinirle aynaya dahi bakmadan salona doğru son hız koşmaya başlamıştım. Salonda bir kalabalık olduğunu biliyordum çünkü o anırmalar tek kişiden çıkamazdı. Bu kalabalığın kim olduğune dahi bakmadan dire olarak "Sabah sabah bu ses ne böyle? Siz kendinizi Dingo'nun ahıtında falan mı sandınız?" diye bağırdım. Gözlerimi araladığımda bir şok geçirdim. Bizim salonun ortasında elinde bavullarla bekleyen SHINee vardı. Bence kim olsa buna şaşırır. Aslında her gün SHINee yi görsemde henüz alışamadım şu ünlülerle her gün zaman geçirme işine. Herneyse bu sırada sözü değiştirmeye çalışarak neden burada olduklarını sordum. Hemen kendini beğenmiş olarak tanımladığım Key* söze atıldı (*özür dilerim Key fanları ama gelecek bölümlerde Key, Eun-Kyung'un surdaşı olacak :) ve "Dün tüm gün Jonghyun ile beraberdiniz herhalde söylemiştir bugün senin gelişini kutlamak için Jeju'ya gideceğiz." dedi. Buna hem sevinmiş hemde şaşırmıştım çünkü eğer ellerinde valizler varsa bugün gidiyoruz demektir. Ama iyi olanı Aslı'nın dediğine göre Jeju gerçekten çok güzel bir yermiş ayrıca bu gezi boyunca kimden gerçekten hoşlandığımı öğrenebileceğim. Her neyse önce bu organizasyon için Jonghyun'a teşekkür etmem gerektiğini düşündüğümden hemen ona sarıldım ve en içten gülümsemememi takındıktan sonra ona teşekkür etti. Ona sarılamama biraz şaşırmış olacak ki önce gözlerime saf saf baktı ama daha sonra düzeldi ve "Uçağımızın kalkmasına sadece 3 saat var eğer bana sarılmaya devam edersen bizim gezi yalan olur. O yüzden sen git valizini hazırla." dedi. Kafamı tamam anlamında salladım ve odama yöneldim. Hemen dolabımın üzerindeki valizimi aldım ve dolabımdan eşyalarımı çıkartıp valizin içine yerleştirdim. Daha sonrada yol baoyunca giyeceğim kıyafetleri seçmeye koyuldum. En sonunda da pembe yüksek bel pantolonumun üzerine beyaz kısa kollu gömleyimi giydim. Daha sonra odadan bavulumuda alarak çıktım önce Key beni süzdü ve kıyafetimi beğendiğini söyledi. Tabi çocuk diva, cidden şöyle bir ona baktım ve gerçekten mükemmel ötesi uyumlu giyinmişti. Ben Key'in kıyafetlerini incelerken onlar çoktan ayakkabılarını giymiş beni kapıda bekliyorlardı. Hemen pembe dolgu topuklu ayakkabılarımı aldım ve ayağıma giydim. Arabaya bindiğimizde Minho öne onun arkasına Onew ve Key, en arkayada biz yani Taemin, Jonghyun ve Ben oturduk. Onların ortasında ben vardım. Sanki bu oturma şekli önceden planlanmış gibiydi! Ama yinede Jonghyun sayesinde yol boyunca çok eğlendik. Bağıra bağıra şarkılar söyledik, şakalaştık gerçekten çok eğlenceliydi. Aslında onunlayken zaman yine çok hızlı geçmişti. 1 saatlik yolu olan havaalanına sanki ışınlanmış gibiydik. Herkes arabadan inerken biz hala bağıra bağıra şarkı söylüyorduk. Herneyse hemen arabadan indik, birkaç işlemi yaptırdıktan sonra tüm gözlerimizin üstümüzde olduğunu hissede hissede uçağa gittik. Uçakta ben Taemin'in yanına oturuyordum. Yol kısa olmasına rağmen ben uyumaya karar verdim çünkü hala uykusuzdum. Ben derin bir uykuya dalarken acaba Jeju'da neler olacağını merak ediyordum....
•••••••••••••••••••••

YENİDEN MERHABA,
BU BÖLÜM KISA OLMUŞ OLABİLİR ANNEM MAC'İ KULLANMAMI YASAKLADI! HER NEYSE BU NEDENLE TEL'DEN YAZDIM AMA CUMA GÜNÜ GELECEK OLAN BÖLÜM HEM EĞLENCELİ HEMDE UZUN OLACAK :)