P A R T 2
"go out on a spree" |"felekten bir gece çalmak"şarkılar
i. Ariana Grande - Bad To You
ii. Fergie - A Little Party Never Killed Nobody
iii. Blackpink - Ddu Du Ddu Du#tayfacinayet | {nico, leo, charlie, percy, connor, will}
•
Son derece ölümcül bir planın parçası olmasına rağmen Charlie Danvers için akşam yemeği şaşırtıcı bir biçimde fena geçmemişti. Normalde on numaralı kulübenin masası kalite parfüm koktuğu için Charlie bunun genzini yaktığından şikayetçi olur ve ağzını açmadan, gizlice içeceğine Dionysus kulübesinin kaçakçısı olan Daines'ten aldığı içkiyi eklemekle uğraşırdı. Bay D olmadığı zamanlar bu küçük işini daha kolay gerçekleştirebiliyordu ama şarap tanrısı elli metre öteden alkol kokusunu alabiliyordu, bazen Charlie'yi görmezden gelir bazen morlaşmış irisleri ile delici bakışlarını üzerine dikerdi.
Bir aylık koca planın gerçekleşeceği o gece Charlie içeceğinden yudumlarken bir yandan kardeşleri ile konuşuyordu. Çarpık gülüşü ile Olympe ve ekibini dalgaya alırken bir yandan Drew'in Demeter oğlu Lorenzo ile flörtleşirken şekilden şekile girişini izliyordu. Charlie'in kampa gelmediği seneler, New York savaşından sonrasına denk geliyordu, Drew bir süreliğine Afrodit'in klübesinin danışmanlığını yapmıştı -ki Charlie o danışmanken kampta bulunmadığı için bir hayli memnundu. Savaşı anımsadığı an omzunda ki yaranın sızlaması ile yüzünde ki sırıtış silindi. Elinde bulunan kadehi dudakları arasına aldığı gibi çöle düşmüş bir adam susuzluğunu nasıl dindiriyorsa o da öyle içmişti.
Sonrasında devasa bir kamp ateşi yakıldı. Çember halinde oturmuş koca bir grup melez birbirlerine bir şeyler anlatıyor, gülüyor ve şakalaşıyordu. Ateşe daha yakın duran birkaç melez ise ya şarkı söylüyor ya da ellerinde ki çeşitli enstrümanlarla eşlik ediyorlardı. Apollo çocuklarının bir çoğu müziğe karşı doğuştan bir yetenekle dünyaya gelmişlerdi. Neşeli şarkı bittiğinde koca bir alkış tufanı koptu, Will'in yanında oturan genç kız gözleri hafifçe nemlenmiş biçimde sırıtıyordu -ki söylenen şarkı onun için yazılmış bir doğum günü bestesiydi. Kız altın rengi, düz saçlarını omzuna atarken teşekkür etti ve parmaklarını saçları arasına özenle takılmış çiçek tacında gezdirdi.
"Pekala," dedi Will genzini temizlerken "sıradaki şarkıyı -eğer o da isterse, Piper ile söylemek istiyorum." Gencin gözleri bir an için topluluk arasında ki Piper'ı aramak yerine çoğunluktan sıyrılmış bir kişiye takıldı. Nico di Angelo yine kendi sınırları arasına çekilmiş, insanlardan biraz daha uzakta oturup kamp ateşini izliyordu. Eskisine göre çok daha iyiydi gerçi, en azından şimdi insanlara karşı daha rahat olabiliyordu. Will'in göz bebekleri sıcak bir hissiyatla parıldarken Nico'da ona tebessüm etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'raison d'être' ; camp half-blood
FanfictionNereye ait olduğundan emin olmamak ve kimlik problemleri yaşamak ergenliğin peydahladığı sorunlardan yalnızca bir kaçıydı, bunu biliyordu. Ama kimse ergenliğin kendisini, Yunan tanrılarının gerçek olduğu ve birisinin de ortadan kaybolmuş gizemli ebe...