Bölüm 1 - Onu Özlüyorum

64 2 1
                                    

Sınırın geçilmediğinin farkındayım fakat dayanamdım :) İyi okumalar. xoxoxox

Emre her gün onun mezarına gelen kızı tanımaya çalışıyordu, fakat ağaçların arkasından bunu gerçekleştirmek çok zordu. Herkesin öldüğünü bildiği ilk günlerde gelen yine aynı kızdı ama Emre pek fazla kafasına takmıyordu. 27. günden sonra kızın her gün onun mezarına geldiğini ve gelmeye devam edeceğini anladı. O kızla birlikte Emre'de her gün mezarına geliyor ve uzaktan o kızı seyrediyordu. Kendi sahte mezarına o gün neler yaptığını ve onu çok özlediğini anlatan kızı ilgiyle dinliyordu...

   Yine o günlerden biriydi, Emre her zamanki ağacının arkasına saklanmış, kızın mezara gülü bırakışını izliyordu. Çok şaşırmıştı. 1 yıl boyunca sıkılmadan onun mezarına gelmişti. Nasıl olabiliyordu? Kendisini görmeden, tanımadan nasıl böylesine önemseyebiliyordu? Emre bunları düşünürken, kızın yumuşak sesini duydu.

''367. gün. Ne kadar uzun oldu farkındamısın? Seni kantinde ilk ve son görüşüm... Ne kadar da mutluydun. Akşamında öleceğini nereden bilebilirdin ki? Hala şaka gibi geliyor, her gün mezarın içinden gülerek çıkıp bana ''şaka yaptım'' demeni bekleyerek geliyorum mezarına. Sen ölmemeliydin. Sadece ağzından ''Cansu'' ismini duymak için bile herşeyimi verebilirdim.''

''Cansu'' diye tekrarladı Emre. ''Demek adı bu.'' 

Cansu'nun ayaklandığını gören Emre hızla arabasına binip oradan uzaklaştı...

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Eve geldiğimde çok yorgun ve şaşkındım. Cansu hala aklımdan çıkmıyordu. Yüzünü görmemiş olmama ramen içinmde ona karşı tanımlayamadığım garip duygular besliyordum. Bu aşk olabilirmiydi? 

Bilgisayarın başına geçip Cansu'yu araştırmaya başladım. Beni seven bu kızı öğrenmem gerekiyordu. Benim onu sevip sevmemem ise tam bir muammaydı. Kısa süren bir araştırma olmuştu. Demekki o da benim gibi tanınan birisiydi. 17 yaşında, İstanbul genelinde önemli bir holding varisiydi. Aynı ben. 

-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Odamda uzanıyordum. Telefonumun titremesiyle elime alıp baktım, mesaj Ece'dendi. 

''Aşağıya inebilirmisin, sizin oradaki parkta bekliyorum :)''

Moralim yoktu. Hatta ağlayasım bile vardı. Her gün böyleydim. Daha doğrusu son 367 gün. Hazırlanıp çıktım. Bisikletime binip parka doğru ilerlemeye başladım. 10 dakika sonra oradaydım. Biraz etrafa bakındıktan sonra Ece'nin havadaki elini gördüm. Yanına gittim. 

''Selam! Nasıl gidiyor?''

''Her zamanki gibi. Eve yeni gelmiştim. Neden çağırdın?''

''Uzun zamandır konuşmuyorduk, buluşalım istedim.'' 

''Peki. Sen nasılsın :)?''

''Anlatacak çok şey var şimdi konuşamayız. Kısaca özetlersek biriyle sevgili oldum.''

''Senin adına çok sevindim, yapabileceğim bir şey olursa söylemen yeterli.'' kendimi ne kadar zorlayarak söylediğimi tahmin edemiyorum. Onun için sevinsemde, imrenmemek elde değildi. Dayanamıyordum artık. Emre dışında başka birilerini sevmeyi çok denedim fakat olmadı...

Ece'nin kollarını bedenimde hissetmem ile birlikte ağladığımı da fark ettim. 

''Özür dilerim canım. Söylememeliydim. Söyle canını sıkan nedir?''

''Onu özlüyorum ece...''

Ben bu bölümü pek beğenmedim. İlk bölüm daha güzel olmuştu. Yavaştan da Point Of View'lara  (Pov) geçmeyi istiyorum. Beğenmediğiniz yerler olursa mesaj atarak veya yorum yaparak belirtebilirsiniz. Sınırımız +50 read +15 vote +3 comment.

Sizleri seviyorum xoxoxoxox

Seni Uzaktan SevdimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin