İsimsiz Mafya

-3.Bölüm- Dövüş

Başım çok şiddetli ağrıyordu. Yavaşça gözlerimi araladım ve etrafa bakmaya başladım. İlk gözüme çarpan sağ tarafımda duran serumdu. Daha sonra sol koluma baktığımda bandajla sarılmış bir kol. Etrafa iyice baktıktan sonra bizim mekanda olduğumuzu anlamıştım. En son ne olduğunu hatırlamamla beraber yüzümde ufak bir gülümseme oluştu. Sonunda o it heriften kurtulmuştuk. Bize attığı onca dayak ve hayatımızı zehir edişinin bedelini hayatıyla ödemişti. Sol tarafta koltukta oturan Ezgiyi görmemle beraber yüzüm düşünceli bir hal aldı. Benimle fazla ilgileniyordu ve bundan pek keyif aldığım söylenemezdi. Neyse ki bunu daha önce ona söylemiştim. Belki başka zaman olsa düşünebilirdim. Ama hayatım bu kadar boktan bir haldeyken onunkini de benimkiyle beraber berbat etmek pek cazip gelmiyordu açıkcası. Odaya Necatinin girmesiyle Ezgi de uyanmıştı. Ve gözleri beni bulunca:

E:Bakıyorum da uyanmışsın isimsiz. Kolunu çok oynatma dikişlerin açılmasın. Onları yaparken yeterince canım çıktı zaten, baygın birisine dikiş atmak ne kadar zahmetli haberin var mı senin? Sürekli bir oraya bir buraya dön dön canım çıktı o dikişleri atana kadar, bide o dikişleri patlatıp emeğimi boşa çıkarmazsan sevinirim. dedi pis pis sırıtırken bu da eğer dikişlerini patlatırsan seni öldürürüm demenin farklı bir yöntemiydi onun için, tam ona cevap vericekken Necati aniden söze atladı:

N:Kardeşim bırakın didişmeyi şimdi haberleri aç dünki olayla ilgili haber yapmışlar. dediği gibi karşımdaki televizyonu açtı bir kaç kanal sonra SON DAKİKA yazızı yazan bir haberde durdu.
Spiker: Şimdi bir son dakika gelişmesiyle karşınızdayız sayın seyirciler.
Bu insanların işi gücü de son dakika haberi yapmak daha çok dikkat çekme çabaları işte naparsın.
Spiker: Son zamanların en ünlü iş adamlarından Hamdi KURT bu sabah dağ evinde 23 korumasıyla ölü bulundu çoğu detay verilmese de Hamdi Beyin eskiden yeraltı işleriyle de ilgilendiğine dair ortalıkta dolaşan haberler sebebiyle bu ölümü eski bir husumete veya düşmanlığa bağlayan insanlar var. Acaba Hamdi Beyin ölümünün asıl sebebi ne polis bunu araştırıyor. Necatiye dönüp:
İ:Herhangi bir iz bırakmadık dimi Necati.

N:Merak etme kardeşim en ufak bir iz bile bırakmadık. Hatta bir ara evi yakmayı bile düşündüm, ama gereksiz olduğunu düşünüp yapmaktan vazgeçtim. Ama Hamdinin vücuduna küçük bir iz bırakmış olabilirim diyip sırıttı.

İ: Ne gibi bir işaret sorabilir miyim kardeşim

N: Göğsüne büyük harfle bir İ harfi yazmış olabilirim.

İ: Peki sebebi neydi bu yaptığının.

N: Sana çektirdiklerini düşününce cesedinde olsa bir izin olsun istedim sadece. diyip sırıttı.

İ: EyvALLAH kardeşim dedim.
Güzel bir düşünceydi. Aslında bu işareti belki diğer sevmediğim insanların göğsüne de kazıyabilirdim. Biraz psikopatça olabilir ama beni ilgilendirmez. Uğraştığımız adamlar iyi adam değillerdi. Bizlerde adamına göre muamele edicektik anlıyacağınız. Ezgi bana dönüp:
E:Hamdinin parası şirketi nolcak isimsiz.

İ: O seni ilgilendirir Ezgi ister sistemlerini hackleyip ihtiyacı olan çocuklara ver o parayı, ister bizim hesaplara dağıt ama gizliliğine öncelik ver ip ni felan gizlemeyi sakın ama sakın unutma sonra başımız ağrımasın.

E: Bende o iş birazını kendi hesaplarımıza dağıtırım birazını da diğer yetimhanelere felan kurumlara bağışlarım. Sonra da Kurt holdingin batışını izlemek bir zevk olcak. Kendisi gibi şirketi de puf diye yok olcak. dedikten sonra odadan çıktı. Necatiye dönüp

İ:Bugün yapılabilecek bir şey var mı Necati ne bileyim birini felan dövmekti. Bir zengini soymak vs. herhangi bir şey var mı ?

N: Kardeşim istersen bir gece dövüşü ayarlayabilirim

İ: İyi olur. Bu arada Bilal nerelerde ortalıkta yok burda kardeşi yaralı beyfendi ortalarda yok?

N: Arabayı yakması için ben gönderdim. Belki gören felan olmuştur o civarda sonra bir ihbar felan olursa diye arabayı yakmasını söyledim.

İ: İyi yapmışsın neyse sende git dövüşü ayarla bende o arada akşama kadar biraz dinleneyim.
O çıktıktan sonra bende gece çabuk gelsin diye gözlerimi kapatıp kendimi karanlığın kucağına bıraktım.

Gece Yarısı

Gece olduğunda Necatinin ayarladığı dövüş için İstanbulun ünlü yerlerinden olan Bağcılar semtindeydik. Karşıma çıkan çam yarmasına baktım. Adam baya kiloluydu. Tahminimce 120-125 maksimum. Boyu kısa olmasına rağmen kilosu sayesinde çoğu yumruk ona işlemeyecekti. Ama bacakları ve yüzü onun canını acıtırdı. Bacaklara saldırırsam düşmesini hızlandırırdım. Ama yüzüne vurmam sadece biraz acı çekmesini isteğimden kaynaklıydı. Hakem klasik bir şekilde kural olmadığını sadece acımasız olanın ayakta kalabileceğini söyledikten sonra geri çekildi. Klasik sokak kuralı diye içimden söylendim. Hakem maçı başlattıktan sonra geri çekilip ringden indi. Şimdi karşımdaki yarmayla karşı karşıyaydım. Biraz etrafımızda dönüp birbirimizi inceledik. Ben zaten daha önce incelediğim için en iyi savunma saldırıdır mantığım ile ilk yumruğu attım. Adama vuruşum sanki hiç etki etmemişti. Doğal olarak etki etmemesi normal derken sağ tarafımdan gelen yumruğu farketmem ile eğilip bacağına bir yumruk attım. Tabi yine etkilenmemişti. Karşılıklı yumruk atmaya başladık. Daha doğrusu o atmaya çalıştı ben kaçtım. Eğer bir yumruğu bile gelse beni çok kötü bir hale sokacağından emindim. Necatide gitmiş semtin en iyi boksörlerinden birini karşıma çıkartmış. Bunun hesabını daha sonra sorardım ona, ben yaralıyım biraz stres atmak için bişeler yapmak istiyoruz. Beyfendi gidip semtin en iyilerini karşımıza çıkarıyor. Şimdi hayıflanmanın zamanı değildi. Yüzüme gelen sağ yumruk ile neye uğradığımı şaşırdım resmen kulağım çınlıyordu. O neydi lan öyle. İnsan öyle yumruk mu atar bir ton gibi gelmişti adamın yumruğu. Hemen kendime gelmeliydim. Anaa ben ne ara yere düşmüşüm derken bir tekme yememle beraber geriye doğru bildiğin uçtum. Adam beni bırakıp zafer dansı felan yaparken içimden ah be kardeşim insan kardeşinin karşısına böyle çam yarması çıkartır mı yaralıyım ulan ben. Bende ayrı bir gerizekalıyım. Yaralıysan git dinlen ne zorun var kendinle, iyileş bir önce ama madem buraya gelmiştim ve kaşınmıştım. Bu adamı en azından biraz da olda hırpalamam lazımdı. Bilmem kaç dk bunları düşünürken ayağa kalkmaya da çalışıyordum aynı zamanda. Sonunda ayağa kalktığımda kendimi topladım ve çam yarmamızın arkasının dönük olmasını fırsat bilerek arkasından diz kapağına bir tekme geçirdim. Adam bunu beklemediği için bi anda dengesini kaybetti. Ama yaptığım yine benim başımı yakmıştı. Lan adam ayağımın üstüne düştü. Abicim az kilo ver ya o ne öyle 125 kilo diye tahmin ettiğim adam şuan ayağımın üstündeydi. Acil yardım lazım bana kurtarıcak birisi fena olmaz. Adamın kafasını da yumruklamayı ihmal etmiyordum bu arada arkadan zar zor kafasına yetişip bir kaç yumruk vurdum. Ayağımın acısıyla herhalde sağlam bir iki tane vurunca adam sağa doğru düştü. Oh beee sonunda ayağıma kavuşmuştum. Zar zor ayağa kalktım. Hakem saymaya başladı. İçimden adama yalvarıyordum şuan bildiğin. Lütfen kalkma lütfen diye söylenirken hakem gelip elimi kaldırdı ve Kazanan İsimsiz. Ya Rabbi şükür. Necatiye dönüp seke seke yanına gittim.
İ: Necati bir kendime geleyim biraz toparlanayım ilk işim seni dövmek olcak hatırlat kardeşim o ne lan öyle. Garezin mi var bana karşıma ben yaralıyken çam yarması gibi adam çıkartıyorsun.

N: Kardeşim ucundan biraz garezim olabilir malum Hamdiyi ben öldürmek istiyordum.

İ: Bidaha senden maç felan istemicem ölüyordum lan o ne öyle. Hamdi işine gelirsek o benimdi kardeşim o adi herifi ben öldürmeliydim ve öldürdüm. Şimdi yakında yiyeceğin dayakları düşün sen. Şimdi bırak bu Hamdi meselesini.

N: Neyse öyle olsun bakalım. Ezgi aradı demin önemli bir şeyler bulmuş dosyaları karıştırırken galiba

İ: Tamamdır o zaman doğru mekana parayı al sen ben arabada beklerim.

Necati parayı aldıktan sonra arabayı mekana doğru sürmeye başladı...

~~~~~~~~~~~~~
Vote ve yorumlarınızı unutmayın. Bidahaki bölüm görüşmek üzere.