Arkadaşlar pek fazla okuyucum yok ama yine de okuyan arkadaşlar yorumlarınız benim için çok önemli. Eğer kötü gidiyorsa yazmayı bırakıcam.
Tatil nasıl geçti anlamadım. Göz açıp kapamak bile herhalde tatilden daha uzun sürerdi. Daha tatile doyamadan bitmişti.
İSTANBUL !!!
Bu şehri ayrı bi seviyorum. Ara ara gezmek için İstanbul'a geliyorum. Kokusu bile bir başkaydı. Ne zaman gelsem o güzel kokusunu içime çekerdim. Her geldiğimde tekrar aşık olurum. Bu şehir her şeyiyle güzeldi.Şebnemle beraber hem kayıtları yaptırmak hem de ev bakmak için İstanbul'a geldik. Aslında ben annemin de gelmesini istiyordum. Fakat annem, babamla beraber yaşadıkları güzel anıların bulunduğu o şehirden ayrılmak istemedi. Biz de Şebnem'le beraber geldik. Bir ev tutup yaşamaya karar verdik.
♥
Kaydımızı yaptırmak için üniversitenin yolunu tuttuk. Yolda giderken ben şehre hayranlıkla bakıyordum. Bu kadar güzel bir şehirde yaşamak cennette yaşamak gibi bir şeydi. Burada yaşayan bazı insanlar şikayet ediyordu.
Abicim sen mal mısın? Ben burda yaşayacağım diye bi takla atmadığım kaldı sen neyin şikayetindesin??!Sonunda kayıt işlerini de hallettik. Nasıl bir mutluluktur o. Daha önce hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Annemin yanımda olmasını çok isterdim.
Sırada ev tutmak vardı. Üniversiteden çıkıp hemen ilk gördüğümüz emlakçıya gittik. Çok şükür ki fazla yorulmadan hemen evi bulduk. Evimizde dört tane oda, bir tane salon ve bir de mutfağı vardı. Fazla odalı bir ev niye almıştık? İkimizde bilmiyorduk.
Mobilya satan bir mağzaya eve eşya bakmak için gittik. Eve birkaç eşya aldık. Bir iki günde evle ilgili sıkıntılarımızı bitirdik.
♥
Üniversitenin açılmasına bir gün kaldı. Biz de bunu fırsat bilerek Şebnemle İstanbul'u gezip, alışveriş yapıyorduk. Hatırladığım kadarıyla ömrümde daha önce hiç böyle alışveriş yapmamıştım. Eve kendimizi zor attık. Kendi kendime aldığım kıyafetlere bakarak düşünüyordum.
Bu kıyafetler bana 1 yıl yeterŞebnem ise tam bir anlamıyla alışveriş delisiydi. Ona göre hâlâ yeteri kadar alışveriş yapmamıştık.
Akşam yemeğini yapmak için mutfağa geçtik. İki beceriksiz kız beraber yemek yapmaya çalışıyorduk. Zar zor da olsa bir şeyler yapabildik. Biraz televizyon izledikten sonra daha okulun ilk gününden geç kalmamak için o gün erkenden yattım. Şebnem de bir film izleyip yatacağını söyledi.
Evimizde iki tane boş oda vardı. Neden bu kadar büyük bir ev tuttuk ki? Şebnem de ben de cevabını bilmiyorduk. Daha sonradan bu odaların dolacağı hangimizin aklına gelebilir ki?
♥
Üniversitenin ilk günüydü. Şebnemle beraber kapıdan içeri girerken büyük bir heyecana kapıldım.
İşte hayallerimin okulu . İTÜ Konsevatuvar. Tam karşımda duruyor. Daha ne bekliyorsun Defne girsene içeri.Kampüsü gezmeden önce kafeteryaya gittik. Şebnem birkaç arkadaşına rastlamış,onlarla konuşuyordu. Bense sıkıntıdan patlıyordum. Arkadaş ortamlarını sevmem ki ben!! Oturduğum sandalyeden kalkıp dışarı çıktım. Kampüsün bahçesini gezmeye başladım. Bahçede bir yandan gezerken diğer yandan da okuldaki öğrencileri inceliyordum. Herkes ya çime oturup bir arkadaş grubu kurmuş ya da birkaç kişi bir olup bahçede geziyordu. Bense yalnızdım.
Yalnız olmamdan şikayet etmiyorum ki . Hatta ben yalnız daha mutluyum. Daha özgürüm.Biraz daha dolandıktan sonra ileride ağacın altında tek başına kitap okuyan biri vardı. Bu benim dikkatimi çekmişti. Okuldaki diğer erkeklerin yaptıklarına göre kitap okuyan bu çocuk biraz farklıydı. Bu da kimdi böyle? Okulda herkes arkadaşlarıyla sohbet ederken neden yalnız başınaydı?
Bu çocuk kusursuz yüz hatlarına sahipti. Siyah saçları, beyaz teni, maviş gözleri olan biriydi. Yoldan geçen bir kız görse dönüp tekrardan bakardı.
Amaaan! Kimse kim. Beni ilgilendirmez.Bir anlık dalgınlıktan sonra arkamdan Şebnem'in bağırış seslerini duydum.Arkamı döndüğümde Şebnem karşımdaydı.
"Defne iyi misin?"
"İyiyim" diyerek gülümsedim.
"İyi tamam. Daha kampüsü gezecektik. Hadi gel."
"Tamam geliyorum."
Arkamı dönüp tekrar kitap okuyan çocuğa baktığım da yerinde yoktu. Ya ben kafayı yemeye başlamıştım ya da okulda gizemli bir çocuk mu vardı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAZEN AŞK SONRADAN GELİR
Novela JuvenilHani derlerya ilk görüşte aşk... Bazen aşklar ilk görüşte olmuyor. Sonradan kapını çalıyor. Çalıyor çalıyor bi daha da bırakmıyor. Peki ya çaldığını farkedebilmek? İşte başlıyoruz...