İçime işleniyorsun ben tarafından diye yazmışım notlarıma. Olamayız dedin. Ben bunu yazdıktan sonra olamayız dedin bana. Hadi sevmiyorsun emeğede mi saygın yok amına koyayım diye bağırasım geldi. Bir anda işçi bayramı kutlandı kalbimin ennn derininde. Tamam dedim ben sana uzağım, tuzağım en önemliside yasağım. Öyle diyordu kitap. Kabullendim hemde uzun sürmedi o gece kabullendim. Birden Sezen Aksu başladı söylemeye 'uzak diyarlarda evli barklı mutluluk en çok onun hakkı' diye. Evlen çocukların olsun yazdım, hep yazdım pişmanım keşke yazmasaydım keşke o parlak parlak bakan gözlerine, (konuşurken arada bir dudaklarına giderdi gözüm) bakarak söyleseydim. Niyetliydim o gece Allah biliyor ya ağladım sabaha kadar ağladım. Dedim ki ben bundan böyle sanada niyetliyim bir daha ağzıma sürmem. (Geçenlerde de demiştim tutamadım sözümü kokun geldi aklıma ne yapayım kokun somutlaşıyor bazen koku akla nasıl geliyor kafayı yiyeceğim) işte niyeti bozunca cezalandırıldık sanırsam. Neyse ki bir daha ağlamadım senin için. Yaptığın ayıptı. Benim ayıbım saçımın kısa, kıyafetimin erkek reyonundan olmasıydı. Seninkiyse kalbinin benim, bedeninin başkasının olması.. ağır geldi, küçücük ellerimi yumuşak yanaklarımı seviyordun. Şimdi sakallı bir surata dokunuyor benim uyurken tuttuğum el.. ağır geldi, sana hiç çiçek almamış olmam ve senin papatyaları değilde gülleri seviyor olman.. ağır geldi benim papatyamın başkasının gülü olması.. ağır geldi benden gitmiş olman değil, ona gitmiş olman.
YOU ARE READING
Okunmasada olur.
NonfiksiKendim için yazıyorum. Ben söylemiş olacağım isterseniz duymayın.