# Deli Bakışı #

292 10 2
                                    

"Son kez bir prova daha alalım."

"Tamam. ama ben yoruldum."

"Arkadaşlar bir kaç dakika ara verelim biri yıldızımla ilgilensin lütfen."

Dans hocası bağırdığında asistan kız Zeus'a suyu uzattı.

"İyi iş çıkardınız efendim."

"Teşekkürler miniee."

"Efendim bugün öğlen yemeğinde bay Jongin ile yemek yiyeceksiniz."

"Aggg o bugün müydü ? İyi ki hatırlatın yoksa Kai beni parçalardı." Kız gülümsedi ve biricik patronuna baktı.

"Görevim efendim."

"Miniee Haneul'ı ara. lütfen şık bir elbise hazırlasın."

"Sabah arabanıza bir elbise yerleştirmişti efendim."

"Oh o zaman artık izinlisin. Bende Jongin ile buluştuktan sonra spa'ya gideceğim."

"Ama efendim Kris bey-"

"Boşver Kris'i ve evine git. Sana bir şey diyemez. Sen benim çalışanımsın onun değil."

"Anladım efendim. O halde size iyi günler."

"Sana da tatlım. Ve unutmadan küçük kardeşinin yanaklarını öp benim için."

"Pekala efendim." Kız çantasınıda aldıktan sonra tekrar eğildi ve selamladı Zeus'u.

"Evet artık provaya başlayalım Zeus."

"Tamam." Kız omuz silkti ve aynanın karşısına hocanın yanına geldi.

"1,2 ve 3" Kız tekrar hocaya bakarak dans etmeye başladığında sadece bir an önce spa'ya gitmek istedi.

Sonunda saat 11 olduğunda hocanın elini sıktı ve iyi günler diledi. Yavaşça soyunma odasındaki duşa girdi ve terlerinden arındı. Havluyla sarındı ve Min'in gitmeden önce dolaba yerleştirdiği elbiseyi üzerine giydi. Çantasındaki ufak tarağa uzandı ve tanrıya şükreti. Neyseki saçları her zaman düzdü. Çantasından çıkardığı kancalı tokayla saçlarını at kuyruğu şeklinde, tepeden sıkıca bağladı. Tam olarak hazırlandığında. Spor çantasını omzuna geçirdi. Hızla kapının önündeki Muhabir ordusunu aştı ve arbasına bindi.

"Hele şükür gelebildin."

"Kapa çeneni Jongin."

"Yorucu bir gündü anlaşılan."

"Evet hemde nasıl bilemezsin."

"Kris mi yordu seni bu kadar."

"Sabah Krisle tam 20 raund, 9'da dans dersi ve şimdi seninle buluşma."

"Yoğun bir gün. Nediye bilirim ki." Jongin omuzlarını silktiğinde kız gülümsedi ve yanlarına gelen garsondan günün special'ni getirmesini istedi.

"Ee anlat bakalım aşk hayatın nasıl gidiyor."

"Oturup dedikodu mu yapıcaz."

"Manyak tabi ki de hayır, Bana şu deli bakışını atma."

"O ne be."

"Ezici bakışların diyorum insanın gırtlağını sıkıyor gibi. Sen adamları böyle etkiliyorsun değil mi."

"Hı hı böyle etkiliyorum seni de etkiliyimi."

"hıh bari bana yapma."

"Pardon ya yorgunum."

"Özrün kabul edilmedi."

"Ne yapmamı istersiniz peki bey efendi kendimi affetirmek için ? "

"Hımmm mesala benimle bir dans gösterisi ya da düet."

"Çıkarcı." Kız suratını buruşturduğunda jongin gülümsedi.

"Ben senin en iyi arkadaşınım Zeus , öyle olmadığımı biliyorsun."

"Biliyorum Jonginah." Kızda Jongin'in gülümsemesine eşlik etti. Kafasını okyanus mazaralı cama çevirdi. Bazen eski anıları aklına geliyordu. Hindistandaki sakin huzurlu hayatı. Sonra kendine kızıyordu babası olacak herif onu nasıl satmıştı. Hatırladıkça ondan, Kendinden ve onu satın alan Kristen nefret ediyordu.

Sonunda tatlı şakalarla ve muhabbetlerle biten yemeğin sonunda Zeus Jongin'e sıkıca sarıldı. Yarın prova yapmak için sözleşip ayrıldılar. Zeus restaurantan çıkıp kimseye fark edilmemek için arabasına bindi ve sabahtan beri gitmek için can attığı Spa merkezine doğru yol aldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İBLİSİN KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin