O yüz,o bembeyez yüz,bu karanlıkta seçilebilecek tek şey bu yüzdü.Voldemort orada öylece oturmuş yanındaki biriyle konuşuyordu.Voldemort'un o kırmızı gözleri yine kızgın kızgın bakıyor,burun yerine olan o yarıklar dahada belirginleşiyordu.Biraz konuştular sonra yanındaki ayağa kalktı.Bu bir insan değildi.Bu şey her neyse en az iki metre uzunluğunda ve isketimsi bir yaratıktı,ayrıca oldukça korkutucuydu.Sonra ayağa kalkan bu yaratık Voldemort'a bir şey uzattı.Voldemort onun elinde her ne varsa ona bakıp ilk önce şaşkın bakışlar altında inceledi,yüzüne bir gülümse yerleşti.O gülümseme o şeyi aldıktan sonra bir kahkahaya dönüştü.Voldemort'un kızgın halinden eser yoktu şimdi,Voldemort ayağa kalktı sonrada elini kaldırdı,ilk önce bir şey olmadı biraz geçtikten sonra elinin etrafında cılız bir ışık huzmesi çıkrı.Voldemort heyecanlanmıştı,bu ışığın vurduğu yüzünden belli oluyordu.Elini indirmedi,ışık biraz daha kuvvetlendi şimdi net bir şekilde görülüyordu Voldemort'un elindeki şey bir 'asa'ydı.
Harry yatağından doğruldu.Eliyle yara izini ovaladı,yara izi 20 yıl aradan sonra tekrar yanmaya başlamıştı.Bu yara izi nöbetleri bir haftadır devam ediyordu ve hep gördüğü bu rüyadan sonra oluyordu.Bir haftadır aynı rüyayı görmek Harry'e usandırıcı gelmişti.Yaında Ginny kendini onun olduğu yöne çevirdi,Harry hemen elini yara izinden çekti,bunları söyleyip kimseyi telaşlandırmak istemiyordu.Ama Ginny onun elini yara izinden çektiiğini görmüş olmalı ki Harry'e şüpheli bir bakış attı,Harry'de gözlerini hemen kaçırdı.''Yara izin mi?'' diye sordu Ginny.Harry kendine şaşırmış süsü vererek ''ne olmuş yara izime?'' diye kendini savunmaya çekti.
''Az önce yara izini ovuşturuyordun gibi geldi bana.''
''Hayır,yanlış görmüş olmalısın''
''Ama ben bakınca elini hemen çektin.''
''Elimi bir yerden çektiğim yok,sadece esniyordum'' dedi Harry.Bu Ginny'e ilk defa yalan söyleyişi oldu.Harry Ginny'nin inanmadığını biliyordu ve bundan dolayı hemen odadan çıkmak istiyordu.''Banyoya gidiyorum'' dedi en sonunda.Harry odadan çıkarken Ginny'nin bakışlarını ensesinde hissedebiliyordu,odadan hızlı adımlarla çıktı.Banyoda Harry gördüğü rüyaları düşündü,sonra bunlardan herhangi bir anlamı olmadığı fikrini çıkarttı.Çünkü Harry bundan 20 sene önce Voldemort ile bizzat düello etmiş,onun Avada Kedavra laneti ile öldüğüne kendi gözleriyle şahit olmuştu.Yine de içinden bir ses bu rüyaları görmenin iyi işaret etmediğini söylüyordu.
Harry ertesi sabah erkenden kalktı.Gözlerini açtığında Ginny'nin yeri boştu,çoktan uyanmış olmalı diye düşündü,burnuna aşağıdan kızarmış ekmek kokusu geliyordu.Birde kızı Lily'nin sesini duydu,o da uyanmış olmalıydı.Aşağı indiğinde Lily yanına koşarak geldl ve ''günaydın baba'' diye seslendi.Harry de ona''günaydın kızım'' diye karşılık verdi.O sırada Ginny tabaklara kızarmış ekmekleri koydu,bu işi yaparken Harry kendisine yöneltilen bakışlardan olabildiğince kaçmaya çalıştı.Hızlı hızlı yemeğini yiyip Ginny'nin bakışlarından kurtulmak için direk bakanlığa gitti,seherbaz bürosunda yapılacak işler vardı.
Harry tüm gününü birkaç evrak'a bakmakla geçirdi,bu iş Harry'e artık sıkıcı geliyordu.Harry seherbaz olduğunda tüm günlerini karanlık büyücülerin peşinden koşup onları yakalayacak bir meslek hayal etmişti.Tüm işlerini bitirdikten sonra Çatlak Kazan'a,Weasley dükkanını ziyarete gitti.
Ron Harry'e görünce yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşti.''İçeri gel,Harry.Sana öyle şeyler gösterceğim ki...'' bunları öyle bir şekilde söylemiştiki Harry Ron'un ona ne göstereceği konusunda bir hayli heyecanlanmıştı.Harry,Ron onu arka tarafa götürürken dükkana göz gezdirdi,bu dükkana her gelişinde sanki daha büyüyor gibiydi.
''İşte burada Harry'' dedi Ron üstü örtülü bir masayı göstererek.
''Nedir bu,Ron''
''Şimdi görürsün'' ve Ron asasının bir hareketiyle masanın üstündeki örtüyü bir kenara fırlattı.Karşılarında şimdi bir düzine 'ışıkemer' duruyordu.''Benle George benim ışıkemerimi alıp birçok deney sonunda bir tane yapmayı başardık,Gerçi Dumbledore'un bana verdiği gibi özelliklerini olduğunu sanmıyorum ama yine de çevredeki tüm ışıkları emip geri yerleştirebiliyor'' Ron bunu anlatırken büyük bir özgüven içerisinde söylemişti.''Yani Dumbledore'ın o zamanlarda bana verdiği var ya,o zamanlar ne güzeldi dğil mi Harry?''dedi Ron bu sefer derin düşüncelere dalmış gibi önüne baktı.Harry ne zaman Ron ile konuşsa onun bütün konuları evirip çevirip eski zamanlara getirebilmesine şaşırıyordu,ayrıca kendisine eski zamanlardan bahsedildiğinde hiç mutlu olmuyordu çünkü Harry o karanlık günlerde başta vaftiz babası olmak üzere tanıdığı en iyi insanlardan birkaçını kaybetmişti.Ron hülyalı hülyalı bakışlardan koptuğunda Harry'e''Hadi gidip bir şeyler içelim,ama barmen Tom'un yanında değil,onun kamburunu her zaman görmekten bıktım''Harry az önceki kızgınlığından eser kalmadı sonra kendine engel olamadan kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HARRY POTTER VE ÖLÜMÜN EFENDİSİ-8
FanficBu kitap lanetli çocuktaki olayların hiçbirini doğru saymayıp kendi kendine kurgulanmış bir Harry Potter öyküsüdür...