Kendi kendine şarkı söyleyip, çalamasa da yine de ıslık çalmaya çalışıp tükürüklerini dudaklarının arasından bir ok edasıyla gönderiyordu.
Bugün tuhaf bir şekilde kendini pozitif ve çevik hissediyordu. Bazı şeyleri düşünmüştü kırık cama naylon poşetini koli bandıyla yapıştırırken.
Kesinlikle delirmişti.
Ciğerlerine aldığı her nefeste 'Baek' diyen biri, onun ölmesiyle şizofreniye bağlaması olasıydı. Bunun hakkında ders bile verirken kendisinde bunu fark edememesi tuhaftı.
Baek'in ölümünü haftalarca kabullenmese de sonunda kabullendiğinde artık dökebilecek bir gözyaşı damlası bile kalmamıştı. Mezarını bile bilmiyordu. Aklına da takılan buydu ya; mezarı olmayan bir ölüyü anıyordu... Saçma.
________
Beklettiğim için attım. Final değil, başrol ölse film biter dermişim şka.