Anonim: Acı

2.5

İmgeaksoyy: fizik sevenler derneği :))

8473 beğeni, 394 yorum

batikanaksoy: kimin gözlükleri yavvv

Pelinatac: @batikanaksoy ben de fotoğrafı ne bozmus diyodum

ardayargi: yengemmm beeee

İmgeaksoyy: boşlama beeee

xxlsss: harikasın yaaa

maymuncunuzsukru: maymun isteyenler profile göz atsın

-

  Sabah annemin 500 kez dürtmesiyle uyanmak zorunda kalmıştım, Sergenin mesajı üzerine gece boyunca konuşmuş ve geç yatmıştım. Doğal olarak da kalkmak şu an bana eziyet gibi geliyordu.

  Yorgana tekme atarak üzerimden savurduğum da kalkıp elimi yüzümü yıkadım, dolabıma giderek okul formamı üstüme geçirdim daha sonra az buz makyaj yaparak görünüşümü insana benzettim saçlarımı da tarayarak son rötuşları yapıp çantamı sırtıma taktım.

  Otobüs durağına ilerleyerek telefondan rastgele bir müzik açtım canım kulaklığım ve telefonum siz olmasanız ben ne yapardım, bu tarz yardırdığım övgülerle otobüse binmiş boş yer bulamayıp dünyanın en dertli insanı olmuştum.

  Yola odaklanmış hızlı bitmesini beklerken kulaklığım çekilmişti, tam sinirle bağıracağım sıra da bir çift mavi gözle karşılaşmıştım. Masumca bana bakarak kulaklığımın tekini kulağına taktı.

  Kaşlarımı çatarak koluna vurdum ''ödümü patlattın insan bi dürtükler'' diyerek dudaklarımı büzdüm. Bu haraketimle dudaklarıma kısa bir göz gezdirip omuz silkti.

  Saçlarımı karıştırıp umursamazca geriye yaslandı '' sen de hep tırsıyosun ben ne yapayım kızım'' ona cevap vermeyerek cezve durağın da indik Batıkan kapının önünde dikilmiş bizi bekliyordu.

  Beklemekten ağaç olduğu kesindi ve atarlı şekilde söze girdi '' nerede kaldınız kök saldım kök meyve veriyorum ister misin kardeşim bi elma '' Batıkan söylediği şeye gülerek elini omzuna koydu.

  Ters ters koyduğu eline bakınca daha da çok güldü '' isterim hadi ver '' dedi ve kuzenimin daha çok kızmasına sebep oldu. Batıkan sabır çekerek sınıfa ilerlerken ben de arkalarından onlara gülüyordum. Çünkü aşırı tatlılardı ve kendimi onları yememek için zor tutuyordum. İkisi sınıflarına gidince bende kendi sınıfıma geçip kafamı sıraya gömdüm, okul 2. evimiz ise gayette uyuyabilirdim.

-

  Okulun koridorlarından yürürken sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim. Matematik dersinde uyuduğumu öne süren Sevgili Fidan hoca beni lavaboya yollayarak elimi yüzümü yıkamamı ve açılmamı söylemişti. Sadece gözlerimi dinlendiriyordum ama hoca buna asla inanmamıştı ki zaten inanmasın fosur fosur uyuyordum.

  Hocanın beni göndermesini fırsat bilip spor salonuna yönelmiştim, çünkü canım kuzenimi özlemiştim evet kuzenimi Sergeni falan değil. Merdivenleri üçer beşer inerken bileğimdeki tokayla saçlarımı topladım. Kaygan zemin yazısına orta parmak çekip güneşi gördüm.

  Spor salonunun kapısını açtığım sıra da bana doğru gelen topu gördüm ve korkuyla gözlerimi büyüttüm geriye hamle yaparak kaçmaya çalışırken az önce parmak çektiğim yazıya takılarak çığlığı da unutmayıp yere kapaklandım. O sırada üzerime gelen beden de cabasıydı.

  Bacağımın acısıyla inlerken üstümdeki kişinin tanıdık kokusu duraksamama neden olmuştu, gözlerimi açarak kim olduğuna bakmak için kafamı kaldırdığım da Sergenle burun buruna gelmiştim. Ben Sergenle burun buruna GELMİŞTİM.

  Bacağımdaki ağrı bir kez daha nüksedince tekrardan yüzümü ekşittiğim sırada Sergen anlamış gibi ayaklanmıştı. Ben acıdan çok yaşadığım ana takılırken boş bakışlar atıyordum. Aşık budala gibi bakmayı kesip uzattığı elini tuttum. '' Bir şeyin var mı '' diyerek soru yöneltti

  Vücudum da göz gezdirirken bacağımı işaret ettim. '' biraz ağrı var'' tamam ağrı geçmişti ama nazlanmak benim de hakkımdı.

  Kafasını sallayarak '' yürüyebilirsin ama herhalde '' bunu demesiyle yürüdüğüm de bi çığlık attım. Neyim ben Oscarlık oyuncu falan mı

  Duvara tutunarak tekrar yürüyeceğim sıra da birden havalanmıştım evet niyetim buydu ve ben gayette bunu başarmıştım. Kalbim horon teperken beynim de benimle el sıkışıyordu, ilk defa kullandığım için.

  Ellerimi boynuna sararak anın tadını çıkarırcasına şirince sırıttım '' taşı bakalım köle'' dediğim de bana göz devirdi.

  Yere fırlatır sandığımda aksi bir şey yaparak beni kendine daha fazla çekti '' Hem sakar hem de baş belası '' söylediği şeyle gözlerimi belerttim '' sakar falan değilim hele baş belası hiç değilim''

  Sinirlendiğimi anladığında bu sefer gülme sırası ona geçmişti. Beni kantinin sandalyesine bırakarak abladan buz torbası istedi.

  Buz torbasını ayağıma yavaş bir şekilde bırakırken '' Hayatımdaki iyi ki dediğim bir belasın ufaklık'' yanağımdan makas alarak havalı bir şekilde ortamı terk ettiğin de.

  İçimdeki İmge 3 ayak oynuyordu ve ben bu çocuğa şu an daha fazla aşık olmuştum bi de erimiş olabilirim.

-

birazcık uzun bölüm sayılan bir şey yazdım ksaakcşkaşkcşam güzel bi yorum yapıverin de azcık da ben mutlu olayım sevgili okuyucularım