Tam arka sıraya doğru ilerlerken hocanın sesini işittim.Sıraya yerleştiğimde sözlerine kulak vermeye başladım.
- Eveet Ela bize kendini tanıtır mısın?
Cevaplayacağım sırada kapı sertçe açıldı. İçeriye uzun boylu, kumral, serseri tipli bir çocuk girdi.Hocaya kafasıyla selam verirken, adımlarını oturduğum sıraya doğru yönlendirdi. Kafasını kaldırmasıyla göz göze gelmemiz bir oldu. Gözlerindeki alayı görmemle yanıma oturması bir oldu.
- Sen devam edebilirsin Ela.
Hocanın sesini duymamla kendimi toparladım ve konuşmaya başladım;
-Adım Ela Altıner. Devlet lisesinden buraya burslu olarak geldim. Annem bir atölyede çalışıyor, babam belediyede memur.
Konuşmam bittiğinde nefes aldım.
- Seni bilgilendireyim Ela. Dersleri meb kitaplarından işler, pekiştirmek amacıyla ardından test çözeriz. Başarılı olacağını umuyorum.
Dedi, gülümseyerek. Bende tebessümle kafamı salladım hoca ders anlatmaya başlamıştıkı bacağımda bir el hissetmemle kalp atışlarım hızlandı. Hemen yanımda oturan çocuğa baktığımda sırıtarak yüzüme bakıyordu. Eli bacağımı okşamaya başladığı anla elini hızla ittim. Fısıldayarak konuşmaya başladı;
- Güzelim, bu akşam bana uğrasana biraz sohbet ederiz.
Teklifindeki iğrenç anlamla gözlerim faltaşı gibi açıldı ve kelimeler ağzımdan zehir gibi çıktı
-Benimle düzgün konuş.Senin gibilerle işim olmaz. Zil çalar çalmazda yerimi değiştireceğim.
Konuşmamı bitirdiğimde dudakşarını kulağımı yaklaştırarak- Ne yani basit bir burslu kız, benimle takilmıyor mu?
İşte buna dayanamayacaktım. 'Basit' kelimesiyle ne anlatmak istediği ortadaydı
-Burada basit olan tek şey sen ve hareketlerin.
Tam bana birşey sözleyeceği sırada zil çaldı ve benim o sıradan kalkmam bir oldu. Kendimi koridora attım ve insanları izlemeye başladım. Forma etek ve gömlekten oluşuyordu. Etekler giymeye cesaret edemeyeceğim kadar kısa idi. Tamam rahibe deyildim, ama bu kadarı fazlaydı. Kafamı başka bir yöne çevirmemle o yanımda oturan çocuğu telefonda konuşurken gördüm.Hareketleri hernekadar beni ağlatacak kadar sinirbozucu olsada takmıyordum. Sonuçta şımarık züppenin tekiydi. Kumral saçları dağınıktı, gözleri benimkilerden daha koyu bir yeşildi. Boyu ve fiziği birçok erkeğin isteyebileceği kadar düzgündü. Füme rengi okul pantolonu, beyaz gömlek ve siyah kravat ona ayrı bir yakışmış. Onu incelemeyi bıraktım bu okula gelmişsem kimseyi umursamayıp, derslerimi çalışmalıydım, beni kurtaracak olan tek şey üniversite idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkak
Teen FictionBir ailem bile yokken, nasıl olur da başka birini hayatıma alabilirdim ki? Ondan kurtulamıyordum.