Prens Edward saraya geri dönüp kral ve kraliçe ile bir konuşma yaptı. Kral oğlunun yaptığı hatadan haberdardı. Ona bu konuda müsamaha göstermek istemiyordu. Prens Edward Elizabet ile evlenmek konusunda kararlıydı.
Bu durum kral ve kraliçe için hiç iyi bir haber değildi. Kral izin vermediği için o da ünvanlarını ve tahttaki yerini bırakıp sarayı terk etti. Saraydan yardımcısının kıyafetlerinden giyerek ayrıldı. Kasabaya giderek Elizabet'in yanına yerleşti.
Elizabet ile evlenmek için bir haftalık bir süre beklemesi gerekti. O dönemde evin yanındaki ağılın çatı katındaki küçük malzeme odasında kaldı. Elizabet o yerin bir zamanlar babasına ait olduğunu söylemişti. Evi de kasaba halkının yardımıyla yeniden düzenleyip hazırladılar. Bir hafta sonra da küçük ve güzel bir törenle evlendiler.
Kral oğluna kızgın olsa da gizli saklı onu takip ettiriyordu. Kısa süre de kasaba halkı tarafından sevilen ve sayılan biri olmasıyla gurur duydu.
Edward bir marangozun yanında çalışmaya başladı. Elizabet onun bu hayata alışamamasından çok korkmuştu. Ama korktuğu gibi bir şey olmadı. O da evinde rahat etmesi için her şeyi yaptı. Kısa bir süre sonra hamile olduğunu fark etti. Edward bu haberle oldukça mutlu oldu.
Her zamankinden çok daha dikkatli oldu. Elinden geldiğince yardım ediyordu ve bebeklerinin ilk yatağını kendi elleriyle yapmak için uğraşıyordu. Kimi zaman komşu kadınlar yardım ediyor ve yemek ev işi gibi işleri el birliğiyle yapıyorlardı.
William ve Arthur uzun bir aradan sonra geri döndüler. Kral ve kraliçe William ile konuşup artık tahtın yeni varisi olduğunu açıkladılar. William şaşkındı ve abisini görmek için kasabaya gitmeye karar verdi.
Kraliçe Elizabet uzun zamandır yapmak istediğini yapıp araba hazırlattı. O da iki oğluna katılıp kasabaya gitti.
Edward'ı bahçede dört dönerken görünce merak ettiler. İçeriden ise Elizabet'in çığlıkları geliyordu, çünkü doğum başlamıştı. Edward kardeşleri ile annesini görünce çok şaşırdı ve mutlu oldu.
Kraliçe Elizabet onun halini görünce yanına gelip sarıldı ve sakin bir sesle, "merak etme ikisi de iyi olacak. Sonrası için Elizabet'in sana ihtiyacı olacaktır," dedi.
Edward derin bir nefes alıp başını salladı. Tam bir şey söyleyeceği sırada içeriden bir bebek ağlaması sesi duydular. Edward başını çevirip eve doğru baktı. Az sonra yaşlıca bir kadın kapıdan çıkıp yanına geldi.
Edward'a ve yanındaki insanlara bakıp gülümsedi ve, "tebrik ederim sağlıklı bir oğlunuz oldu. İkisi de şu an gayet iyi kızlar ikisini hazırlıyor. Az sonra yanlarına gidebilirsiniz," dedi.
Edward rahat bir nefes aldı ve teşekkür etti. Bir yarım saat daha bekleyip kızlar izin verince Edward kraliçe ile birlikte içeri girdi. Elizabet oldukça yorgun görünüyordu ama kraliçeyi görünce hareketlendi. Kraliçe Elizabet yanına giderek ona engel oldu.
Ona, "sakin ol daha yeni doğum yaptın. Kendini zorlarsan sonra oğluna bakmakta zorluk çekersin. Ben şuan kraliçe olarak gelmedim oğlumu ve az önce doğan torunumu görmeye geldim," dedi.
Elizabet sadece başını salladı. Kızlardan biri yıkayıp giydirdiği küçük bebeği getirdi. Edward kucağına aldığı oğluna bakıp gülümsedi. Uzanıp yanaklarından öptü. Kraliçe Elizabet kucağına alıp sevdiği bebeği annesinin kucağına verdi. Elizabet ilk kez kucağına aldığı oğluna bakıp gülümsedi. Daha sonra acıkan oğlunu doyurmak için göğsünü açıp oğlunun ağzına verdi. Kısa sürede doyan ufaklık uykuya daldı. Bebek yatağı hemen yanındaydı ve onu yatağa koymak için Edward kucağına aldı. Üstü başı düzgün olunca William ve Arthur gelerek tebrik edip yiğenlerine baktılar.
Akşam üzeri Kraliçe Elizabet ve iki oğlu saraya geri döndüler. Kraliçe Elizabet Edward'ı iyi ve gayet sağlıklı görünce rahat bir nefes aldı. Elizabet'in ona oldukça iyi baktığı belli oluyordu. Bir süre iş yapamayacağı için sorun olmasın diye kahya ile konuşup kasabaya bir süre için birini göndermesini istedi.
Kadın bebek haberini alınca oldukça sevindi. Elizabet'in buradaki arkadaşlarından birini gönderdi.
Anna kısa süre içinde evi yeniden bir düzene oturttu. Saraydan yüklü bir erzak ve bebek giysileriyle gelmişti. Bu arada Edward oğluna da Edward adını verdi. Kraliyet ailesinde ilk çocukların anne veya baba adını taşıması normaldi.
Elizabet ve Anna saraya ilk geldiği gün tanışıp arkadaş olmuşlardı. Bu yüzden çok iyi bir şekilde anlaşıyorlardı. Edward yine küçük odaya taşındı, Anna evde rahat etsin istiyordu. William ve Arthur ara sıra gelip gitmişlerdi. Elizabet ve Edward bu arada William ve Anna'nın birbirlerine olan bakışlarını fark ettiler. William Anna'dan oldukça etkilenmiş gibi duruyordu. Anna'nın da ondan bir farkı yoktu ve korkuyordu.
Kral ise torununu merak etse de görmeyi şimdilik kabul etmiyordu. Kraliçe Elizabet ona, "bana Edward'ın bebeklik halini hatırlattı. Bir tek göz rengi annesi gibi mavi olmuş. Korkmuştum. Edward orda kötü hale gelecek diye ama gayet iyi ve sağlıklıydı. Bunun için çok rahat ettim. Oğlumu kucağıma almak için beş yıl beklemiştim. Şimdi hataları oldu diye onu bir anda rededemem. Seninde onu gizlice izlettiğini biliyorum. Her zaman çocuklarımızla gurur duyduk. Edward için bu asla değişmeyecek, sevgisinin arkasında durdu. Bir zamanlar tıpkı o kadar baskıya rağmen senin yaptığın gibi Edward bu konuda sana benziyor. Bir kez olsun bunu düşün lütfen ben oğlumu ve torunumu yanımda istiyorum. Ama Edward asla Elizabet'i terk edip saraya dönmez. Asla oğlunu annesinden ayıracak bir şey yapmaz," dedi.
Kral ona sarılıp, "bana bunun için biraz zaman ver. Bu konuyu iyice düşüneceğim. Haklısın Edward benim oğlum ve bazı huylarını benden almış. Ama çok büyük bir hata yaptı ve bunun sonuçlarına katlanıyor. Üstelik William'a taht sırasını verdik o zaman ona bir açıklama gerekiyor," dedi.
Kraliçe Elizabet kralı öperek "onlar bizim çocuklarımız aralarında güçlü bir bağ var. William her fırsatta abisinin yanına gidiyor. Böyle bir durumun aralarında sorun olmayacağına eminim," dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAŞAM
General FictionÖylesine aklıma gelip yazdığım bir hikâyedir umarım beğenen çıkar