Çıplak ayaklarımla bağzı yerlerinde su birikmiş olan yolda bir adım daha attım. Zemindeki birikmiş suyun soğukluğu ıslanan ayaklarımın üzerindeki cılız bedenimi bir kez daha titretti. Yürümeyi bıraktığım an uyuyacakmış gibi hissediyordum. Dayan. Dayan. Elbet son bulacak. Hayatım boyunca kendime en çok söylediğim şey buydu. Dayan... Derin bir nefes alıp yarım yamalak söylediğim şarkının sözlerine kısık sesle devam ettim.
"Yıldızların altında " Daha ne kadar dayanabilirdim ki. Kimsenin olmadığı bu yerde ecelimden kaçarken mi ölecektim yoksa? Belkide ormanın içindeki vahşi hayvanlardan biri yerdi beni ve sonra çürükçüller. Düşünmek bile insanın midesini bulandırıyor. Boydan boya ağrıyan bacaklarımı zorla hareket ettirerek arkama baktım. Her yer karanlıktı. Sadece asfalt yola vuran ay ışığı gösteriyordu yolu, yolun iki tarafıysa sıkça dikilmiş ağaçları barındıran ormandan ibaretti. Ne bir yaşam belirtisi vardı nede küçücük bir ışık.
Yavaşça önüme döndüm ve intihar için yalvaran bedenime ruhum adına tekrarladım bir kez daha. Dayan. Dayan. Elbet son bulacak. Ruhum için bedenim acı çekmeliydi. Ruhum yeterince çekmişti zaten. Bir darbeyi daha kaldıracağına emin değilim. Tekrar adım atmaya çalıştım. Ne olduğunu anlamadan yere düştüğümde yolun sonuna geldiğimin farkındaydım. Ayaklarımı hissedemeyecek duruma gelmiştim ve sızlayan yaram hareket ettikçe daha da acıyordu. Uykunun da etkisiyle bulanıklaşan etrafı netleştirmek istemedim. Bu kadardı benim hikayem özgür olduktan sonra ölümdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Gölgesi
Teen Fiction''Kapat gözlerini." "Olmaz." Ellerini kaldırdı ve ıslak gözlerime kapadı. "Neden?" Bastırmaya çalıştığım hıçkırık firar oldu dudaklarımdan. "Öldüreceksin." Kıkırdadı. Kulağıma sıcak nefesini bıraktı. "Kimi?" Canımı, canımı yakarak yakıyordu. "Keşke...