garip daire şey bizi şiddetle içine çekmişti sanki bi hortuma kapılmış gibiydik . Bi o yana bi bu yana savrulup duruyorduk,artık sallanmaktan midem bulanıyordu ve birdenbire hortum durdu,emma ve ben aniden yere yapıştık , canım çok acımıştı,elimi yanağıma götürdüm çok ufak bi yaralanmıştı ve kanıyordu . emmaya baktım yerde yatıyordu. acaba canı acımış mıydı diye düşündüm ve ayağa kalkmaya çalıştım. zar zor kalkıp emma' nın yanına gittim ve yanına çömeldim,gözleri kapalıydı.onu biraz salladım ve " emma,emma kalk hadi emma " diye seslendim. emma hemen gözlerini açtı" ne bağırıyorsun be dibimde " diye bağırdı bana, sonrada yanağımdaki yarayı gördü "aaa, ne oldu yanağına ,iyimisin" dedi telaşla.hemen çantasından bi yarabandı çıkardı ve bana verdi al bunu yaranın üzerine yapıştır dedi.bende yarabandını alıp ayağa kalktım,etrafıma bakındım ve şaşkınlıktan bağırmaya başladım " aaaaaaaaa,burasıda neresi nerdeyiz biz" bir ormanın içindeydik ama az ağaç vardı ve ağaçların arasından ufak ve saraya benzeyen bir yapıt vardı .emma da ayağa kalkıp bana baktı ve bağırmaya başladı"aaaaaaaaa,üstündeki de ne eeee" bende üstüme baktım ve " buda ne bu kıyafet nerden geldi ben böyle bi elbise giymedim hem şuna bak en sevmediğim renklerde pembe sarı ve turuncu" dedim yüksek sesle." üzerimde fırfırlı ve tüylü bi elbise vardı " bu anı biyerden hatırlıyorum diye düşündüm .Birden bire emma bana doğru koşmaya başladı "aaaaaaa,oda ne orda bişey var" diye bağırarak sonra da üstüme atladı ve birlikte yere düştük."napıyosun be ,ne diye üstüme atlıyosun,alt tarafı sincaptır " diye bağırdım emma ya .sonrada gösterdiği yere baktım ve açıkçası bende korkmuştum çünkü çalılıkların arkasında sincaptan daha büyük bir şey vardı,çalılıklar şiddetle sarsılıyordu ikimizde korkuyla çalılıklara bakıyorduk ve aniden çalılıkların arkasından kısa boylu,sivri burunlu,mavi gözlü,kel bi adam çıktı ve sevimçle " prenses Elena , demek burdaydınız " dedi ve önümde saygıyla eğildi.bende utanarak " pardon ama ben prenses değilim beni biriyle karıştırdınız ,çünkü ben prenses değilim" dedim adamda tiz sesiyle kahkaha attı"hahahaha prenses yine espri kabiliyetiniz yerinde , kralımız sizi çağırıyor isterseniz hemen yanına gidelim " dedi . "beyefendi,karıştırmış olmalısınız çünkü ben prenses değilim ben bu kraliyetten bile değilim" dedim ve emma koluma vurdu ona baktım biryeri gösteriyordu bende kafamı oraya çevirdim bi adam kraliyetten olmadığı için tutuklanmıştı hemen kafamı küçük adama çevirdim " pardon,acaba bu kraliyetten olmayan ve yinede buraya girmiş olanların cezası var mı varsa ne cezası var " adam bana baktı ve " tabiki de var bilmiyormusunuz , 3 yıl hapis cezası var " dedi. Hemen emma ya baktım sus hareketi yapıyordu bende mükemmel oyunculuk yeteneğimle prenses rolü yapmaya başladım" hadi saraya gidelim dedim küçük adama " o önden biz arkadan saraya doğru gitmeye başladık.beni gören herkes bana el sallıyordu sonunda saraya varmıştık.uzun merdivenlerin ardından ihtişamlı ve büyük bi kapıdan içeri gittik karşımızda üç tane koltuk duruyordu biri çok büyük biri daha küçük biride en küçüğüydü. küçük adam eliyle küçük koltuğu gösterdi ben hiç birşey anlamamış ortada duruyordum ki emma yanıma gelip kulağıma şunları söyledi " o küçük koltuk senin dikkatli ol yakalanmamamız gerekiyor"bende hemen yürüyerek küçük koltuğa oturdum " bu olayları nerden hatırladığımı düşünerek " . Birden içeri krala benzeyen kocaman bi adam geldi başında taç vardı ardındanda mükemmel elbisesiyle bi kadın geldi sanırım oda kraliçeydi, herkes önlerinde eğildi.Adamın kral olduğu belliydi.Yanıma geldi bende ayağa kalktım " elena kızım nerdeydin dün akşam neden saraya gelmedin" dedi sinirli bi şekilde."bilmiyorum" dedim sessizce."nedemek bilmiyorum dedi bağırarak " saraydan kaçtın dime ,bu sarayda yaşıyorsan ve benim kızımsan benim dediklerimi yapmalısın " dedi bende " ne yapıyım " dedim kral da " tabikide prens titinota ile evlenmelisin yoksa krallık batıcak altın madenlerimizdeki altınlar tükendi ve prens titinota " kahkahalarla gülüyordum kral sinirli bi şekilde" neye gülüyorsun " diye bağırdı bende " titinotamı muhahahaha" delilerce gülüyordum kral aniden bağırdı " sus , gülme " benimle beraber emma ve daha sonra muhafızlar ve en son kraliçe bile gülmeye başlamıştı kral aniden "susun " diye bağırdı bende "ama ben evlenmek istemiyorum dedim kralda " ben ne dersem o olucak" dedi bende emmanin kolundan tutup koşmaya başladim . "Yürü emma gidelim". Hemen saraydan çiktik ormanin içine girdik . İlerledik , ilerledik ve sonunda durduk arkama baktim saray görünmüyordu.emma ile birbirimize baktik ve gülmeye başladik "ahahahaa titinota ne ya " 😂😂dedim emma " ben senin babanim ve titinota ile evleneceksin ,ahahahaha " diyekralın taklidini yaptı ve birden bire durdu "şimdi napıcaz" dedi korkuyla bende "tabikide ,Agatha nın getirmiş olduğu çadırı kurucaz dedim " sevinçle,Emma da ellerini çırptı.Birlikte çantamdan çıkan çadırı kurmaya başladık,yarım saatte bitirmiştik çadırı saatime baktım saat 8.30 du.Emma derin bir ohh çekti bende "artık içine girme zamanı dedim ve ayakkabılarımı çıkarıp içine girdim,emma da peşimden.battaniyeleri serdik ve çantalarımızı boşaltmaya başladık ,sonuçta içine ne koyduğumuzu bile bilmiyorduk.çantalarımızın içinden kıyafetler,defterler,battaniyeler,yemekler,
sular hatta hikaye defterim bile çıkmıştı."hikaye defteri mi" diye bağırdım . Emma bana baktı bende"bugün yaşadığımız her şeyi ben,ben defterime yazmıştım" dedim heyecanlı bir şekilde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİHİRLİ DÜNYAM
AdventureAgatha Lena 14 yaşında genç bir kız ve bir günlük tutuyor . Hayat ona pek gülmesede o hayata sımsıkı tutunuyor . Agatha hikaye yazmayı çok seviyor ve bir gün yazdığı hikayeler gerçek olmaya başlıyor . Okuldan peşine Emma adında bir kız takılıyor ve...