En Çılgın 14 Şubat (+13)

Tanışma

  Okulun en güzel olmasa da en sexi kızı olan Sibelle okulda bikaç bakışma ve merhabalaşmadan sonra bi tenefüs arası flört şansı buldum.Uzun sarı ve hafif dalgalı saçları , iri yeşil gözleri , diz üstü eteği ve dar beyaz gömleğinin patlicak gbi düğmeleriyle kantin sırasında muhabbete başladık.Böyle durumlara alışkın olduğumdan bikaç şaka yapıp gülmesini sağladım tam muhabbet istediğim yerlere gidecek derken kantin sırası ona geldi ve en az beş dakika beklediğimiz sıradan bi su alıp cam kenarı bi masaya tek başına oturdu.bi yandan sıramı beklerken bi yandan da kalkcak mı diye Sibeli dikizliyordum.
     Nihayet sıramın gelmesiyle ne varsa toplayıp iki tanede çikolata alıp sıradan çıktım masalara doğru ilerlerken Sibelle göz göze gelmeye çalıştım amiyane bir tabirle "öküzün trene baktığı gibi " baktım ama bir netice alamadım bende Sibel manzaralı güzel bi masaya geçip normalden çok daha cool şekilde aldıklarımı yemeye başlarken aynı anda Sibelide ufaktan kesmeye devam ediyordum ki beklediğim an geldi.Göz göze geldik güzel bi gülümsemeyle baktı ve afiyet olsun dedi.Teşekkür ettim ve direk yalnız olup olmadığını sordum biraz hızlı oldu ama böyle olması gerekiyordu.

   Bir insanın hormonları lise iki de böyle coşmayacakta ne zaman coşacaktı.Okulun futbol takımı kaptanı olmamında popilerliğiyle olsa gerek
-Evet yanıma gelmek istermisin ? dedi
-Bunu söylemen için sormuştum. Diyerek kalkıp karşısına oturuverdim hafiften bi heycan gelsede kendimi toparladım ve
-Hatta bunu düşünerek sana bi çikolata bile aldım. Dedim ve gülümseyerek çikolatayı önüne koydum.
-Çok düşüncelisin ama yiyemiyorum diyetteyim ama canım ne kadar çekiyor ki anlatamam.Diyip dudağını ısırdı ,bilerek mi yapıyor bilmiyorum ama flörtümüzde ki yaptığı her hamle ve her hareket bende afrodizyak etkisi yaratıp kendisini daha çok arzulamamı sağlıyor gibiydi.Bende  cesurca karşılıklar verip anlamasını sağladım, işe ise hemen fiziğinin çok güzel olduğunu söylemekle başladım.hiç beklemeden aksini söyleyip biraz fazlası olduğunu söylesede beni asla ikna edemeyecekti.

   Kısa bi konuşmadan sonra çikolatayı yemeye ikna ettiğim Sibel tam çikolatayı eline almıştı ki öğretmenler zilide çaldı ve mecburen yerimizden kalkmak zorunda kaldık.Çikolatayıda derste yerim artık dediyse de ben o an bi hinlik düşünüp karşılığını verdim.Derste olmaz gelcek tenefüs yeriz daha benimkide duruyor karşılıklı iki çikolata yemezmiyiz diyip gelecek tenefüs için yol yaptım."Neden olmasın ? " dedi gülümseyerek -artık bişeyler yavaştan oturuyordu-Espirili bir koridor yolculuğundan sonra İlerdeki koridordan ayrıldı ve "Aynı yerde" diyerek el sallayarak gitti bende cool bi şekilde göz kırparak tavuk kümesi andıran sınıfıma doğru yol aldım.

   Böyle bir heycan yaşadıktan sonra tarih dersi nasıl çekilirse öyle bi ders çektim tek düşündüğüm ise Sibel'di. 45 dk olan ders süresinin ilk 40 dakikası 40 yıl gibi geçerken son 5 dakikada yıllar yerini asırlara bırakmıştı.Nihayet çalan zille beraber kendimi aç bir kurt edasıyla koridora attım hızlı adımlarla kafeteryaya gidip camın kenarına iliştim ama Sibelden eser yoktu.-Belli ki istediğini belli etmemek için kendini naza çekiyordu-.Bikaç dakika sonra süzüle süzüle Cat Walk yaparak masaya geldi ve " kusura bakma Taner hoca biraz uzattı" diyerek oturdu.Biraz muhabbet edip arayı ısıtmaya başlamıştım ki bizim takımdaki çocuklar çıka geldi altı erkek gelip masaya çöreklendiler "Kaptan orta saha nasıl sence ben biraz boş gördüm" "Kaptan bu hafta ki maçta senden gol veya goller bekliyoruz" gibi abidik gubidik ince olduğu sanılan ama bütün kızlarca bilinen o saçma şakaları yaptılar ve bi süre sonra Sibelide kaçırmayı başardılar.Sibel kalkınca bi güzel haşladığım takım arkadaslarıma tuvalet bahanesiyle veda edip Sibeli aramaya koyulsam da onu ogün hiçbi yerde bulamadım.