Kayalık Hikayeleri (+18) (bolca cinsel içerik)

522K 95 3
                                    

Sonunda küçük kasabamızda güneş güzel yüzünü göstermişti.Okul çıkışı , abimin Yamaha marka büyük motoruyla Sibeli anlaştığımız yerden almaya gittim.Kaskla görünce tanıyamamış olsa gerek yanında durunca tepki vermedi kaskımı çıkardım ve dağınık saçlarımın arasına parmaklarımı sokup bikaç hamlede bulundum ve sibelin beni farketmesini sağladım beni görüp gelip yanağıma güzel bi öpücük kondurdu.Arka koltukta,filede duran ablamın sevimli kaskını ona uzattım.Kısa bir süre Kaska ve Motora baktı daha sonra kaskı amatörce kafasına geçirip pedala basıp arka koltuğa çıkıverdi belime sıkıca sarılıp bekledi...Ellerinden tutup motorun deposunun kenarındaki tutunacak yerlere parmaklarını yerleştirdim bende eğilip motoru çalıştırdım ve yola koyulduk.Deniz kenarında pek çok insanın bilmediği güzel ve sote bir yere götürüyordum onu.Kadranda 150 yi görmüşken doğruldu , kaskının camını kaldırdı ''Bu alet ancak bu kadar mı hızlı gidiyor?'' diye bağırdı . Birden gözüm dönmüş olacak ki küfür yemiş gibi debriyaja abanıp vites attım ve gazı kökledim motorun arka tekeri ani hızlanmadan sağa-sola yalpaladı daha sonra ise asfalta tutunup bize ileri doğru büyük bir hız verdi .Sibel arkamda çığlık atıyordu bunu yaptığı hareketlerden çok net anlayabiliyordum.Gösterge artık 230 lara dayanmıştı ki gideceğimiz yere varmıştık.

Yavaşlayıp sağa sinyal verdim ve küçük patika yollardan geçerek güzel , deniz manzaralı bol kayalıklı sote yerimize geldik.-Böyle yerlerde kayalık demek oturmak için yer demekti- Kendimize iki kişikik sırtımızı yaslayabileceğimiz güzel bi kaya bulup yerleştık.Rüzgardan saçı dağılan Sibelle artık aynı şartları paylaşıyorduk oda saçlarını eliyle düzeltmeye çalışıp böyle bir motora ilk defa bindiğini ve bunun harika bir deneyim olduğunu söyleyip yanıma sokudu.Biraz öyle durup dalgaların kayalara çapıp çıkardığı sesleri dinledik.Onu tetikleyecek bikaç cümle kurmam gerektiğini farkettim ve dalgaların sesini ''Burası benim gizli yerim !! ilk defa seni getiriyorum kıymetini bil'' diyerek küçük bi yalanla böldüm.Buraya daha önce bikaç kızla gelmişliğim vardır her geldiğimde ise buna benzer bikaç cümle kurarım.Sibel cümlemi tamamlamamı beklemeden yüzünü boynuma bastırdı ve nefesini boynuma vermeye başladı. '' İşte huzur bu'' dedi fısıldayarak bi süre sonra boynumdaki ıslaklığı farkettim.

Boynuma küçük öpücükler kondurup kırmızı ruj izleri bırakıyor ve sonra kendini geri çekip bıraktığı şahesere bakıyor tekrar eğilip ruj izini sertçe emip yerine yenisini bırakıyor bunu sürekli tekrarlayıp en sonunda da burnuyla boynuma nefes vererek kendi çapında tehlikeli bir oyun oynuyordu.Üzerinde açık sarı renkli bol bir buluz vardı bi omzu açık iç çamaşırının siyah kopçasını sergilerken diğer omzu kapalıydı.Onun boynuma yaptıklarına dayanamayıp bende bi hamlede bulunup onun açık olan omzundan öpmeye başladım kopçasını sıyırıp koluna indirdim ve boynuna deyin öperek ilerledim.Boynuna yaptığım küçük bikaç numarayla hafiften inlemeye başlasada çokta ele vermiyordu kendini oysa ki etafta kimsecikler yoktu koskoca körfezde yapayalnız gibiydik.İnlemelerini daha derinden duymak istedim ve biraz da yukarı çıkıp kulak memesine küçük dil hamlelerinde bulundum.İşe yaradığını inlemelerini arttırıp geri çekilmesinden ve boynunu,omzunu yukarı kaldırıp başını ise eğerek saklamasından anlamıştım ama artık geri çekilmek için çok geçti.

Beni kokusuyla cezbeden sibelin buluzunun açık olan kısmından elimi usulca içeri geçirdim ve elimi iki iri , sert tümsek'in üzeride gezdirmeye başladım.Sibelin gözleri kapalı arzulu dudaklarıyla çenemden başladığı yolculuğa ağzımın kenarından devam edip usulca öperek dudaklarımla buluşmuş ve dudaklarımın her yerini öperek aralamamı sağlayacak küçük hamlelerde bulunuyordu.Teni ateş gibi yanıyordu,muhteşem gögüslerini artık üstten okşamayı bırakmış parmaklarımı siyah iç çamaşırından içeri geçirmiştim. Afrika savanalarında altın arayan istilacılar gibi küçük kahverengi halkaları aramaya koyuldum.Bikaç yoklamadan sonra birine ulaşmıştım ona dokunur dokunmaz Sibelin gözleri faltaşı gibi açıldı ve kurumuş boğazından kırık bi inleme sesi duyuldu.Beni öpmeyi bırakıp kendi dudağını ısırdı.Kafasını yukarı kaldırdı ve tekrardan gözlerini yumup , kalan diğer kopçasınıda omuzlarına indirdi.Bu cürretkar daveti kabul ederek üzerinde ne varsa , küçük kahverengi halkaları görünceye,kadar aşağı doğru sıyırdım.Tahmin ettiğimden de muhteşem bu görüntü karşısında biraz göz ziyafeti çektikten sonra onun hamlesiyle kendime geldim iki eliyle , yüzümü gögüs kafesine dogru hafifçe bastırıyor ve beni daha çok tahrik ediyordu.

Ezber bozan bir yöntemdi bu , genelde kızlar hep erkeklerden bişeyler bekleyip olmayınca da hayal kırıklığına uğrarlardı fakat Sibel öyle değildi bana tıpkı bir ''Geyşa'' gibi davranıp işini şansa bırakmadı.Kendisiyle ilgilenirken oda elini vücudumda gezdiriyor bir türlü cesaret edemeyip elini götüremediğini yerlerim olduğunu göstermek için ise eliyle aniden göbek deliğimin aşağısına kadar indiriyor ama umudu kırılmış şekilde elini yavaşça yukarı doğru çıkarıp sert olan göğüslerimi avuç içiyle kavrayıp sıkıyordu.Bikaç hamleden sonra kendisine yardımcı olmak için kotumun ilk düğmesini açtım ve elini kavradım göbeğime götürdüm yumuşak olan karınımı biraz sıktı ve cesareti gelmiş olacak ki elini biraz daha aşağı kaydırıp yaşam hücrelerimi buldu.Küçük bi keşif gezintisinden sonra dudaklarımı dudaklarından ayırdı ve gereken hamleyi yaptı.Saçlarından kavrayıp ileri-geri yapmasını izledikten sonra kafamı gökyüzüne kaldırdım ve geçen bir martıya odaklandım oluşan ıslaklığı ve zevki hissetmemeye kendimi kaybetmemeye çalışsamda çok geçmeden içimde ki volkanizmanın hareket ettiğini fakettim.Saçından tuttup kaldırmaya çalıştım fakat dudaklarını biraz ayırıp usulca seslendi ''PATLA'' .Faaliyete olan bi volkanla oyun oynamanın ne kadar tehlikeli olduğunu bilmediğinden kalkıp denize doğru tükürdü.

Üstümü düzeltip ayağa kalktım usul usul arkasından sarıldım ve ellerimi göbeğinde birleştirdim eğilip yanağından öpünce bana döndü.Ödülünü bekleyen eğitimli köpekler gibi bakıyordu Harikaydın demekten başka çarem yok gibiydi oysa ki çok daha iyilerini görmüştüm.O an her erkekte olduğu gibi ona karşı hiç bişey hissetmiyordum.Gereken ödülü verdim artık yapmam gereken bi şey kalmamıştı.Onunda benide yüzümüzde anlamsız ifadeler-gülümsemeler vardı.Ben ilk defa sorunsuz şekilde görüştüğümüz için epey mutluydum umarım erken düşünmüyormdur diye geçirdim aklımdan..Orada biraz daha vakit geçirdikten sonra motora atladık ve doğruca mahalleye geldik kaskın içinden kahkahalar atıp duruyordum zafer kazanmış bir komutan gibide gururluydum aklımdan hep artık Sibel benim diye geçiriordum , mutluydum !! Evlerinin olduğu sokağa geldiğimizde durdum ufak bi vedalaşmadan sonra huzurlu yuvama geri döndüm.Eve geldiğimde cep telefonumda bir mesaj vardı mesaj Sibeldendi şöyle yazıyordu. '' 14 Şubatta planımız nedir A$KIM ? '' İşte şimdi Sıçtık !!!

En Çılgın 14 Şubat (+13)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin