DIŞARDA GÖRÜŞSEK Mi ?

25.9K 65 3
                                    

  Akabinde devam eden günlerde bi ilerleme sağlayamadim onu surekli 1. sınıftaki gitarcı yav*ak Nasuhla görüyor ve ayar oluyordum.Okulda bana rahat olmadığını anlayınca Sibelle karşılaştığım ilk yerde benimle dişarda bişeyler içip içemeyecegini sormaya karar verdim ... Onu her gördüğümde yanında birileri oluyordu yanına gitmeye çekinsemde gecerken selam vermeyi ihmal etmiyordum.En sonunda yağmurlu bir günde okul çıkışı karşılaştık şemsiyesi olmasa gerek yağmurda yürüyordu gidip şemsiyemi sibelle paylaştım ve servise  yürüyene kadar telefon numarasını istedim.İlk önce biraz mırın kırın etsede sonradan avcumu açarak gömleğinin cebinden çıkardığı kalemle o sihirli numaraları yazıp sonuna kalp koydu ve "Daha fazla ıslanmadan gidelim hadi" dedi ben o beyaz gömlekle ıslanmasından gayet memnun olsamda her centilmen erkek gibi servisine kadar şemsiyemle eşlik ettim ve kendi servisime gittim.Bu sırada da aynı mahallede olmamıza rağmen neden ayrı servisler diye söyleniyordum.Servis leş gibi olmuş camlar buğulu ve oturacak yer yoktu ayakta borulara tutunarak bi şekilde mahalleye ulaştık.Bizim evin önüne gelince ise yağmur iyice hızını arttırmış ve adeta kıyamet koparcasına Şimşekler çakıyor dolu taneleri camları yumrukluyordu servisten inip koşa koşa müstakil olan evimizin balkonuna sığındım benim gibi sırılsıklam olan köpeğim Pariste durumdan rahatsız olacak ki oda kulaklarını bükmüş ve balkonun bi köşesine sığınmış.Beni görünce yanıma gelip bi güzel irkildi zaten sırılsıklam olan üstünü bide çamura buladı durması için elimle tuttuğum Paris elimi yalayınca avcumun içindeki numaraları farkediverdim.Gerek yağmur gerek servisteki tutunacak borular gerekse parisin yalamasıyla fena halde tahrip olan numaralar silinmek üzereydi. Koşarak içeri girdim , Anneme selam verip derhal odama girdim bi kağıt bide kalem alıp elimde gördüklerimi kağıda geçirmeye çalıştım ama bikaç rakam görünmeyecek şekilde tahribe uğramıştı Sibelden tekrar da numara isteyemezdim artık.Aklıma Küçük bi fikir geldi silik olan numaralardan bana en yakın gelenleri yazıp numaramı kapayıp çıkardığım numaraları tek tek aricaktım.İlk olarak en cok "5"  rakamına benzettigim numaraları çevirdim ve başarısız oldum,bi sonraki denemem de diğer numarayı "8" yapıp aradım güzel bi kız sesi ama Sibelden gelmiyordu biraz daha olgun bi sesti aradığım.üçüncü denememde de başarısızlığa ugrayınca duvara ufak çapta bi kafa attım -aaa aklım çalışmaya başladı sanırım-Neden bu kadar harap ediyodum ki kendimi Sibelin yakın arkadaşı Nurayın bende numarası vardı hemen onu aramalıydım.Kısa bi ikna çabası sus payı ve rüşvet operasyonundan sonra numara artık avucumun içindeydi silinen numara ne 5 ne 8 miş diyip vakit kaybetmeden eve varıp varmadığını onun için endişelendiğimi belirten kısa bi mesaj çektim , sonuna da ismimi iliştirmeyi ihmal etmeyip cevap için beklemeye koyuldum...

  Cevabın gelmesi uzun sürse de teşekkür ettiğini ve korktuğunu yazan bi mesajla karşılık verdi.karşılıklı çekilen bikaç mesajdan sonra mahallede görüşme kararı aldık ama nasıl olcaktı ? Yağmur durmuş fakat hava kapalıydı ayrıca Sibelin annesi Sibel küçük yaşta öldüğü için babası onun üzerine çok yükleniyordu ayrıca da belalı akrabaları abileri vardı.Biraz düşündükten sonra kendime yenik düşüp ısrar ettim ve iknacıda oldum.Havanın iyi olduğunu yanında ben olcağımı korkmanın bi anlamı olmadığını abilerine önlem olarakta ara sokaklarda dolaşacağımızı yinede yakalanırsak parisi gezdirdigimizi bahane edeceğimizi söyleyince Sibel çıkmaya ikna oldu...Elim ayağım tutmaz olmuş dilime değişik bi tat gelmeye başlamıştı kalbim yerinden çıkacaktı işte bu heycan ve riskin verdiği tat beni görüşecegimiz yere kadar getirdi.Paris kendini sevdiren güzel bi Sibirya kurduydu onunla sık sık yürüyüş yapardık kısacası yürümeye alışkın bi köpekti fakat o gün o bile heycanımın farkına vardı tuhaf tuhaf hareketler yapıyordu.
    Bi kızla ne ilk görüşmemdi nede son görüşmem olmicaktı böyle telkin ediyordum kendi mi ki köşeden çıkıp geldi havaya aldırış etmeden hafif dekolteli t-shirt'ü ve vücut hatlarını ortaya çıkaran güzel bi kotla konvers giymiş güzel bi konbin yapmış gözümü alıyordu dudağını sürdüğü parlatıcı ile zaten ona olan dalgalı denizlerimde fırtınalar tufanlar koparıyordu.Ayak parmaklarının üstüne çıkıp yanağımdan öptü ve "merhaba" dedi kısık bi sesle "neden böyle sexi seyler yapmak zorunda bu kız"diye geçirdim aklımdan selamlaşma merasimi bitince yürümeye başladık biraz Paristen biraz havadan sudan konuştukta sonra malum konuya gelinmişti artık.
    Tenefüs arası bakışmalardan , tesadüf karşılaşmalardan hepsinden bahsettim ona ve içimi döktüm tam o sırada hafif çiseleyen yağmur birden doluya dönüştü ve bize kaçacak bi yer arattı gözüme bitmek üzere olan bi inşaat ilişti Sibeli kolundan tuttuğum gibi apartmanın girişine götürdüm bi süre bekledik fakat yağmur dinmek bilmiyordu ayakta durmaktan yorulan bizler iste kapıya dayanıp muhabbete devam edip yağmurdan toprak kokusundan bahsettik on dakika gecmesine rağmen yağmur hala yağıyordu.Konuşmayı bırakınca arkamı döndüm ve kapının kolunu gayri ihriyari zorladım,kapı açıktı içeriye seslendim kimse yoktu - o an neler neler geçti aklımdan - Sibele dışarının soğuduğunu ve ayakta durmaktan yoruldugumuzu bahane ederek içerde beklemeyi teklif ettim hiç tereddüt etmeden kabul etti işler ilginç bi hal almaya başlamıştı.Parisi dışarda kuru bi yere bağlayıp bize bekçilik etmesini söyleyerek içeri girdim.

    Odaları biraz dolaştıktan sonra yerde gazete kağıtları görüp oraya oturabileceğimizi söyledim biraz naziklik yapmaya çalışsakta yere oturuverdik.Küçük bi sessizlik oldu ve Sibel içerisininde soğuk olduğunu soyleyip kendi kollarını sıvazladı.İşte beklenen an tamda bu andı elimi beline sardım ve sibeli kendime doğru çektim.Bomboş bi ev ben ve okulun en sexi kızı beraber ve hatta elim onun belindeydi rüya gibiydi sanki Mikaile küçük bi şükrandan sonra Sibele hala üşüyüp üşümedigini sordum Hayır şuan çok iyiyim cevabını alınca şımarık çocuklar gibi sevindim ve biraz daha sıktım kollarımı.O pozisyonda hiç bişey yapmadan sadece muhabbet ederek daha ne kadar kalabilirdik bilmiyorum ama sohbet sırasında dönüp bana baktı tam o sırada bende yüzümü kendisine cevirince alakasız bi anda dımdızlak göz göze geldik.Kocaman yemyeşil gözler arzulu ıslak büyük dudaklar bu fırsatı kaçıramazdım önce nefesini hissettim o an göğüslerinin arasından geldiğini tahmin ettiğim bi kokunun tatminkar öfkesine kapılıp boynumu biraz daha eydim artık %70 ini gelmiştim geriye %20 kalmıştı onuda yaklaşıp geriye kalanı onun tamamlamasını beklemeliydim.Durup duraksamayan yağmur doluya dönmüş camları öfkeyle yumruklamaya devam ediyordu camlardan gelen o ses kulağıma savaş tamtamı gibi geliyor beni daha çok yüreklendiriyordu.Son hamlemide yapıp kocaman yeşil gözlerine baka baka geri kalan % 20 yide gittim bu tıpkı idam cezasına çarptırılan bi suçluyu vurmak gibiydi gözlerine baka baka çektim tetiği.Bu bakış beni yanılgıya uğratmadı ve dudaklarımız birleşti.Açılıp kapanan dudaklarımız kendi kendine uyum sağlayabilen bi hal almış birbirlerini hep ters açıların öpmeye başlamışlardı  dilime parlatıcının çilek tadı ve hafif  kokusu geldi daha yakından tatmalıyım bunu diyerek dilimi alt dudağında gezdirdim ıslaklığı hemen oracıkta farkettim.Dillerimiz bizden habersiz önceden sözleşmiş gibi tenhada raks ediyorlardı ve onun dudakları arasında tatlı bir rekabetle başlayan, güzel stratejilerle devam eden  bi üstünlük mücadelesi baş gösterdi biraz sonra üstün olan taraf ortaya çıktı.Gögsümde hafif bi sıcaklık hissettim elini  t-shirtümden içeri geçirdi ve beni hafifçe geriye itti.Uzanıp olanların şaşkınlığıyla gözümü açtığımda Sibelde üzerime çıkıp dudaklarıma küçük ısırıklar kondurmaya başlamıştı ve sonra dudaklarımız ayrıldı t-shirt'ünü çıkarmak amacıyla hafifçe sıyırdı.dümdüz çok güzel bi karna sahipti doğrulup göbek deliğnin iki parmak üzerinden öptüm.Sıyırma işlemi durdu beni tekrar ait olduğum yere ittirdi saçlarını arkaya atarak ellerini beline götürüp bùluzunu çıkarmaya başladı pembe sütyeni belli olmaya başlamıştı artık... Tam o sırada Parisin zincir ve havlama sesiyle birlikte olgun bi adamın sesi duyuldu....

En Çılgın 14 Şubat (+13)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin