Rüzgar ' ın ağzından ; bu sabah erkenden Necip Ağabey aradı.Mekan çok kalabalıkmış.Erken gelin dedi.Biz de kahvaltı etmeden gidelim dedik.Hepimiz hazırlandık ama ben Dolunay'a bakmak istemiştim.Çocuklara beni aşağıda beklemelerini söyledim ve hemen Dolunay ' ın odasına girdim.Aman Allah ' ım o kadar güzel uyuyordu ki yanına kıvrılıp saçlarını okşayıp kokusunu içime çekmek istedim birkaç dakikalığınada olsa.. Dayanamayıp yanına kıvrılıverdim.Yumuşacık saçların okşadım.Bebek tenini okşadım , kokladım , hissettim... O kadar saf ve temizdi ki ona bakmaya kıyamıyordum.Kokusu büyüleyiciydi.Bu güzel sessizliği Arcan ' ın sesi bozmuştu. Arcan ; YA Rüzgar nerdesin oğlum ya hadi geç kalacağız be !!! Ben ; Tamam be oğlum patlamayın geliyoruum ! . Ahh sesimi çook fazla yükseltmiştim .Dolunay uyanmasa bari, ama şimdi Dolunay ' ın yanından kalkıp gitmeyi hiç istemiyordum.Offf ya şimdi bu güzelliği nasıl bırakıp gidicem off.Neyse daha fazla oyalanmadan bir yerlerden bir kalem ve bir kağıt bulup şöyle bir not yazdım ; Bu sabah erkenden işiimiz çıktı seni uyandıramadım "MELEĞİMM" çünkü çok güzel uyuyordun.Yakışıklı ukalan Rüzgar.Notu yatağın yanı başındaki çekmeceye bıraktım ve notu içimden birkez daha okudum ve güldüm.Bu notu okuyunca ben güldüm bakalım Dolunay ne yapacak dedim kendi kendime ve yavaşça Dolunay'ın üstünü örtüp odadan çıktım.Çocukların yanına geldim ve işe doğru yürümeye başladık.
... 2 SAAT SONRA ...
Dolunay 'ın ağzından ;
Gözlerime çarpan güneş ışığıyla uyandım.Uyanmak zorunda kaldım. Ahh şu uykuu yok mu şu uyku neden bu kadar tatlı olmak zorundaa ?Yorganımın arasından zorlada olsa sıyrılıp kalktım.Perdeleri sonuna kadar açtım ve pencereyide açıp mis gibi tertemiz havayı içime çektim ve yeni bir güne "MERHABA" dedim . Bir an önce şu üstümdeki geceliklerden kurtulmak istedim.Henüz bir dolabım olmadığından bavulumu açıp siyah dar paçamı onun üstünede pembe kazağımı seçtim ve giydim.Daha sonra saçımı yandan ördüm.Kahvaltı hazırlayayım diye tam odadan çıkacakken yatağıımın baş ucundaki çekmeceli masada bir not buldum.Notta şöyle yazıyordu ; Bu sabah erkenden işimiz çıktı seni uyandıramadım "MELEĞİM" çünkü çok güzel uyuyordun. Yakışıklı ukalan Rüzgar . Ahh ! bunları okuyunca kocaman bir çığlık ve kahkaha attım . Ay canım ya odama gelmiş . Offfyerim senii benn yakışıklı ukalam benim.Daha sonra mutfağa gittim.Tek başıma hiç kahvaltı edesim yoktu.Ben de kendime bir tost hazırladım ve yanınada koca bir bardak dolusu süt OHH MİSS !!! Tostumu yedikten sonra çok sıkıldım.Yapacak hiç bir şey yoktu.Biraz yürüyüşe çıkmak istedim ve odama koşup bavulumdan ince siyah hırkamı alıp giydim . Evden çıktım ve nedensizce yürüdüm.Yarım saat sonra karşıdan karşıya geçecekken bana doğru hızla bir araba yaklaşıyordu . Sonra geri geri koşmaya başladım ve birden bana doğru hızlıca koşan bir çocuk gördüm.Çocuk bana doğru hızlıca koştu ve beni itip üstüme atladı . Daha sonra ikimizde yere yığıldık.Çocuk benim üzerimdeydi nefes nefese kalmıştı.Bir yandan nefes alıp vermeye çalışırken bir yandan da iri yeşil gözleriyle bana bakıyordu.Bir türlü anlam verememiştim bu çocuk nedne hala benim üstümdeydi ? Dayanamayıp öfkeli bir şekilde artık üstümden kalksan diyorum dedim . O çocukta ; Haklısın kalkıyorum dedi ve yavaşça üstümden kalktı.
Sinirli bir tavırla ya sen neyi amaçlıyordun üzerime atlayarak beni ezmeyi falan mı ?
Yeşil iri gözlerini bana devirerek ve pişmiş kelle gibi sırıtarak hayır hayıır seni araba çarpmasından kurtarmayı amaçlıyordum ama memnun edememişiz galiba ?
Resmen üstüme çullandın hem ben orada zaten geriye gidiyordum. Bir şey olmazdı yani
Koca bi kahkaha atarak hadi ama güzelim ben olmasam çarpılacaktın besbelli teşekkür edeceğin yerde kızıyorsun bana
Nerden güzelin oluyormuşum be aptal . ; Bana doğru yaklaşarak ve elini çeneme doğru getirip çenemi tutarak "Off çok asiyiz" ... "Ne yapıyorsun sen be "deyip bacağına bir tekme atıp kendimden uzaklaştrdım. "Vayy be çok sertti bebeğim". "Hay ben senin var ya ÖKÜZZ " dedim ve uzaklaştım birkaç adım attıktan sonra o çocukta ; AAA canım dur nereye gidiyorsun daha tanışacaktık. dedi ve bende yerden bir taş bulup fırlattım sonra uzaklaştım sadece AH Ahğğhğh Ağhğhğ seslerini duydum. Yarım saat yürüdükten sonra evime geldim.Şu iri yeşil gözlü manyak çocuğa sinirim hala geçmemişti. Ama bu çocuk bana tanıdık geliyordu. " Kim bu iri yeşil gözlü çocuk "
AHHH canlarııım uzun bir aradan sonra yazdım . İnşallah beğenip zevkle okursunuz.Sizleri seviyorum yorumm ve votlerinizi eksik etmeyin . Hepinizi öptümmmm canlarıımm :* <3 :*