Bugün yapılacak çok iş vardı.Nereden başlayacağıma bir türlü karar veremiyordum.Acaba evi mi toplasam ? , akşam için yemek mi yapsam ? IImm ama bunları yapmak için kesinlikle alış-veriş yapmam lazımdı.Önce bir markete gideyim.Zaten market yakın.Marketten kahvaltı ve temizlik alışverişini yaparım.Zaten marketin hemen yanında bir manav var oradanda sebze ve meyve alırım . Tüm bunlaraı yapmadan önce daha yeni fark ettiğim kahvaltı sofrasını kaldırmam gerektiğini gördüm.Aceleyle reçel , zeytin ve yağı buzdolabına koydum.Diğer kalan boş tabakları , bardakları ve çay kaşıklarını ise bulaşık makinesine yerleştirdim.
Sonra hazırlanmak için bir yerden başlamak gerekiyordu.Bende dişlerimi fırçalayayım dedim.Hemen odama gidip bavulumdan diş fırçamı ve diş macunumu aldım.Sonra laobaya koştum.Aynaya bakıp saçlarımla oynadım.Uuuf saçlarımdan her zaman nefret etmemmmi gerekiyor !!! . Yine kötüydüler işte.Halbuki yetimhanedeki arkadaşlarımın hepsi saçlarıma bayılıyorlardı.Ah senin saçn bende olsa falan diyorlardı ama , ben nedense bi türlü beğenemiyordum.Neyse bakacağız artık bi çaresine dedim dudağımı bükerek . Şu dişlerimi fırçalayım dedim ama yine bir şey eksikti . Tabii yaa şarkı eksikti.Hemen odama gidip masanın üstündeki telefonumu aldım.Lavobaya geldim . En sevdiğim şarkı olan Taylor Swift ' ten " I KKEW YOU WERE TRUOBLE" şarkısını son ses açtım.Sonra telefonumu lavobonun dolabına koydum . Musluğu açtım diş fırçamı biraz ıslattım . Koca bi damla diş macununu döküp , başladım dişlerimi fırçalamaya.Şu halimle bile şarkıya eşlik etmeye çalışıyordum.Garip garip sesler geliyordu ama bu şarkıyı keyiflenmek için dinlerdim hep nedense.
Once upon time
A few mistakes ago
I was in your sights
You got me alone
You found me
You found me
You found me
I guess you didn't care
And I guess I liked that
And when I fell hard
You took a step back
Without me, without me, without me ...
Kendimi şarkının hareketliliğine bıraktım.Nakarat bölümlerinde sesim daha bi yüksek çıkıyor ve bağırıyordum.Üstüme akan diş macunu hiç umrumda değildi bile.Şarkının bazı yerlerinde dans ediyordum.Zıplıyordum hopluyordumm , ellerimi aşağı yukarı kaldırıyordum kendimden geçiyordum.Ama bu eğlenceyede bir son vermek lazımdı.Yoksa akşama işlerim bitmiş olmayacaktı.Musluğu açıp ağzımı su ile çallkaladım.Elimi yüzümü yıkadım.Daha sonra ellerimi ve yüzümü havluyla kuruladıktan sonra , odama geçtim.Ne giyceğim konusunda pek de endişeli değildim.Camdan dışarı baktıktan sonra havanın soğuk olduğunu anladım.Biraz sis vardı.Bavulumda ilk gözüme çarpan siyah dar paça oldu.Hemen onu aldım ve giydim.Üzerimeyse kırmızı gömlek yakalı olan bluzumu geçirdim.Odanın dolabında olan aynadan saçlarıma baktım.Bir an örmek istedim ve saçlarmı yana getirerek ördüm.Ucunada kırmızı bi toka taktım.Ardından gözüme siyah bir kalem çektim.Dudağımada çilekli bir parlatıcı sürdüm.Sonra elime ilk gçen siyah zımbalı deri ceketi giydim.Bavulumun en altına sıkıştırdığım siyah deri evlendivenlerimide elime giydikten sonra sıra geldi ayakkabılarıma.Hemen gözüme çarpan siyah bağcıkları olan hafif kırmızıya çalan bordo ayakkabımı elime aldım.Kolumada deri olan ayakkabımın rengindeki çantamı taktım.Odadan çıktım ve formantoya doğru ilerledim.Askıdaki anahtarı aldım.Çocklar benim için bırakacaklarını söylemişlerdi . Hala şarkı çalan telfonumun sesini duydum.Lavobaya gittim ve telefonumu yerden aldım.Kapya doğru geldim ve kapıyı açtım.Kapıyı kilitledikten sonra ayakkabılarımı giydim.Merdivenlerden aşağıya indim.Bahçenin kapısını açtıktan sonra bahçeden çıktımve bir kaç dakika yürüdüm.Sonra markete geldim.
Marketin kapısından içeri girdim.Çalışanlar beni güler yüzle karşılamışlardı.Bende ilk girişte bir tuhaf oldum.Eee tabi her gün markete gitmiyoruz yani.İnsan yıllar sonra bi markete gelirse ve ona 32 dişlerinin 32 ' sinide gösterip sırıtan bir deste indan olursa insan bi tuhaflaşıyor yani.Ee artık bende şaşkınlığın verdiği yari gülme yarı şaşırma gibi orataya karışık bi gülücük attım.Doğrusu ilk defa bu gülüşü ben kendimde gördüm.Biraz daha burada direk gibi hareketsiz durursam insanlar şizofren olduğumu sanacaklardı.Hemen harekete geçmeliyim dedim kendi kendime ve bikaç adım atarak ilerledim.Temizlik malzemelerinin olduğu yeri bulmaya çalışıyordum.Bu markette o kadar büyüktü ki ne yapsam ne etsem yine olduğum noktaya geri geliyor gibi oluyordum.Benim bu aptalca bir şeyler arama halimi göre sevimli bir görevli hanım yanma doğru yaklaştı ve "Yardımcı olabilir miyim" ? dedi . Bende "Ahh tabi çok iyi olacak dedim ve bir kahkaha attıktan sonra ben şu temizlik malzemelerinin olduğu reyonu arıyordum dedim". Görevli hanımda "Peki efendim ben size eşlik edeyim" dedi ve onu takip ettim.Elinle işaret ederek "bu reyon efendim" dedi.Beb de ; "teşekkür ederim "dedim.Görevli hanım başka bir şey isttiyormuyum diye sordu bende sanırım aceleden alış-veriş arabası almayı unutmuşum bana bir tane getirebilir misiniz ? dedim , oda sağolsun şimşek hızıyla bır alış-veriş arabası getirdi.Teşekür ettikten sonra araya bir masum gülücük yerleştirdim ve el salllayarak ilerledim.Reyona bakındıktan sonra bulaşık detarjanı ve birkaç bir şey daha ekledim.Sonra karşı tarafta kahvaltılıkların olduğu reyonu gördüm ve jet hızıyla oraya koştum.(aslında uçtum)Sonra gözüme çarpan peynirlere doğru koştum tam 4 büyük paket farklı lezzetlerde pynir aldım.Sonrada salam, sosis ve sucuk aldım.Kahvaltılık yağdan da 2 paket aldıktan sonra kahvaltının olmazda olmazları reçeller , nutellalar , ballardan aldım şişe şişe . Sonrada olmazsa olmazlarımız abur cuburlarımızdan doldurdum alış-veriş arabasına(cipsler,çikolatalar,kahveler,çerezler , sakızlar , vb ...) Akaşam yemek için et falanda almam gerekti.Biraz dolaştıktan sonra et reyonunuda buldum.Kıyma ve bir kaç çeşit kırmızı et ve tavuk eti aldım.Alışverişime birkaç bir şey daha ekleyip kasaya geldim.Ödememi yaptım ve kasa görevlisinden bunların biraz burda durmasına rica ettim ve hemen yandaki manava gittim.Ordanda sebze ve meyve aldım.Sonra markete gelip poşetleri alış-veriş arabsına yerleştirdim ve bir görevliden taksi çağırmlarını rica ettim.Elime alış-veriş arabasını alıp dışarıya çıktım.2 dakika sonra falan taksi geldi taksicinin yardımıylada poşetleri bagaja yerleştirdik.Taksiye bindim yetimhanenin olduğu yeri tarif ettim oradanda çocukalrın sokaklarına doğru yolu tarif ettim.Marketle ev yakın olduğundan çabuk gelmiştik.Ücreti ödeyip taksiden dışarı çıktım, ve yine taksicinin yardımıyla poşetleri bahçenin kapısını açtım ve bahçeye koyduk.Taksici beye teşekkür edip eve girdim.Ahh çok zevkli bir alış - verişti ama çok yorulmuştum.
MERHABA ARKDAŞLAR BU BÖLÜMÜ NASIL BULDUNUZ UMARIM BEĞENİRSİNİZ.YAZIM YANLIŞLARINA DİKAT ETMEYE ÇALIŞTIM AMA YİNEDE Bİ KAÇ KÜÇÜK HATAM OLABİLİR ŞİMDİDEN ÖZÜR DİLERİM.İYİ OKUMALAR.YORUM VE VOTELERİNİZİ BEKLİYORUM ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM CANLARIM HERBİŞEYLERİM ;) <33333
