KAN'a Bulanmış Bir AŞK👄

Sabah yüzüme vuran güneş ışınları sayesinde erken uyandım. Normalde erken uyanan bir kız değilim. 2dk boş boş etrafa bakındıktan sonra gözlerimi ovuşturarak kalktım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıya indim. Melissa yani annem kahvaltı hazırlıyordu. Oh!! Günaydın Uyandın mı bitanem. (Hafif bir gülümseme ile)Günaydın annecim.

Demek bu gün beraber son günümüz.
Ahh Anne hadi ama yapma sanki hiç görüşemicekmişiz gibi biliyorsun mecburum üniversite okumak zorundayım Liam abinin işi yüzünden her yıl taşınmak zorunda kalyoruz. Hem Gittiğim yerde yabancı biriyle kalmicam biliyorsun babamla kalıcam.

Melissa hüzünlü gözlerle yanıma gelip sımsıkı sarıldı. Bende sarıldım. Hadi artık açlıktan ölücem.. kahvaltı ettikten sonra beraber odama çıkıp eşyalarımı toplarken biryandan muhabbet ediyorduk. Uçak saati geliyordu. Herşeyimi valize koyup aşağı indirdik. Liam abi şehir dışına çıktığı için onunla erken vedalaşmıştım.

Ohh hadi anne taksi geldi. Tamam geldim geldim.. 20dk sonra havaalanına geldik.

Annem ağlamaklı bir şekilde :Vedalaşmak'tan nefret ettiğini biliyorum Jane(Bu arada jane benim. Diğer adım ise Ja hye 19 yaşındayım annem Amerikalı babam Koreli) o yüzden kısa kesmek istiyorum gittiğin yerde umarım mutlu olursun. Babana iyi davran kızım o iyi biri . Konuşmaya devam ederken gözleri daha çok doluyordu ağlicaktı.

Hey heyy buraya gel seni ihtiyar budala deyip sımsıkı sarıldım ağladık. Uçağa binmek üzere yol aldım annem arkamdan bağırıyordu
sürekli seni sabah akşam arayıp hergün 1000lerce mesaj atacağımı biliyorsun değil mi?Ona dolan gözlerimle bakıp biliyorum dercesine kafamı salladım.

Kore'ye gitmek üzere uçağa bindimiştim sonunda.

Geçen 14saat sonra uyandım gelmiştik yol boyunca kulaklığı takıp uyumuşum.. Bi ara gözlerimi açtığımda tek hatırladığım şey burnuma gelen o Sexsi parfüm kokusu. Yanımdaki koyu kırmızı füme ceketli çocuktan geliyordu yüzünü hayal meyel hatırlıyorum. Sanırım yakışıklıydı. Uyandığımda da çoktan inmişti zaten. Valizlerimi aldıktan sonra bende indim.

Babam orada bekliyordu hiç yaşlanmamıştı 3sene önceki gibi hâla aynı. Beni görünce şaşkın bir bakış atıp ardından çocuklar gibi mutlu bir tebessüm ederek hoşgeldin kızım deyip sımsıkı sarıldı.. Geri çekildikten sonra ona tebessüm ettim bende sarılıp öpmek istiyordum ama bir an nedense duraksadım. Eve gitmek üzere arabaya bindik.

Ja hye saçlarını uzatmışsın ve boyun uzamış.. Baba seninle son görüştüğümüzden beridir saçlarımı 3kere kestirdim. Oh doğruya deyip tebessüm edip ensesini kaşıdı.

Eve geldik odamı çoktan hazırlamıştı bile. Sen yerleş bende yiyecek birşeyler hazırlim acıkmışsındır. Kafamla okeyleyip eşyalarımı yerşeştirmeye koyuldum 2saatin ardından sonunda bitmişti yerleştirmem. Duş alıp üzerimi değiştikten sonra aşağı indim misafirlerimiz vardı.

1sn yoksa bu çocuk küçükken oyunlar oynadığım Kim Shin amcanın oğlu Kim Taehyung mu? ohh evet o bu bizim tae Taş olmuş müberabek beni görünce şaşkın bir bakış attı heyy Jahye buradasın hoşgeldin beni hatırladın mı? Ona bakıp seni nasıl unutabilir ki budala deyip taeye ardından Shin amcaya sarıldım babamla Shin amca bira içip maçlar la ilgili muhabbet ediyorlar dı, o sırada tae ile ben dışarı çıktık "aman tanrım burası Almanya gibi sıcak değildi hava sabah olmasına rağmen kapalı ve soğuktu." Demek gelir gelmez yarın okula gideceksin. Güldüm elbette buraya bu yüzden geldim. Tae ile muhabbet ede ede yürüyorduk.

Birden gözüm kaldırımdaki tabelda asılı bizim yaşımızda bi kızın kayıp ilanına çarptı. Tae'ye bi bakış attım ohh demek hâla bulunamamış. Kızın annesi kızını en son gördüğünde sırtında diş izleri olduğunu görmüş o gün tartışmışlar kız evden çıkmış ve bir daha gören olmamış. Biraz tırsmıştım geldiğim yerde böyle olaylar neredeyse hiç olmazdı. Gezdikten sonra eve döndük Tam kapıdan girecekken araba durdu Hey Tae haydi geliyormusun bu çocukları ilk defa görüyordum zenginlerdi belliydi. Tae bana dönerek  yarın görüşürüz jahye deyip arabaya binip gitti. Sabah olunca üzerimi değişip aşağı indim babam okula bırakmıştı.
içeri girene kadar öğrenciler bana bakıp durdu. Birden omzunda bir el hissettim sen şu yeni kızsın galiba Park Jahye eve benim memnun oldum güzelim bende okulun gözü kulağı Jackson Wang. Bende memnun oldum deyip gülümsedim. Bu arada aynı sınıftayız deyip bana eşlik etti. Sınıfa girip kendimi tanıttım. Herkes bana büyülenmiş gibi bakıyordu bir an kendimi büyücü gibi hissettim. Hoca boş bir yere oturtabilirsin dedi. Kitabımı alıp onayladım.

Bir yer boştu 4.sıra.Orada oturan çocukla göz göze geldim çocuğun siması tanıdık geliyordu sanki, böylesine etrafa ateş saçan bir çocuğun yanı neden boştu herneyse yanına oturduktan sonra ona bakıp gülümsedim merhaba ben Jahye oda baktı ve önünü döndü onun bu soğuk tavrından dolayı kendimi kötü hissetmiştim. zil çalar çalmaz yanımdan yüzüme bile bakmadan kalkıp gitti. Yemekhaneye indim jakson beni görünce uzaktan bağırıp yanına çağırdı elimdeki tepsiyle masaya oturdum çocuklar bu Jahye yeni girl bunlarda Lisa, rose, mark, bakhyun ve chanyeol. Selam Jahye Memnun olduk otursana rose ve chanyeol bana durmadan soru sordular hepsiyle çok çabuk kaynaşmıştık gülüp muhabbet ederken arkamı dönerken Sıra arkadaşım soğuk nevale ve çetesini gördüm bi süre izledikten sonra yine göz göze geldim aniden önümü döndüm lisa ona baktığımı fark etmiş olmalı.

Boşuna bakma buradaki hiçbir kız Jimin'nin dikkatini çekmiyor. Şuana kadar kimseyle adını duymadım Jimin mi demek adı buymuş. Ohh hayır ben sadece dalmışım oraya bakmıyordum.
Chanyeol: Çıkıştı napıyoruzz
Mark: dostum aptalmısın bu gün basket maçı yapıcaktık. Doğruya tamamen aklımdan çıkmış. Neyse kızlar biz kaçar maça yarın görüşürüş. Hepimiz birden Görüşürüz dedik birbirimize bakıp güldük. Eee biz Napalım çıkışta. Ohh kızlar tamamen aklımdan çıkmış dün gece bi kitap siparişi vermiştim onu almam lazım daha ilk günden sizi ekiyo gibi oluyorum ama Kusura bakmayın. Eh biraz öyle oldu yavrum ama olsun ama yarın kaçamazsın bil dedi lisa kafamı sallayıp güldüm. Okuldan çıkmak için kalktık neden bilmiyorum ama tekrar baktım oraya gözlerim onu aradı yoktu gitmişlerdi hayal kırıklığı ile çıktım hava kararmıştı.

Lisa ve rose'un yanından ayrıldım. Kitap evine gittim ayırttığım kitabı aldıktan sonra kısa yoldan bir an önce eve gitmek istercesine hızlı adımlarla yol aldım neden bilmiyorum ama tedirgindim. Sağ taraftaki 1grup alkolik genç bana laf attı adımlarım daha da hızlandı hiç akışkan olmadığım şeylerdi bunlar. Felaket bi yağmur bastırmıştı off kabus gibiydi korkmaya başlamıştım birden önümü başka bir grup kesti bu saate nereye gidiyorsun güzelim bakalım. Arkamı döndüğümde tüm etrafımı sarmışlardı. Kaçmaya çalıştım rahat bırakın beni defolun.. birtanesi arkadan sırnaşıp Şşşş sessiz ol bakalım güzellik biraz bizimle takıl sonra gidersin bir diğeri ise kolumdan tutup hızlıca geriye fırlattı arkadaki arabaya çarpıp yere düştüm canım acımıştı gözlerim kararmıştı birden.

Hepsi üstüme gelirsenken gözlerimi yumdum sımsıkı ve çığlık attım.
Birden bi ses belirdi arkadan. Değişik sesler gelmeye başladı gözlerimi açtığımda çocukların birkaçının yerde acıdan kıvrandığını gördüm ayağa kalktım hemen hepsiyle dövüşen bir çocuk vardı ama imkansız 9 kişiye karşı 1kişi çok hızlıydı. Kaçmak için tedirgin bir şekilde arka arkaya yürüdüm çocuk bana dönüp gne bekliyorsun git burdan koşş dedi. Aman tanrım onun yüzünü görmüştüm Şok geçirdim olamazzz bu Park Jiminde onun burda ne işi vardı...
>>Jimin Jahye'nin orada olduğu nasıl biliyordu 1sn yoksa Jimin bu kızı... 2.bölüm bomba gibi gelicek takipte kalın :)<<