SEVDA SİNEMALARDA

Evlilik kararı

Kısaca kendimi tanıtayım. Arkadaşlar wattpad de uzun süredir bir okuyucuyum fakat yeni bilgisayarımın alınmasıyla bende bir kitap yazmaya karar verdim. Sakın ola sanmayın ki acemi birisiyim instagramda @bayan.zarifotografci adlı hesabımda amatör fotoğrafçılık ve yazarlık yapmaktayım. Orada sadece resim altlarına o an gelen ilham ile hayatımdaki yaşanmışlıklar üzerinden duygu ve düşüncelerimi yazmaktayım. İsmim Merve ilahiyat üniversitesi öğrencisiyim ve ikinci sınıfı okuyorum. Kitap yazma fikri instagram da yazılarımı okuyan takipçilerimden aşılandı. Sonra denemekten bir zarar gelmez düşüncesiyle yeni bir kitap yazmaya karar verdim. Ve bu serüvene sizleri de dahil etmek istedim. Umarım duygularınızı hislerinizi doyuran bir yazar olurum. Ve yeniyetme yazarınız tam bir fantastik kurgu hayranı yakında çok bombastik fantastik kurguyla karşınızda olacağım :-) Evet hazır mısınız Bulut ile Sılanın sınavlarla dolu aşklarına...

Bulut stresli ve ağır adımlarla Sıla ile buluşacağı mekana gidiyordu. Annesi ve ablasının hatırı olmasa burda ne işi vardı ki zaten. Daha karısı öleli 2 sene olmuştu. Kızına da misler gibi bakıyordu işte nerden çıktı bu evlenme işi. Evet belki zaman ayıramıyordu. Ama boş olduğu zamanlar kızından başka kimseyi düşünmüyordu annesi dalga mı geçiyordu. Kızına bir anne sevgisi gerekmiş miş miş de yok sen yokken bu sabî ne yapacakmış mış mış da yok bakıcılara nasıl güveniyormuş muş da. Anlamıyordu adam elin kızına nasıl güveniyormuş ki? Sıla'nın bir evladının eski eşi yüzünden öldüğünü bilmeden.. Bu düşüncelerle mekana ulaşmıştı. Hava alıp, mantıklı karar vermek, düşünebilmek için arabasını sahildeki kafeden biraz uzağa bırakmıştı. Sonbahar gibi karmaşıktı adam. Bir yanı annesine hak verirken bir yanı istemiyordu. Kalbi Eceye ihanet korkusuyla atıyordu. Mekana ulaştığında köşedeki tedirgin bakışlarla denizi izleyen Sıla'yı görmüştü. Ablasının whatsapptan gönderdiği fotoğraftan tanımıştı Sıla'yı. Masaya hızlı adımlarla yürüdü. Sıla onu görünce ayağa kalktı ve sağ elini uzattı masaya geldiğinde. Oda sol elini uzattı. Söze Sıla başlamıştı.

"Merhaba, hoşgeldiniz. "

Sıla karşısındaki adamı inceliyordu. Kendisi gibi o da isteksizdi belliydi yürüyüşünden. Sıla bu evliliğe zorba babası yüzünden mecburdu. Adamın da annesi için istediğini biliyordu. Nermin Harmanlı Kazım Kahvecinin, Sıla'nın amcasının, ahbabının eşiydi. Amcası babası gibi zorba değildi. Onun hatırı da vardı biraz. Babasının attığı tokat için değildi Sıla'yı buraya getirten. Üvey annesinin babasını kışkırtması, ablası gibi tekrar zorla evlendirmek istemesi de değildi aslında kadını buraya getirten masum, kendisinden 10 yaş küçük masum ikiz kardeşlerinin bakışlarıydı. İstediklerini giyemeyişleri, istediklerini yiyemeyişleri.. Onlar için yapacaktı bunu. Bulut'un cevabı ile aklındakileri sildi şimdilik.

"Merhaba,hoşbuldum.Umarım çok bekletmedim. Malum İstanbul trafiği. "

"Yok, hayır bende bir kaç dakika oldu geleli. Sen gelmeden sipariş vermek istemedim. "

"İyi yapmışsın, yani beraber sipariş vermemiz daha iyi olur. ' Bulut garsona el işareti yaptıktan sonra menüdeki seçimlerine karar verdiler. Garson aldığı talimatla masadan ayrıldı. Konuşmaya Bulut devam etti.

' Kısaca kendini tanıtır mısın ? ' Sıla evet anlamında başını sallayarak

'Sıla Kahveci ben. 25 yaşındayım. İkiz erkek kardeşlerim ve bir de ablam var. Bir kere evlendim boşandım. Çocuğum... Yok.. Yani geçtiğimiz sene vefat etti. ' dili takılmıştı işte yine. Neden böyle oluyordu.. Söz vermişti içinden dimdik duracaktı. Bir yanı da evlat bu kolay değil diyordu. Canından can kanından kan diyordu.. her ne kadar zorla yapılmış bir evlilikten olan bir bebek olsa da evladıydı sonuçta. Belki Emrah düzelirdi umuduyla tutunduğu canıydı. Sonra toparlanarak Bulut'a baktı.