Bil istedim

3 0 0
                                    

Çarşamba

Çar-şam-ba

Ç A R Ş A M B A

Ciddi olamazsın. Bugün Çarşamba. 8 Eylül, Çarşamba. Gözlerimi kapattım, hafifçe gülümsedim. Bugün, doğum günü..

Ölüm tarihim.

Onu seviyorum.

Seviyorum

Se-vi-yo-rum

S E V İ Y O R U M

Bitti. O gitti. Gitti. Evet, başlıyoruz. Patlatın konfetiyi. Gidişine. Ağlayışıma.

Biz herkes gibiydik. Farklı ya da tuhaf olan hiçbir şey yoktu. Ben sevdim, o gitti felsefesi. Yaşıyorsunuz, unutuyorsunuz.

Bir yıl önce, bu günlerde hayatımın en güzel günlerinden birinde, onu tanıdım. Onu yakından tanıdım. Klasik, 'Ya kanka çok seviyorum, neden yazmıyor? Onu çok özledim. Değişti. Eskisi gibi değil sanki. Soğuyorum. Ayrıldık' evrelerini yaşadık.

Biz, bizden başka bir şey değildik. O, sevilen, ben seven. O, şımartan, ben şımaran.

Ama bize dair tuhaf olan tek şey, onu unutamayışım oldu. Evet, şu dakikaya dek bunun bende farkında değildim.

23.56

Doğum günümü kutlamayacak mısın?

Mesaj.

Bu, bir yıldır aldığım en şaşırtıcı mesajdı.

Peki.. olaya geçelim mi?

^^

8 Temmuz

(11:43)

(ASG)

Kız whatsapp grubumuz. Ergenliğimin en büyük belirtilerinden biri de bu gruptu belki. O an öylesine sıkılmış hissediyordum ki kendimi. Hayatımın ilk klişesi ilk aşkımla yaz tatilinde tanışmam oldu.

Henüz küçüktüm. Ve tüm sosyal ağlar elim kolum gibiydi. Herhangi birine girip aralarından birkaç kurban seçtim.

O an aklımda ne onlarla uzun süre konuşmak, ne de arkadaş olmak vardı. Neden yaptığımı bırakın, ne yaptığımı bile bilmiyordum.

O an.. öylesine boştum ki.

Hani derler ya insan kaderiyle karşılaşınca farkedermiş diye. Heh, işte. O yalan..

Kime ne yazdığımı hatırlamaksızın aralarından kafa dengim olmayanları tek tek engelledim. Bu, veresiye defterinden borç elemek gibiydi.

Uçurum.

Gelen mesajı açtım. Ona ne yazdığımı hatırlamıyordum.

Üç seçeneğin var. Sağ mı sol mu uçurum mu?

Hadiii.. daha orjinal olmadın mı Zeynep. Ciddi olamazsın.

Umursamaz şekilde elimi klavyede gezdirmeye başladım.

Neden?

Benim aksime o, oldukça eğleniyor gibiydi.

Bilmem.

Neden? Neden bilmiyorsun? Mal mısın? Bilmediğin bir yolu neden seçiyorsun?

Tabi bunlar, benim aklımda öylesine kalan birkaç cümleydi o an.

Profiline girdim. Evet, onu da engelleyecektim. Neden mi?

Bilmem.

İnsanlar, gelip geçiciydi birçok şey gibi. Ölüm gibi, mutluluk gibi, hüzün gibi, anılar gibi.

Gidiyorlardı.

Her şey gibi..

O an.. başından beri anlatmaya çalıştığım o an.. o an geldi.

Elim engelle butonunun üzerinde öylece dururken.. o an.. bildirim çubuğu aşağı doğru kaydı, ve mesaj geldi.

Yarın yine gel.

Yarın yine gel.. yarın.

Yarın belki, vardı. Yarın. O yarın, iyi ki vardı. O yarın, iyi ki gelmişti.

Emrin olur paşam.

Gördüm, beğendim. Yarın gel başla.

Güldüm. Nedensizce, o an..

O an, beni eski sevgilisi sandığından haberim yoktu. Ah, evet. Söylemeyi unuttum değil mi?

Kendi hesabımdan yazmıyordum elbette. Fotoğrafım, hatta kendime ait bilgilerimin dahi olmadığı öylesine bir hesaptan.

Beni eski sevgilisi sandığını aylar sonra öğrendim. Kendi kendime.

Onu tanıdım. Çok iyi tanıdım. Ve tanıdıkça sevgim, büyük bir hayranlığa bıraktı yerini. Ona hayrandım, ama onu sevmiyordum.

Yani.. öyle sandım.

İyi geceler.. yazdı. Tanımadığım birinden aldığım ilk iyi geceler mesajıydı. Değerliydi. Güzeldi. En güzel mesajımdı.

Sana daa..

YazıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin