Zor bir ameliyattan çıkmıştım cidden çok yorulmuştum ama şimdi en zor kısma gelmiştim hasta yakınlarına durumu açıklayacaktım doktorluğunda en zor kısmı buydu sanırım amelyathaneden çıktığımda 55-60 yaşlarındaki bir kadının bana doğru ilerlediğini gördüm kadının ağlamaktan göz torbaları şişmişti "oğlunuzu kaybettik" sözünü duyduğu anda kadın hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı daha fazla orda kalamıyacaktım yoksa bende ağlayacaktım koşar adımlarla dışarı çıktım ilk gördüğüm banka oturdum cidden canım acıyordu sanki benim yüzümdenmiş gibi geliyordu her düşen göz yaşından kendimi sorumlu görüyordum işte benim bünyemde böyleydi
En az bir yarım saat geçmişti hala düşünüyordum bir anda omzunda bir el hissettim kafamı kaldırdığım anda Bora'nın bana baktığını gördüm ürkmüştüm açıkçasıBORA KIZIL
Temiz hava almak için hastane bahçesine çıkmıştımki Defne'nin bankta oturduğunu gördüm büyük ihtimalle yine bir ameliyatı kötü geçtiği için kendini suçluyordu ve depyosyana gidiyordur ona en az bin kez kafasına takmamasını söylemiştim ama beni dinleyen kim ki! Havada iyice soğuktu Defne'ye doğru yürüyordum o kadar derin düşünüyordu ki defne defne diye bağırışlarımı duymuyordu bu kız cidden garipti 2-3 senedir tanıyordum ve hep böyleydi en sonunda Defne'nin yanına ulastiğımda elimi omzuna attım ürktüğü belliydi bana doğru döndü " ne yapıyorsun korktum" cidden mi!! "hiç anlamamıştım zaten beni aydınlatın" oturmam için yan kaydı anlaşılan her zamanki gibi döngüye bağlayacaktık yine Defne kendini suçlu bulduğunu anlatacaktı ve ben de onun suçlu olmadığını söyleyecek ve onu avutacakyım " Bora kendimi suçlu buluyorum ban öyle bir bakıyorlar ki sanki ben bilerek yapmışım gibi hissediyorum"ah Defne ah " kızım daha sana ne kadar söylicem bilmiyorum ama SENİN BİR SUÇUN YOK anladınmı" başını anlar gibi salladı " ama..." allahım " aması maması yok ve bir daha böyle sebeplerden dolayı depresyona girmenin istemiyorum senin derdini ben çeki- yorum " hafifçe gülümsedi
Bora'nın söyledikleri hoşuma gitmişti istemsizce gülmeme neden oldu kafamı dağatmam gerekiyordu " Bor-"daha lafımı bitirmeden Bora lafa atladı " tamam iş çıkışı biyerlere gideriz " bu çocuk aklımı okuyordu ayağa kaltım ve benimle birlikte o da kaltı " saol" diyerek boynuna sarıldım
İŞ ÇIKIŞI
Bora zırt bırt beni arayıp aşşağı inmemi söylüyordu ama giyiniyordum ne yapayım telefonum yine çaldı telefonu elime alip hoparlörleri açtıktan sonra telefonu masaya bırakıp saçımı düzleştirmeye devam ettim bora bağdiyordu " ağaç oldum burada meyve veriyorum hadisene kızım ya" şimdi laf sokardımda neyse " Boracığım saçımı yapıyorum benim saçım senin saçın gibi uyuyup uyansamda sekli aynı kalmıyo iniyorum beş dakikaya " nefes almadan konuştuğum için nefes nefese klamıştım " tabi canım saçımlarımız birimi benim caçım özel üretim dimi kızım bağla gel saçını ne uğraşıyon " bu çocuk beni delirtecek ya " bora bak gelmiyorum "en sonunda bunu dedirtiyor "tamam be gel bekliyorum dıt dıt " bu çocuk beni ne sanıyor " bora sanki o dıt sesini ağzinla yaptığını anlamadım kapat"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN YAKINIMDAKİ
RomanceKalbimize söz geçirebilseydik ne güzel olurdu dimi bazen bu en yakınınızdaki olsa bile