EN YAKINIMDAKİ

İlk Defa

Aşağıya indiğimde Boranın bıkın bakışlarını üzerime çektim "sonunda ya cidden biraz daha gelmeseudin eve gidecektim"
"Ha ha ha!çok komiksin sen ya yürü geç kalıyoruz" dedim ve kolundan tutup çekiştirdim " cidden geç kaldığımızı farketmen çok güzel"
" Bora biraz daha konuşursan yüzüne bir tane patlatacam ha"
" tamam be sustum" Bora koluma girip beni gideceğimiz yere doğru çekiştirirken ayaklarımın ağrıdığını hissetmeye başladım "Bor gelmedik mi daha ya Ayağım koptu bakayım valla kopmuş hem sen niye arabanın getirmedin ki?"
" bilmem temiz hava alırız diye düşünmüştüm " dedi.Sonunda bir mekanın önünde durduk burası eskiden geldiğimiz yerlere benzemiyordu normalde daha resmi yerlere giderdik , Bora beni kolundan tutup yavaşça okula doğru ilerlememi sağladı içeri gidiğimde ise ufak çaplı bir şok geçirdim içerisi o kadar güzeldi ki ; masalar hafif bordo renkli örtülerle süslenmişti ,duvarlada mekânın salaşlığını ortaya çıkaran duvar yazıları ve resimler vadı burası o kadar güzeldi ki niye daha önce Bora buraya getirmemişti ki beni " Bora,daha önce neden beni buraya getirmedin ki?" Bora kolumdan tutup beni yavaşça oturacağımız masaya doğru götürüyodu " Defne sen beni dinlemiyormusun?" Bornın sesiyle kendime geldim" hı... şey " Borayı dinlemiyordum cidden çünkü hala şoklardaydım "Defne oturmicakmısın?" Bornın sesi beni kendime getirdi ,kafamı çevirip Boraya baktığımda açık krem renkli sandalyelerde oturduğunu gördüm sandalye dediğime bakmayın sandalyeler gayet rahat gözüküyordu "hı..şey tamam oturuyum" deyip Bora'nın yanındaki sandalyeye oturdum, sandalyeye oturunca ne kadar rahat olduğunun kanıtına vardım.Garson yavaş yavaş bize doğru ilerlerken telefonunun çaldığını duydum çamtamı elime alıp kurcalarken garson yanımıza gelmişti bile Bora ne içeceğimizi söylerken hafifçe göz ucuyla ban baktını gördüm o sırada telefonu sanki bir ganimet bulmuşçasına heyecanla havaya kaldırıp " buldum" diye sallayınca gorson da dahil olmak üzere yan masa ve çaprazdaki masanın dönüp bana baktığını gördüm Bora, bileğimden tutup hafifçe kolunu aşağıya indirdi, ufak çaplı bir utanmadan sonra beni kimin aradığına bakmak için telefonu açtım büyük harflerle DOĞUKAN yazısını görünce yüzümde küçük bir gülümsme oluştu (Doğukan Defne'nin çocukluk arkadaşı) çünkü Doğukanla görüşmeyeli tam tamına 5 yıl olmuştu ama şimdi keyfini bozamazdım telefonu tamamen kapatıp çantamın içine atım...

Hafiften uykumun geldiğini hissettim Bora' yı dürtüp " gitsek mi artık " dedim " peki" Bora ayağa kalkıp hesabı ödemeye giderken bende montumu giydim Bora yanıma geldiğinde ilerlemek için işaret yaptı bende onun işaretine uyup adım attım, dışarı çıktığımızda yüzüme vuran soğukla irkildim. Bora hızlı adımlarla ilerlerken Bora' ya
yetişmek için hızlı adımlarla yürüyordum ki yürüme konusundaki tüm beceriksizliğini ortaya sürüp düz yolda kendi ayağıma takıldım , tam yere düşecekken Bora belimden kavrayıp beni kendine çekti , Bora'yla gözlerimiz birbirine buluştuğunda kalbimin İLK DEFA bu kadar hızlı attığını farkettim