1'Günah keçisi

334 38 34
                                    

Meg and Dia - Monster

•••

Şimdi bırak o uğraştığın işini ve beni dinle. Nasıl yaparım deme, biliyorum yaparsın sen. Sadece birkaç dandik edebiyat lakırtıları yayacağımı düşünme sakın, asla öyle biri değilimdir. Hazır mısın? Hadi başlayalım o zaman...

Bu benim hikayem ve sanırım hikayemdeki değineceğim tek nokta nefes alabiliyor olmam. Başka bir işe de yaramam zaten. Doğmuşum -ki niye böyle bir hataya düşmüşüm hiç bilmiyorum-, bu da yetmezmiş gibi doğarken annemin ölmesine de vesile olmuşum ; kısacası ta o zamandan belliymiş baş belasının teki olduğum.

Doktor tam 20 yıl önce doğurmak üzere olan bir kadınla karşılaşıyor ve doğum tehlikesi olduğu için hastayı yani annemi sezeryana alıyor. Ardından ise ben çıkıveriyorum bir şekilde ama nefesim kesik; kalbim durmuş. Bu sefer doktor kiminle ilgileneceğini şaşırıyor, bana doğru yöneliyor, elini kalbime tutup, bu sabah ki mastürbasyon yaparken uyguladığı baskıyı benim minik günah keçisi vücuduma uyguluyor. Gerisi basit zaten. Yaşıyorum, bir babam var, nefes alabiliyorum, hikayem sadece üç sayfadan oluşuyor herhalde.

Ha bir de üvey annem -YuJin-  tam şu an da karşıma oturmuş bana leş yemeklerini servis etmekle meşkul. Onu da sevmiyorum, iyi biri aslında ama sevmiyorum işte.

"Nasıl geçti bugün okulun Jimin?"

Bakışlarımı gözlerimle bin bir parçaya ayırdığım yarı çiğ köpek balığından kaldırarak babama doğru çevirdim.

"Matematikten beş aldım." dedim ve elimdeki bıçağı masaya bıraktım. Yemek istemiyordum artık bu canlıyı.

"Tanrım senin becerikli bir çocuk olduğunu biliyordum!" diye bağıran çok sevgili üvey annem olayı tamamen yanlış anlamıştı.

Onu bozmak hoşuma gidiyordu ve tam şu an öyle yapacaktım. "Aslında YuJin yüz üzerinden beş aldım," dedim ve masadaki bütün ses soluk gitti aniden.

Babamın yutkunuşunun sesi ta buraya kadar ulaşıyordu. "Belki de bir daha ki sefere daha iyi bir not alırsın tatlım." dedi babam olayın üstünü örtmeye çalışıyormuş gibi.

Dudaklarımı büzdüm. "Aslında baba, o ihtimal dinozoların tekrar dirilip sevişerek yeni yavrular ortaya çıkarmasından daha düşük bir ihtimal."

Bayan YuJin öksürüklere boğulurken babam her zamanki patavatsızlığıma alıştığını belli edermiş gibi suyunu yudumladı.

"Belki de sadece yemeğimizi yemeliyizdir," dedi bu sefer de.

Çatalımı tekrar elime alıp tekrar bıraktım. "Yapmam gereken işlerim var aslında, size afiyet olsun ya da olmasın biliyorsuniz bu pek umurumda değil."

••••

İşim yoktu ve bu beni yatmaya sevk ediyordu. Bıraksalar yıllarca uyur sesimi dahi çıkartmazdım. Ki kimsenin sikinde dahi değilken neden bunu yapmıyordum ben de bilmiyordum doğrusu.

Başımı iki katlı evimizin bahçesine doğru çevirdim. Oturduğumuz bölgedeki bütün evler iki katlı, kıç kadar da olsa kendisine ait bahçesi ve paslanmış rüzgar gülü ile süslenmiş saksıları olan evlerdi. Tabii bazılarının bahçesi yabani otlardan geçilmeyen, yıkık dökük bir harabeyi andırıyordu. Hoşlanmazdım düzensizlikten ve sırf bu yüzden kamelyalarla doldurmuştum küçük bahçemizi. Pembe lekeli kamelyalar.

Severim bu çiçekleri çünkü onların pek seveni olmaz, bileni olmadığı gibi. Kimsenin sevmediği şeyleri sevince kendini mutlu hisseden tek zır deli olamam herhalde.

Yarın öleceğimi bilsem yatar uyurum ben işte, |JİKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin