Hep Birlikte

14: Saol Bill(!)

Kızlar dün gece birlikte kalmışlardı bununda verdiği mutlulukla güne güzel başladılar.

Nasıl olsa bugün ders yoktu. Hepsi kotlarını ve kalın kazaklarını üstlerine geçirdiler ve kahvaltı için büyük salona gittiler.

Masalar çoğunlukla boştu. Bu şaşılacak şeydi ama daha şaşırtıcı olan Albus'un Hufflepuff masasında oturuyor olmasaydı. Çünkü yanında ne Scorpius ne de James vardı. Yanında Avery Bennet vardı ve... ve onlar çok yakındılar!!!

Lily,Katy ve Rose birbirlerine kaçamak bakışlar atarken Bella "Bakın Albus'ta bizim masada. Gelin bugün bizde bizim masada kahvaltı edelim." dedi neseyle hava çok soğuktu .Lily cubbesine biraz daha sindi.

Albus Avery ile ilgileniyormuş gibi yapıyordu. Yanına Bella'nin oturmasıyla irkildi. Lily'de Bella'nin diğer yanına oturmuştu. Bella cübbesini düzeltirken "hangi rüzgar attı Albus? Daha önce oturmazdın?" Dedi ararsanız sizde minnacık alay bulursunuz bu cümlede Lily , Katy ve Rose gibi.

Albus önce afalladı sonra "Sevgilimin masasinda oturmak ne zamandan beri yasak Ramsey!?" Dedi. Bennet'in suratında zafer edası vardı. E kaç kişi Slytherin Potter oğlu ile çıktı ki? O öyle sırıtırken. Diğerleri Albus'un söylediklerini sindirmeye çalışıyordu. Bir saniye... sevgilim mi demişti O??

Bella ellerini kaldırdı ve "tamam be sakin ol!" Dedi ardindanda güldü. Yemeklerini yerlerken Albus üzerinde 3 çift göz hissetti ve kendisine sinirle bakan 3 kız ile goz göze geldi. Dudaklarını "Ne!?" Dermişçesine oynattı kızlar ise sadece ona bakmakla yetindiler.

O sırada içeri Scorpius girdi Bill ile ikiside sweatshiryleriyle çok yakışıklı görünüyorlardı. Lily ve Rose birbirlerine bakıp güldüler. Scorpius geldi ve Lily'nin yanağından çaktırmadan öperek masaya oturdu. Lily tabi yine utançtan ölüyor.

Bill'de Rose'a belli belirsiz selam vermiş ve masta oturmuştu. Aklında hala Bella'nin ona dedikleri ve onun Bella'ya dedikelri vardı.

Ve beklenen kişi 15 dk sonra dağınık saçlarla beraberinde kapıda görüldü merlin bilir gece saat kaçta yatmıştı?

James yalpalaya yalpalaya onarın olduğu masaya geldi ve oturdu herkes ona bakıyordu sessizce bir tepki vermesini bekliyorlardı. James teker teker onlara baktı ve en sonunda gözlerini Katy de durdurdu herkes nefesini tutmuş onu izlerken birden ağzını kocaman açarak esnedi. Millet kikirdamaya başlamıştı. James "naber gençlik " dedi yorgun yorgun.herkes iyi olduğunu belirtince baykuş sesleri gelemeye başladı ve tepelerinde sadece Hogwarts ta kalan kişilere gelen baykuşlar uçmaya başladı mektuplar sırayla düşerken Bella "hey Albus ayağıma basıyorsun!" Diye feryadetti. Al us hemen ayağını geri çekip "ö-özür dilerim " dedi.

Ailelerinden gelen mektubu okudular ve daha çok mutlu oldular (Albus hariç çünkü o Bella yüzünden mutsuz olmaya devam edecekti) "Eee bugün ne yapalım?" Dedi Scorpius. James atladı "sizi bilemem ama ben sevgilimle takılmayı düşünüyordum." dedi Katy'ye göz kırparak. Katy gülümseyerek ona baktı Lily "mızıkçılık yol bence üç süpürgeye gidelim." Dedi Scorpius "Sevg- ihm Lily'ye katiliyorum" diyerek Albus'a baktı Albus ise Bennet'a. Bennet "Ben gelemem Alcigim Profesör Mcgonnagal ile görüşmem gereken bir mesele var."dedi sanki Albus'ta o gelmiyor diye dağları taşları delecekti. Tersine şuan içinden Tanrıya şükrediyordu. Bella "bana uyar." dedi. Hepsi onaylayınca Hogsmeade'e gitmek için hazırlandılar. Grup grup gideceklerdi. Kendilerince bir oyun yapmışlardı ilk varan kazanacaktı. (Bu fikir tamamen Bill'in aklından cıktı arkadaşlar yazarınızın değil Bill'i suçlayın nsksbd) adlarını parşömene yazdılar ve Lily'nin Gryffindor şapkasına koydular. Kızlar isim çekeceklerdi. Lily ilk olamaya gönüllü oldu ve elini şapkaya daldırdı. Çıkarttı ve çıkan ismi okumak için parşömeni açtı hayalkırıklığı ile "James!" Dedi. Bu isme aynı anda 4 kişi üzülmüştü.
Sıradaki Katy idi elini daldırdı ve ismi okudu "Scorpius." Aileleri arkadaş olduğundan birbirlerini küçüklükten beri tanıyorlardı. Sıra Bella'ya gelmişti elini daldırdı ve ismi okudu "Albus."

Albus içinden mutluluk çığlıkları atıyordu ama dışından hiç bir tepki vermemişti. Sıra Rose daydı ama çekmesine gerek kalmamıştı. Çünkü zaten sadece Bill kalmıştı.
Ikisi de aslında birbirlerinden habersiz mutlu olmuşlardı. Ama habersizdi iste.