Hep Birlikte

16: Akşam sohbeti

(MEDYA: BELLA)
[Yazar]

Üç süpürgeye ilk varan James ve Lily oldu. Katy ve Scorpius geldiklerinde onları kaymak birasi içiyorlardı, ardından Bella ve Albus geldi. Bill ile Rose ise tam tamına yarim saat geç geldiler.

Hepsi kaymak biralarını yudumlarken o çok sevdikleri anılarını anlatıyorlardı. Lily hemen " Şeyi hatirliyormusunuz geçen sene Slytherin ile olan maçta Scorpius ile konuşuyorduk. Birden bana yaklaşan bir şey hissettim ve refleks başımı öne eğip süpürgemi aşağıya dogrulttum." Dedi ve gülmeye başladı bu hikayeyi zaten bilenlerde kikirdamaya başlamıştı. Scorpius yerinde kıpırdanıp duruyordu. "Ama Scorpius o kadar şanslı değildi." Dedi ve gülmesine devam etti.

"Ne oldu Malfoy snitchi hala göremedin mi?" Dedi ve sırıttı kızıl saçlı kız. "Sen işine bak Potter!" Dedi ve o anda kendine yaklaşmakta olan bludger'ı göremedi ve bludger supurgesine çarptı. Süpürgesi kırılan Scorpius havada öylece süpürgesini kontrol etmeye çalıştı ama olmadı. Derken birinin ona kolunu uzattigini gördü. Istemeye istemeye kızıl saçlı kızın kolundan tuttu ve onun süpürgesine bindi ve tüm yıl boyunca Gryffindor ların dalga konusu oldu.

Onlar böyle eğlenirken onları izleyen fred ve Louis yanlarına geldi ve onlara katıldı derken Hugo da geldi ve Katy ile bakışlarıyla konuştular ve ikiside kikirdadi.
Hogwarts'a geldiklerinde yorgun yorgun yatakhanelerine gidip harika bir uyku çektiler.

Ertesi gün tatilin son günüydü. Rose ve Bella'ya kalırsa bugunlerini değerlendirip kütüphanede ders çalışabilirlerdi. Ama diğer kimse onlara katılmadı.

Büyük salonda oturup şapşal şapşal birbirlerine baktılar sonra James "Katy ile özel takilsam sorun olmaz diye düşünüyorum." Deyip Katy'nin elinden tuttuğu gibi büyük salon dışarısına çıkardı.

Bill da Rose'a yaklaşıp "istersen kütüphanede ders çalışabiliriz."Dedi. Rose bu habere çok sevindi ikisi beraber kütüphanenin yolunu tuttular.

Masada Scorpius&Lily Ve Albus&Bella kalmıştı. Lily Scorpius'a işaretler yapıyordu gözleriyle hem Bella'yı hem Albus'u gösteriyordu. Scorpius ellerini yana açarak ağzını "Ne?" Dermişçesine oynattı. Ve lily oflayıp "Ee Scorpius şey bi gelsene baykuşhaneye gidelim. Anneme mektup yollayacağım." Dedi. Scorpius hala ne olduğunu haka anlamamıştı. Ama yine de "tamam" dedi.

Artık Bella ve Albus yalnızdılar. Birbirlerine bakmıyorlardı. Aynı anda ayağa kalkıp "şeey" dediler.
Ve aynı anda güldüler. Albus "istersen dışarı çıkalım" dedi Bella bu fikri beğenmiş olacak ki "piknik yapabiliriz!" Dedi heyecanla. Albus Bella'nin bu kadar heyecanlanmasına sevindi ve saat 17.00 da buluşmak üzere sözleştiler. Bella gelirken yiyecek getirecekti.

Albus onu slytherin atkısı beresi ve son derece şık kabanıyla Hufflepuff ortak salonunun önünde bekliyordu. Bella'nın Albus'tan aşağı kalır yani yoktu. Siyah kabanı üstüne tam oturmuştu ve hufflepuff atkısı ve beresi görünümünü tamamlıyordu. Yanında da mutfaktan aldığı bir sepet vardı.

Dışarı çıktılar ve düşmemek için dikkatlice yürüdüler fazla karlı olmayan bir yere oturdular ve Bella üşümemeleri için büyü yapmaya başladı.

Yemeklerini yiyor ve aynı zamanda sohbet ediyorlardı. Konuştukları şey ise aileleriydi. Bella "Fransa'ya gittiğimde 5 yaşındaydım. Ama benim gelmek istediğim yer Hogwarts idi. Ve babam 11 yaşımdayken mektubuma ulaşmamız için dogdugum yere Londra'ya geldik. Iste öyle peki ya Sen?"

Albus şaşkın gözlerle ona bakıp "Gerçekten mi?" Dedi gülerek. Bella'da ona karşılık verdi ve akşama kadar dışarda oturup sohbet ettiler.