panta rhei, panta khorei, kai udem menei | h.s

where do broken hearts go

Counted all my mistakes and there’s only one

Tüm hatalarımı saydım, sadece bir tane var

Standing up on a list of the things I’ve done

Yaptığım şeyler listesinde öne çıkan

All the rest of my crimes don’t come close

Yaptığım diğer bütün suçların/hataların hiçbiri yanına bile yaklaşamaz.

~

17 Mayıs 2014

Güncelleme sayfalarının dakika başı attığı fotoğraflara bakarken ağlamaktan gözlerim şişmişti. Her sayfayı yenilediğimde, yeni bir görüntü ana sayfamı kaplıyordu. Yeni bir fotoğraf demek, kalbime hançerle indirilen yeni bir darbe demekti. Fanlar, net olmayan yüzlerce fotoğrafı twitter aracılığıyla insanlarla paylaşıyor ve bu yeni çiftin güzelliğinden bahsediyordu.

Chery ve Harry.

Olan buydu. Bundan on gün kadar önce bu odanın içinde, birbirine karışan nefeslerimiz varken şimdi benim sıkışan nefesimden başka hiçbir şey yoktu. Harry Styles, benimle seviştikten iki gün sonra Chery ile resmi bir ilişkiye başlamış ve yaptığı röportajda onu ne kadar çok sevdiğinden bahsetmişti.

Yapabileceğim şeyler kısıtlıydı, içimden gelen şey onunla seviştiğimi herkese söylemekti ama mutsuz olmasına dayanamayacak kadar çok seviyordum onu. Bu yüzden odamda ağlamayı ve kilo kilo dondurma yemeyi tercih etmiştim. Benim için unutulmaz o geceden sonra, bir daha konuşmamıştık.

Kendimi kullanılmış gibi hissetmeme sebep olmuştu. Evimden çekip gitmiş, yaşananlar hakkında tek bir kelime etmemiş ve aramalarıma cevap vermemişti. Beni tam anlamıyla hayatından çıkarmıştı. Beş saat görüşmesek benim yanıma kaçmak için fırsat kollayan çocuk, benimle yüz yüze gelmemek için ülke ülke dolaşıyordu.

Herkes arayıp nasıl olduğumu kontrol ediyordu, Niall tüm ısrarlarıma rağmen iki gün boyunca kanepemde yatmıştı ve benim iyi olup olmadığımı kontrol etmişti. İyiyim dedikçe, iyi olmadığımı anlıyorlardı. Sorun yok dediğimde, bir sorun olduğunu hissediyorlardı. Harry'i sevmiyorum dediğim zaman ise, ağlamamı söylemişti.

"Ağla Diana, sevgi utanılacak bir şey değil."

"Acı çekmek insanı özgür kılar Diana, acını paylaşmak ise rahatlatır. Acını paylaşmama izin ver."

O kadar kötüydüm ki, okulda tek amacı kız tavlamak olan çakal tayfasından birisi halime acıyıp bana eğer istersem onunla dertleşebileceğimi söylemişti.

Şimdi, evimde oturmuş yağmur damlaları insanların günahlarını temizlerken Harry ve güzeller güzeli sevgilisinin çıktığı romantik akşam yemeğinin ayrıntılarını öğreniyordum. Masanın üzerinde birleşmiş ellerine bakıp ağlıyor ve bu akşam ne kadar çekici gözüktüğünü düşünüyordum.

İşte tam bu nokta benim en zayıf olduğum noktaydı, bir başkasını seviyordu ve daha on gün önce benim yatağımdayken şimdi bana yüzlerce kilometre uzaktı. Böyle olacağını bilmiyordum, Harry ile yıllardır süren arkadaşlığımın böyle bitmesi haksızlıktı. Artık onu istediğim zaman göremeyecek olmam haksızlıktı, bir başkasını öpecek olması haksızlıktı.

Hıçkırıklarım evin içinde yankılanmaya devam ederken içeriden bir ses duydum. Harry olmadığını biliyordum ama yine de aptal kalbim bir dakikalığına o olduğunu düşünerek heyecandan durdu. Bir çıtırtı daha duyunca, elim otomatik olarak yatağımın ucundaki telefonuma gitti. Gece lambasının hafif hafif aydınlattığı odamın içinde telefonumun ışığını yaktım.