Umut Işığım

361 13 1
                                    

"Pekala Harry, geçtiğimiz hafta neler yaptın, o yine geldi mi? Hepsini anlat lütfen." Bayan Evans sıcak gülümsemesi, ve her zamanki rahatlatıcı bakışlarıyla beni bugünki seansımıza başlamaya teşvik etti. "Haftanın iyi haberi yeni bir öğrencim oldu. Küçük bir kız ve oldukça da hevesli. Ve ailesi fiyat konusunda da çok cömert davranıyor." Dönen sandelyesini geriye oynattı ve bacak bacak üstüne attı. "Her zaman söylerim Harry, piyano senin için yaratılmış bu sana Tanrı'nın hediyesi. Bunu en iyi şekilde kullanıyorsun. O küçükler senin gibi bir öğretmeni olduğu için minnet duyacaklar." Söylediği hoş şeyler karşılığnda küçük bir tebessüm armağan ettim. "Tatlı sözleriniz için teşekkürler Katie. Yalnız biliyoruz ki piyano benim bu dünyadaki tek artım, başka hiç birşeye sahip değilim." "Zamanın ne göstereceğini bilemeyiz. Her kötü duygu mutlaka bir umut barındırır. Yeter ki sen umutlara şans tanıyasın." Gözlerimi yumdum ve konuşma için kendimi hazırladım. "Bu hafta, dediğiniz gibi dengeli beslenme ve sabah koşusu gibi şeyleri devam ettirdim, bir kaç mutlu sonu olan filmler izledim ve şu bahsettiğin yeni öğrencimle 2 gün dolu dolu güzel vakitler geçirdik. Hatta inanır mısınız içkiyi gün aşırı içmeye ve kadeh sayısını azaltmaya başladım... Fakat.." "Fakat?" "Dün akşam o geldi. Ve bu sefer hiçte hoş olmayan şeyler söyledi. Öfkeliydi." "Peki sana ne dedi?" "Mutlu olmaya çalışmamın onu deli ettiğini. Bunları haketmediğimi söyleyip durdu." Uzun bir sessizliğin ardından, Bayan Evans derin bir iç çekti ve oturduğu sandelyeden kalkıp benim yanıma çift kişilik koltukta yerini aldı. "Harry, eminim ki Emma böyle düşünmüyordur. O seni çok sevdi ve hala da seviyor. Seni hep izliyor ama -gökyüzünü işaret etti- orada. Yanına gelmiyor ve o gördüğün, yani senin yanına gelen sadece beyninin sana sunduğu bir varsanı. Yani bir halüsinasyon. Emma mutlu olmanı herşeyden çok isterdi. Sadece vicdanın bunu istiyor ve Emma'nın hayalinin sana bunları söylemesini sağlıyorsun." Elimi bir anne şefkati ile sıktı. "Bu anlattıkların beni üzdü Harry. Mutlu olmaya ve hayattan zevk almaya çalışırken eğer beynine bunun yanlış olduğu kabullendirirsen, herzaman birşeylerin eksik kalır."

*

Bayan Evans'la seansımız bittikten sonra Range Rover'ımı otoparktan çıkardım ve eve sürmeye başladım. Yolda giderken fırına uğradım ve çilekli turtalardan ve birazda cupcakelerden aldım. Sanırım akşam yemeğim belli oldu. Bu arada ben Harry Styles. 24 yaşındayım. Yaklaşık 3 yıl önce düğün günümüzde aşık olduğum kadın Emma'yı kaybettim. Bir trafik kazasında. Arabayı kullanan bendim. O günden sonra sahil olduğum tüm manevi değerleri kaybettim. Sadece piyanom ve param var. Bir de Emma.. Bayan Evans'ın halüsinasyon olarak teşhis ettiği uyanıkkenki rüyalarım. Arada sırada yanıma geliyor, film izliyoruz, konuşuyoruz ve bazen de yanağımı okşuyor. Onu hissedebiliyor, duyabiliyor ve görebiliyorum. İlk başlarda ruhunun peşimde olduğunu zannettim. Evet biliyorum çok film izliyorum. Fakat doktorum Katie Evans bunun zihnimin bana oynadığı bir oyun olduğu konusunda etkili bir konuşma yapması sonucu onun bir halüsinasyon olduğunu biliyorum. İşte olayım bundan ibaret. Ölümüne sebep olmuş müstakbel karısının vicdan azabı ve yalnızlığıyla yaşayan bir adam.

Umut IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin