Yaklaşık 30 dakika boyunca böylece sessiz kaldık. Artık dayanamadım. "Susmak için mi yanıma geldin?" Dediğimde 'gidiyim mi?' Sorarcasına bir bakış attı. "Yanlış anladın yani böyle susma moralin bozuk anlıyorum ama bunu benimle paylaşabilirsin." Dediğimdeyse kahve fincanını sertçe masaya koydu. O kadar sessizlik içinde bir anda o ses çıkınca ürkmüştüm. "Ölüyorum almina ölü-" derken birden sesini kesti ve yutkundu. Onu öyle ilk defa görmüştüm. Masmavi gözleri biranda deniz gibi olmaya başladı. Gözünden akan bir yaşla ayağa kalkmam bir oldu. Karşısında dizlerime çöküp gözlerimizi aynı hizaya getirdim ve artık konuşmaya başladım. "O masmavi gözlerini ağlamak için sakın kullanma, sakın... seni kim neden üzdü bilmiyorum ama üzülme, sen üzülürsen bende üzülür-" lafımı bitirmeden sarıldı bana. Kalakaldım, rüzgar bana sarılmıştı. Böyle donarsın da çözülmeyi beklersin ya da hiç ummadığın anda birşey görürsün ve şok geçirirsin işte şuan o durumdaydım. Farkında olmadan bende ona sımsıkı sarılmıştım. Öyle bir sıkı sarılıyordu ki sanki bıraksa kaçıcakmışım gibi...
Sarılmamızın bitmesinden sonra ellerini omzumdan hiç ayırmadan aşşağıya doğru ilerletti ve ellerimi tuttu. Gözlerime baktı, ne kadarda gözlerime baktığında gözlerimi kaçırsam da o mavi gözlerinin içinde kaybolmak sadece 5 dakika sürüyordu. "Çok kötü birşey yaptım." Dediğinde kaşlarımı çatarak ona bakmaya devam ettim. Cevap vermeyince kafamı 'ee' dercesine salladım. "Ben, be-... çok özür dilerim hiçbirşeyin bu kademeye geleceğini bilmiyordum sadece herşeyin o gece orada kalacağını zannediyordum." Dediğinde gözlerimi kıstım ve daha da derin daldım o masmavi gözlerine. "O gece, tanıştığımız gece aliyle iddaya girmiştik. Eğer seninle o gece iyi anlaşırsam iddayı ben kazanacaktım." Demesiyle ellerimi ellerinden çekmem bir oldu. Tek elimi çekebilmiştim ama diğer elim hâla ellerindeydi. Sımsıkı tutmuştu, elimi kurtarmaya gücüm yetmiyordu. "Yapma böyle almina, ben bu zamana geleceğimizi bilmiyordum. Sadece 2 gün oldu ama senden hoşlanıyorum." Dedi hiçbirşey olmamış gibi. "Yanlış yaptın, hemde çok büyük." Dedim diğer elimi de ellerinden çekip ayağa kalktığımda. Gözlerimle kapının yolunu gösteriyordum. Birden ayağa kalktığında ben geriye ilerlemek zorunda kaldım, arkamda masanın olduğunu hesaplayamadığım için ayağım takıldı ki tam masanın üstüne düşüyordum belimden tutup bir anda kendine çekti beni. Elleri hâla belimdeydi ve o masmavi gözleri benim gözlerimdeydi. Ben gözlerimi kaçırmaya çalışırken çenemden tutup kendi yüzünü benim yüzüme eşit getirdi. Göz gözeydik beni neden hâla bırakmıyordu bilmiyordum. Gözlerini kapatıp kulağıma doğru yaklaşınca istemsizce bende gözlerimi kapattım. Her yaklaştığı miliminde kalbim atıyordu. Her salisede nabzım hızlanıyor ve nefesim kesiliyordu. Dudaklarını kulağımda hissettiğim konuşmaya başlamak için derin bir nefes aldı.
"Bana öyle bakma, ela gözlerine daha da çok aşık oluyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SICAK
RomanceHerkes görebilir, hoşlanabilir, sevebilir ve özleyebilir ama kimse görmeden sevemez.