Giriş

23.5K 763 68
                                    

“Son olarak... Uzun boylu, güzel gülen ve zeki erkeklerden hoşlanıyorum... Ve bittiiii...” Luhan tiz bir çığlıkla yaptığı işi sonlandırdığında Yixing kemirdiği tırnaklarını havaya saçarak bilgisayara yaklaştı.

“Vazgeçtim. Tamam tamam tamam... Çok saçma. Böyle şeylere güven olmaz. Boş ver yapmayalım bırak hadi. Yemek yiyelim acıktım.”

“Bütün her şey hazır Yixing. Neden şimdi vaz geçiyorsun?”

“Çok utanç verici! Kendimi koca avcısı dul kadınlar gibi hissediyorum.”

“Değil misin? Dul kısmı hariç.” Luhan kafasını ekrandan kaldırıp heyecanla masanın başında volta atan bedene döndü.

“Off!! Sil hepsini. Çok saçma.” Saçlarını birbirine katarak yüzünü ekrana gömdü “Kimse böyle bir şeyi ciddiye almaz.”

“Bunu yapmazsak sokakta ‘Lütfen beni becerin’ diye bağıracağına dair söz vermiştin.”

“Sokakta çıplak bir şekilde dolaşırım ama yine de bunu yapamam Luhan. Hayır, hayır, hayır. Kesinlikle olmaz sil şu dosyayı.”

“Peki.” Luhan klavyenin bir kaç tuşuna basıp arkasını döndü. 32 diş sırıtarak Yixing’e baktı. “Artık Dragon Dating Agency’nin müstakbel gelinisin!” son olarak enter tuşuna bastığında Yixing panikle laptopı kucağına aldı.

“Olamaz!” çığlık atarak laptopla birlikte etrafta dolanmaya başladı. “Geri dön çabuk! Gitme. Gitme. Gidemezsin. Modem! Modemi kapatalım. Kapatırsak gitmez değil mi? Bilgisayar... Nasıl kapanıyordu bu alet? Geri ver o şeyi hemen geri ver" Yixing bilgisayardan gönderilen belgeyi geri istiyordu.

-Gönderildi- ekranda çıkan iletiyi görünce Yixing’in gözlerinin boyutu iki katına çıktı

“Hayır! Gönderemezsin. Hayır!”

“Siktir Yixing. Bilgisayarım!” Luhan yere düşen bilgisayarla birlikte kendini yere attı. “Ne halt yemeye onu yere attın sorabilir miyim?!” bilgisayarın açma düğmesine defalarca basmıştı.

“B-belki göndermez diye. Geri getirir diye. Lanet olsun asıl sen neden gönderdin onu?! Ne bok yiyeceğim ben şimdi.”

“Yixing def ol.”

“Ne?”

“Def ol. Bilgisayarımı da al git ve tamir etmeden geri getirme. Tamir olmazsa yenisini al. Yenisini alamazsan eve gelme.” Luhan’ın gözlerinden çıkan ateş Yixing’in toparlanmasına yetmişti. 10 yıllık arkadaşını iyi tanıyordu. Şimdi kaçma zamanıydı. Bilgisayarı kucağına alıp Luhan’a en uzak olan yerden geçerek kendini dışarı attı.

Ne bok yemişti böyle? Birisini bulabilmek için randevu şirketine başvurmuştu ve bundan pişman olmuştu. Hangi akıllı insan bunu yapardı ki? Sakinleşmek ve yaptığı şeyi mantıklı bir şekilde düşünmek için kendini apartmanın merdivenlerine attı. Tamam, sonuçta sadece başvurmuştu. Kimseyle görüşmek zorunda değildi. Bir sorun olursa Çin’e geri kaçabilirdi? Hem belki gerçekten iyi birini bulurdu? Ya da gerçekten kötü birini bulurdu ve bütün hayatı kabusa dönerdi. Belki belalı birine bulaşırdı ve onu Çin’e gidince bile takip ederdi. 'Ah hayır saçmalıyorum!' Hangi lanet olası insan böyle saçma işlerle uğraşırdı-Luhan ve ondan başka- kimse çıkmayacaktı karşısına hayatına olduğu gibi devam edecekti. Yalnız ve kimsesi olmadan. Üzüntüyle başını kucağında duran bilgisayara koydu. Her ne olursa olsun sonuç kesindi. Yalnız kalacaktı. En azından Luhan’ın onu terk etmemesi için laptopı tamir ettirmeliydi. 

-Arkadaşımın doğum günü için şu an yazmakta olduğum Kray ficine merhaba deyin ^^ Bu bölüm olaya giriş gibi bir şeydi öyle koymak istedim sadece Devamını çabucak yazıp bir an önce yayımlamayı düşünüyorum.  İyi okumalar :* 

Dragon Dating AgencyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin