9. Bölüm - Final

7.8K 590 107
                                    

“Mezuniyetimizde bana ne yapmak istediğini hatırlıyorsun değil mi?” Yixing Wufan’ın kızarmış dudaklarından ayrıldığına Wufan eğilerek alnını onun alnına yasladı.

“Evet, lanet olası koca bir evet.”

“Sözünü bu gece tutmanı istiyorum.” Yixing az önce ayrıldığı dudakları dişleriyle ele geçirdi. Wufan karşısındaki kemikli bele sarıldığında Yixing ince bacaklarını karşısındaki bedene doladı. Dudakları birbirlerinden hiç ayrılmadan Wufan Yixing’i sıranın üstüne taşıdı. Sıranın üstüne oturan vücudun bacaklarının arasına yerleşti. İkisi de aynı anda birbirinin ensesine yöneldi ve dudaklarını birbirine daha çok gömdü. Aralarındaki en iyi şey kesinlikle gerektiği anlarda birlikte hareket etmeleriydi. Birbirinden çok farklı olan iki insanın böylesine uyumlu olmasıydı onların ilişkisini güzel yapan. Yine aralarındaki senkronizasyon sayesinde aynı anda birbirilerinin boyunlarında asılı olan kravatlara yöneldiler. İlişkilerindeki uyumu bozan tek şey Yixing’in daha beceriksiz olmasıydı. Wufan kravattan kurtulup karşısındakinin düğmelerine yönelmişti bile çoktan. Bu süre zarfında dudakları bir kere bile ayrılmamıştı. Birbirlerinin ağızlarının içine nefes alıyorlardı. Wufan Yixing’in gömleğinden tamamen kurtulduğunda Yixing sadece açma işlemini gerçekleştirebilmişti.

“Sana takım elbise giymemeni söylemiştim.” Yixing onun dudaklarından ayrıldığında söylediği ilk şey bu olmuştu. Kısa olan karşısındaki bedene sıkıca sarıldı. Onu hiç kaybetmek istemezcesine, onunla sonsuza dek birleşmek istercesine. Her şey eskisi gibiydi. Ama bu sefer ayrılmak yoktu, bırakmak yoktu, pişmanlık yoktu, sadece ikisi ve dışarıdan gelen müzik sesi vardı.

“Beni bırakıp gitmeyeceksin değil mi?” Wufan’ın sesi titremişti. Gerçekten korkuyordu.

“Hayır, bundan sonra ayrılmak yok.” Yixing sarıldığı adamdan ayrılıp yüzünü küçük avuçlarının içine aldı. Her bir noktasını öpüyordu. “Özür dilerim. Her şey için. Seni bıraktığım için. Senin için savaşmadığım için. Buna rağmen beni beklediğin için.”

“Hiçbir şey değişmedi. Hala seninim, hala buradayım. Hala senin için atan bir kalbe sahibim.”

“Hiçbir şey değişmemiş gibi devam edelim. O gece ki gibi öp beni, o zamanki gibi arzula. O zaman yapamadığımız şeyi şimdi yapalım.” Yixing göz yaşları içinde tekrar yapıştı kalın, dolgun dudaklara.

“Burası olmaz, burada olmaz. Uygun değil.” Wufan tereddütle geri ayrıldı ondan.

“Olması gereken yer ve zaman.” Yixing ki gömleği açık duran adamın üstünü tamamen çıplak bırakıp öpücüklere boğdu. “Seni istiyorum. 25 yıldır seni istiyorum.”

Dudakları birbirinden ayrılıp boyunlarını buldukları sırada ikisi de aralarındaki uyumun birer ürünü olarak aynı anda kemerlerine uzanmışlardı. İlk çıplak kalan Yixing’in beklediği gibi Yixing olmuştu. Bu konuda her zaman Wufan’a yenileceğini biliyordu. Wufan Yixing’i kendine çekip sıradan kalmasını sağladığı. Ardından arkasını çevirerek göğsünü sıraya dayadı. Göğsünün soğuk sıraya değmesiyle ürperdi Yixing. Beyaz kalçaları tüm güzelliğyle Wufan’ın önüne serilmişti. Uzun boyunu avantaj olarak kullanıp sıraya eğildi ve Yixing’in dudaklarına ulaştı. Dudaklarına bıraktığı güven verici öpücükten sonra dudakları ensesine kaydı. Orada Yixing’e gerçekten çok iyi yakışacak bir iz bıraktığından emin olarak dudaklarıyla omurgasını takip etti ve kuyruk kemiğine ulaştı. Yixing onun her hareketinde aklını kaybettiğini düşünüyordu. Burada ne yaptığına dair en ufak bir fikri bile yoktu. Sadece kaybettiği şeyleri geri almak istiyordu.

Arkasında hissettiği yoğun acıyla bağırdı. Wufan’ın en az eli kadar büyük ve uzun olan parmağı deliğini zorluyordu. Vücudu ikiye bölünmüşcesine acıyordu.

Dragon Dating AgencyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin