0.3

134 21 0
                                    

"Buyrun efendim ne istersiniz?" Garson elinde kağıt-kalem ile hazırda beklerken Jin "Bence Pizza yemeliyiz. Baksanıza benim nacizane kaslarım aç kalmış." dedi sızlanarak. "Jin hyung senin kasların mı vardı?" Jungkook bir kasını sıkarak yanında oturan Ae Ra'nın yanağını sıktı. Jin bir çatal alıp acımadan hafif patırınca ikisi de gülmeye başladı.

"Büyük boy iki tane karışık pizza. İçecek içermiydiniz?" Kola içmekle karar kıldıklarında garson not alıp gitti. Namjoon ve Jin derin bir konuşmaya dalmış diğerleride telefonlarıyla uğraşmaya başlamışlardı. Bir kişi hariç, Yoongi. Hoseok onun için gereğinden fazla endişelendiğini düşündü. Ama bu yaşına kadar kimse onun kalbini bu denli hızlandırmamış farklı düşüncelere itmemişti. Yoongi ona karşı hep böyleyken Hoseok buna anlam yüklememişti bu zamana kadar.

"Herkes neden uyuyor jungkook?" Ae Ra omuzunda uyuklayan Jungkooku dürttü. "Açlıktan uyuyamıyorum ki!" Taehyung haklı olarak masaya yumruğunu vurduğunda herkes birden yerinde zıpladı. "Ödümü kopardın," dedi Jin korkuyla. Namjoon bir elini Jin'in omuzuna koyup "Geçti, geçti." diye sıvazlamaya başlayınca Jimin ellerini bir kamera edasıyla şekillendirip ikisine doğru tuttu.

"Siz şimdi karı-kocasınız, gülümseyin!" Olayı idrak edince ikiside birbirinden ayrıldı ama Jin rolünü benimsemiş olcak ki bir parmağını yanağına koyarak dudaklarını büzdü. - :') - Namjoon garip garip bakışlar atıyordu Jin'e. Sonra ellerini çenesinin altına koyarak gamzeleri ortaya çıkana kadar gülümsedi. "Oldu mu?" Jimin telefonunu açıp onları çekti ve "Şimdi oldu! Bunu Twitter'a atacağım." dedi sinsice. Yoongi bu hallerine hafif sırıtmakla yetinmişti.

Garson elinde iki büyük pizza ile geldi. Ae Ra birtanesini elinden alarak masaya yerleştirdi. Kolalarıda koyduktan sonra gitti. Hepsi iştahla yemeye başladı.

Birkaç dakikada ortada ne pizza kalmıştı nede kola. Ae Ra yavaş yediği için elindekini bitirememiş, herkes onun yiyişine odaklanmıştı. "Ne?" dedi çiğnerken. Sonra pizzasına baktıklarını anlayınca kendine doğru çekip "Vermem!" dedi ve tek lokmada hepsini ağzına tıktı. "Oha yavaş kızım boğulacaksın." dedi Jin. "Yomosoydom elimdon olocoktınız."

"Mantıklı." dedi Jungkook yaslanarak. "Hadi kalkalım. Eve gidip bir şeyler yaparız" dedi Hoseok. Ae Ra ağzında ki lokmayı büyük olduğundan zor çiğnemiş ve kalkmıştı. Tek bir sorun vardı. Hesabı kim ödeyecekti?

"Ben öderim." Yoongi ve Hoseok hariç herkes ödemeye hazırdı. İkiside birbirinden dalgın olduğu için bir şey dememişlerdi. Jin gidip hesabı ödedi ve geri geldi. Hep beraber arabaya ilerlerken Namjoon sürücü koltuğuna, Jin'de yanındaki koltuğa kurulmuştu bile. Ae Ra şaşkınca bakıyordu diğerlerine. Geriye 6 kişi vardı ve herkes biriyle oturmaya mecburdu.

"Ben geçeyim ozaman." dedi ve cam kenarına geçti. Yanına Yoongi, onun yanına ise Jungkook geçti. Taehyung, Yoongi ile Ae Ra'nın arasına oturdu, Hoseok ise Yoongi ile Jungkookun ortasına, Jiminde direk Jungkook'un kucağına oturdu. Sıkış tepiş bir şekilde ilerlerken Jungkook bir sinsilik yapıp Jiminin poposunu cimcikledi. "Nasıl oluyormuş Jimin bey?" dedi sırıtarak.

"Göstericem ben sana nasıl oluyor nasıl bitiyor." "Hah! Çok korktum." Ae Ra bir ümit uzanıp Namjoonun koluna uzanıp "Radyoyu açar mısın?" diyecekken Taehyung ona müsade etmedi. "Bir dursan ama yeter." dedi isyan ederek. "Tamam tamam. Namjoon hyung radyoyu açar mısın."

Namjoondan önce Jin davrandı ve radyoyu açtı. Hafif bir müzik kulakları doldururken yoldan geçen insanları izlemekte huzuru buldu hepsi. Hayatları belki böyle başlamasada böyle bitecekti.

~

Addiction | myg ~ jhsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin