Yeni gün çoktan doğmuş geçen her dakika dünyanın sonuna yaklaşan bir adım gibiydi.Kum saatinin ortasındalardı. Çölü bir kum saatine benzetiyordu Steven. Çöl her ne kadar büyük olsada bu onu umursamıyordu bile. George kaldıkları kamptan 4 seçilmiş savaşçı almıştı yanlarına.
Çölde ne yapacağını bilmeyen ,büyük bir meydanda kaybolmuş bir çocuk gibilerdi adeta. Firavunun ordusunun canlanabilmesi için yaklaşık olarak 6 ay kadar vardı. Steven bu şekilde çölde dolanarak bir yere varamayacaklarını anlamış ve olayın seneler önce başlangıç bulduğu yere kazı alanına doğru yola koyulmuşlardı. Geldiklerinde hiçbir şey yolunda gibi değildi. Çöl kumlarının üzerinde su kaynatılacak sıcaklıkta olmasına rağmen bölgenin üzerine dünyanın hiçbir yerinde görülmesi fazla mümkün olmayan kara bulutlar mevcuttu. Bölgenin toprağı sanki ağlarcasına ,feryat edercesine yalvarıyor gibiydi.
Steven ve George olanları yanlarına aldıkları savaşçılardan öğrenmişti. Firavun Tutankamon'un mumyalanmış cesedi yaklaşık 1 ay öncesine kadar savaşçılar tarafından burada bulunmuş ancak gizemli bir şekilde kaybolmuştu. Bunların Antik Mısır'ın tozlu kitaplarının arasındaki lanetli bir soyun torunları olduğu düşünülüyordu. Bunlar Tutankamon'a yürekten bağlanmış ve dünyanın iyiliğini umursamayıp Tutankamon'un onlara sunduğu hediyelerle sapıtmış insanlardı.
Artık anlaşılmıştıki bu macera sandıkları kadar kolay geçmeyecek hatta beşikten çıkmak isteyen bir çocuk gibi debeleneceklerdi.
George ve Steven iki grup halinde ilerlemeyi daha doğru bulmuşlardı. İkiside yanlarına seçtikleri savaşçıların ikişer tanesini almış yola koyulmuşlardı. Artık olayın ciddiyetine tamamen bürünmüş ve çöldeki kabilelerden bu yolda kendilerine eşlik edecek yeni savaşçılar seçiyorlardı.
Seçtikleri herbir savaşçı birbirinden kuvvetli ve bu yola başkoymuş kabilelerinin yiğit ve güçlü gençleriydi. Herbiri sonlarını merak ediyordu. Hiçbiri korkmuyordu ama geride bıraktıkları , aileleri , kabileleri hatta bazılarının çocukları vardı. Ama tek bir ideal için ufka alınlarını açmış ve korkusuzca ilerliyorlardı Tutankamon'un lanetli ordusunu ve yandaşcılarını yok edip kendi ailelerinin kabilelerinin, ve çocuklarının hayatlarını kurtatmaktı her ne kadar sonunda çoğunun ölümü dahi olsa bu oynanabilecek bir kumardı.
Çok geçmeden büyk bir ordu haline gelidiler. Çölde her türlü zorluğa katlanarak ilerlediler ve kendilerine eğitim ve karşılaşabilecekleri çeşitli yaratıklara karşı korumayı öğrenebilecekleri bir karargah oluşturmaya başlamışladı bile.
Gün batmış ve çölün gece ayazında Steven ve George birlikte oturmuş. Londra'daki adamı düşünüyorları acaba o kimdi , bunların olacağını nerden bildi, onları nerden buldu, onların bu dünyayı kurtarabileceğini nerden çıkamıştı ? Akıllarında deli sorular vardı. O arada George iki şişe bira çıkardı ve içmeye başladılar. Çok geçmeden sızmış ve akıllarındaki sorulardan bi nebze dahi olsa kurtulmuşlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTAN NEFESİ
AventuraYıllar Öncesinde Şeytan nefesini bulan Steven Ve George'nin Lanetli topraklar Abu Simbel'e geri dönüşü hakkında güzel bir macera kitabı Yorumlarınızı bekliyorum :)