Mavinin karanlık tonu

28 6 6
                                    

Kadının yeşilinden derinlikler yansıyordu, kayıp cesedi görünce derinliğin farkında olmaksızın hızla dibe doğru yüzmeye başladı. Tam cesede ulaşacağı sırada nefes alış verişinin fazla zorlaştığını anladığında panik içine düştü. Yanında ki acil durum balonlarından birini kendine, diğerini de cesede bağladı. Önce adama bağladığı balonu aktifleştirmek için ipi çekti ve ardından kendisi için olanı, Aniden kabaran balonlar su yüzeyine doğru hızla ilerlemeye başladı. Kadın ile inmeye cesaret edebilen olmamıştı, çünkü cesedin durumu bilinmiyordu ve bölge köpek balığı yuvasıydı. Cesetten ya da kadından akacak bir damla kan oraya bir sürü köpek balığı çekebilirdi.
Fakat Fisun bunu umursamamıştı ve gönüllü olarak dalışı gerçekleştirmişti. Şimdi su yüzeyine çıkıyordu ve yarı baygındı, yüzeye yaklaştığını görünce can yeleğini aktifleştirecek ipi çekti ve aniden şişen can yeleği boynuna ani şekilde çarptığından bayılmıştı. Teknede ki insanlar suya atlamak istemedi. Zaten teknede kaptan hariç üç kişi vardı. Birden Rüzgâr suya atladı. Hızla yüzerek Fisun'u kavradı ve tekneye doğru yüzmeye başladı. Fisun'u tekneye çıkarttıktan sonra cesedi almak için tekrar suya döndü. Fisun bayıldığında oksijen adaptörü ağızından çıkmıştı ve su yutmuştu. Boğulma tehlikesi geçirdiğinden suni tenefüs yapılması gerekiyordu. Fisun'un güzelliğinden kaynaklansa gerek, teknede ki herkes pek hevesliydi suni tenefüs için. Rüzgâr tekneye çıktığında herkes geri çekildi. Rüzgâr suni tenefüs uyguladı Fisun'a fakat işe yaramıyordu. Rüzgâr yorulmuştu fakat azminden vaz geçmiyordu. Birden Rüzgâr'ın gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Tekne bu sırada sahile doğru hızla ilerliyordu. Rüzgâr, Fisun'a sarılmış ağlıyordu. Umutsuzlukla son bir kez daha kalp masajı yaparcasına göğüsüne elleri ile baskı uyguladı ve hayat öpücüğünü denedi. Birden suratına su püskürdü. Fisun'un vicudu sonunda tepki vermişti ve yaşadığını anlamıştı Rüzgâr. Islak olduğundan göz yaşları dışarıdan görünmüyordu, birine sorsan uzun saçlarından akan su derdi. Bir kez daha hayat öpücüğü verdi Fisun'a. Bir kez daha Rüzgâr'ın suratına su püskürdü ve ardından öksürükler geldi. Fisun kurtulmuştu. Tekne bu sırada hızla sahile gidiyordu. Rüzgar Fisun'u dizlerine yatırdı, elleri saçlarında idi. Bir baba şefkati ile seviyordu saçlarını Fisun'un. Tekne sahile varmıştı, hazırda bekleyen iki ambulanstan birine ceset teslim edildi ve diğerine Fisun Ve Rüzgâr bindi. Hızla hastahaneye gittiler. Fisun'a hastahanede müdehale edildi ve oksijen takıldı. Rüzgâr Fisun'un başından bir dakika bile ayrılmadı. Ruzgar'ın arkadaşları girdi içeriye. Olayı haber almışlar fakat dedikodu şeklinde olunca Rüzgâr'ın boğulma tehlikesi geçirdiğini sanmışlar, değişmiş onlara gelene kadar olay. Arkadaşlarından biri, "Ee oğlum bu sapa sağlam hadi gidelim" dedi. Rüzgâr da aniden sinirlenerek oturduğu yerden kalktı ve "Siktirin gidin" diye haykırdı. Arkadaşları bir şey söylemeden çıktılar odadan. Rüzgâr tekrar yerine oturdu ve Fisun'un uyanmasını beklemeye devam etti. Aradan bir kaç saat geçti, Fisun'un gözleri aralandı. Rüzgâr heyecanla yerinden fırladı, odadan çıktığında dışarıda ki arkadaşlarına aldırış etmeden doktorun yanına koştu ve nefes nefese uyandı diyebildi. Doktorla birlikte odaya geri döndüler, doktor Fisun'a bir kaç kontol yapmak için Rüzgâr'ı odadan çıkarttı. Aradan yirmi dakika kadar zaman geçti ve odanın kapısı açıldı. Fisun'un kapıdan yürüyerek çıktığını gören Rüzgâr mutluluktan bir kaç damla göz yaşı döktü.

Ruzgâr'ın gözünden》♤

Fisun tekneye çıktığımda cansız gibi yatıyordu teknenin yüzeyinde. Suni tenefüs ile hayata döndürdüm onu. Fisun'u iki yıldır tanıyordum...

-Arkadaşlar bu Fisun, Ekibimize yeni katıldı. Dedi ekip müdürümüz Serkan bey. Tüm ekip gibi gözlerimi Serkan bey'in yanında ki kıza diktim. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum, cem in beni dürtmesiyle irkildim. Oğlum kitlendin hayırdır deyişine hiç diyerek cevap verdim. Ama karnımda kelebekler uçuştu bir an. O an'ın etkisini size anlatamam, kollarım uyuştu falan. Tüm hayatım boyunca ilk defa yaşamıştım bu hissi. Pek çok ilişkim olsa da aşk şarabını içememiştim. Fisun ile çok bir muhabbetim olmadı bu iki yıl içerisinde. Biraz araştırdım sevdiğim kadını. Mutlu bir ailesi olduğunu öğrendim. Mutlu bir aile derken Anne,Baba ve Kardeşinden bahsediyorum. Haberi olmasa da kardeşi Fethi en yakın arkadaşlarım arasındaydı. İçtiğimizde kimi zaman o bana kimizamansa ben ona destek olurdum. Ablasına yazdığım şiirleri okurdum ona, o da kim bu şanslı kız derdi hep. Şimdi karşımda idi o kız, bana bir can borcu vardı, bu benim umurumda olmazdı fakat o hastahane kapısından çıktığında bunu söyleyip sarıldı bana, ben de oradan biliyorum.

Nasıl acaba ilk bölümüm ?
Bir voteyi hak ediyor mu ?
Peki ya Fisun & Rüzgâr'a ne olacak hiç merark etmiyor musun?
Tahminlerini yoruma bırakırsan çok mutlu olurum 😊🤗
Bir diğer bölümde görüşmek dileğiyle.

Teşekkürler.

Mavinin En Karanlık Tonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin